4. Bölüm

164 20 0
                                    

Bu gün sevgililer günüydü. Bize haram kılınmış bir gün olsa gerek. Ama içimizden birisi en azından mutlu olacaktı. Gamzeyle, Ömer... Bu sene sevgililer günü cumartesiye denk gelmişti. Okulumuzda parti düzenlenmiş ve son dakika haberimiz olmuştu. Katılmak zorunluydu. Saçmalık resmen. Sevgililerin cilvelerini izlemek zorunda bırakılmıltık. Bu resmen işkence. Telefonumun tuş kilidini açıp biraz tumblrda takıldım. Ozan beni alacağına dair bir mesaj atmıştı. Gamzeyle, Ömer beraber geleceklerdi. Ozan'ı bekletmemek uğruna duş almaya karar verdim. Duştan sonra saçımı kurutup şekillendirdim. Üzerime düz, siyah, tülden kuruğu yere kadar inen ve boyu dizlerimin biraz daha üzerinde olan bir elbise giymiştim. Pantolon giymeyi her zaman tercih ederdim ama değişiklik olsun istemiştim. Eyelinerım, rimelim ve dudak kalemimle makyajımı tamamladım. Siyah bir topuklu tercih ettikten sonra, boy aynamda kendimi süzmeye karar verdim. Saçlarımın dalgaları gayet doğal görünüyordu. Elbisem ve ayakkabılarım büyük bir uyum içindeydi. Makyajımda yeşil gözlerimi ortaya çıkarıyordu. Telefonum titredi. Ozan evimin önünde olduğunu belirten bir mesaj atmıştı. Kapıyı kilitleyip çıktım. Ozan'ın arabasına kuruldum. Bana garip garip bakıyordu.
-Ne? Ne oldu?
-Ço-çok güzel olmuşsun.
Gülümsedim. Kısa süren yolun ardından arabayı otoparka park edip, okulun bahçesine ilerledik. Ömer ve Gamzeyi bulup yanlarına geçtik. Selamlaşma faslı bittikten sonra, Ömer Gamzeyi dansa kaldırdı. Ben ise içecek almak için Ozan'ın yanından ayrıldım. İçecek ve yiyecek bölümü okulun içindeydi. Okulun içine girene kadar birsürü öpüşen, sarılan çiftler gördükçe miğdem bulanıyordu. Kusmamayı umarak iki tane içecek alıp Ozan'ın yanına vardım.
-Ölüyordum.
Hunharca güldü. Omzuna vurdum.
-Ya gülmesene.
-Peki peki susuyorum.
İçeceğin birini Ozana verdim. Arkamı dönmemle Cemre'nin üzerime şarap dökmesi bir oldu. Şaşkınlıkla Cemreye baktım. Tam azımı açıp konuşacakken, Gamze Cemre'nin saçından tuttuğu gibi kendine çekti.
-Derdin ne senin?
-Ya bıraksana saçımı.
Cemre bir şekilde Gamzeden kurtulmayı başarıp, Ozan'ın yanına geçti.
-Ozan, sana söylemek istediğim bir şey var.
-Söyle.
-Şey.. Sen, her ne kadar Güneş'i sevsen de.. Ben seni seviyorum.
Dedi cemre ve yanımızdan ayrıldı. Ozan kahkaha atıyordu. Merakıma yenik düşüp sordum.
-Ne oldu?
-Cemre, seni kıskanıyor.
Gülmeye devam ediyordu.
-Ne?
-Beni senden kıskanıyor Damla. Sana kötü davranmasının nedeni bu.
-Hadi canım.
Dedim şaşkınlık içerisinde.
-Üstünü temizlemeye ne dersin Damla?
Diye sordu Gamze.
-Haklısın. Biz gidelim. Birazdan döneriz.
Tam gidecekken, Ömer Gamzeye sarıldı. Ozandan yardım dilercesine baktım. O da güldü. Kızlar tuveletine vardığımızda, üstümü temizledik. Gamze, makyajını tazeledi. Ozanların yanına dönmek amacıyla kızlar tuvaletinden ayrıldık. Kapıdan çıkarken. Kıvançla çarpıştık. Mavi gözleri, yeşillerimle buluştu. İlk görüşte aşk bu olabilirmiydi? Belkide.. Kıvanç özür dileyip kenara çekildi ve geçmemize izin verdi. Bizde Ozanların yanına vardık. Vardığımızda Ozan ile Güneş çok samimilerdi.
-Ben hemen döneceğim.
Dedi Ozan, yanımızdan ayrılırken. Meraklı gözlerle Ozan'ı izliyorduk ve Ozan farkını konuşturup sahneye çıktı, mikrofonu eline alıp,
-Güneş, sonsuzum olur musun?

SonsuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin