Sonsuz

37. Bölüm

Hepimiz toplanmış, kahvaltı ediyorduk. Bu gün neler olacaktı cidden merak ediyordum.
-Disneyland'a gidelim.
Gamze'nin önerisini herkes onayladıktan sonra, hazırlanıp, yola çıktık. Disneyland'a vardığımızda adeta büyülenmiştik. Yüksekte olan araçlar olduğundan, biraz korkmuştum. O sırada Kıvanç'ın elleri, ellerimle buluştu.
-Meraklanma deniz kızım.
Biletlerimizi aldık ve büyük dönme dolaba binmeye karar verip, bindik. Dönme dolap, yavaş yavaş yükseliyordu. Aşşağıya bakmadığım sürece sorun yoktu. En tepeye çıktığımızda, gözlerimi yumup, yüzümü Kıvanç'ın göğsüne gömdüm. Vanilyası ciğerlerime işlerken, gülümsedim. İkinci turdan sonra, indik. Gamzeler daha büyük oyuncaklara binmek için gittiler. Ben ise bir kafede oturdum. Yanlız bırakmalarına üzülsemmi, yoksa böyle bir fırsatı kaçırmadıkları için sevinsem mi bilmiyordum. Bir kaç dakika oturup, millete baktım. Ardından yanıma Mini kostümü giymiş birisi geldi. Başımı okşayıp, bana bir not uzattı.
Kostümcüye git.
Biraz endişelenmiştim. Miniye anlamayan bakışlarla baktım. Omzumu sıvazlayıp beni kaldırdı. Elimden tuttup, kostümcüye götürdü. İçeri girdiğimde beni Elsa kostümlü bir kişi karşıladı. Elindeki kağıda bakıp, elime bir kıyafet tutuşturdu ve beni kabine sürükledi. Neler oluyordu? Elime verdiği elbiseyi giydim. Aynada kendimi süzmeye başladım. Önü kısa, arkasında tüyden kuyruğu olan, beyaz bir elbiseydi. Kostümcüden çıktığımda, Pluto kostümü giymiş bir kişi, beni ayakkabıcıya götürdü. Koltuğa oturtturup, ayağıma beyaz bir babet geçirdi. Rahat olduğu söylenemezdi. Spor ayakkabılarımı tercih ederdim. Dükkanın çıkışına geldiğimizde, Pluto, elime bir not kağıdı bıraktı. Ve bana el sallayarak uzaklaştı.
İki sokak arkadaki, Atlı karıncanın önüne gel.
Korkuyordum. Ama merakta ediyordum. Yavaşça, atlı karıncaya doğru ilerledim. Twity kostümlü biri, elime bir not kağıdı ve buket şeklinde papatya uzattı. Nota baktım.
Sonsuza kadar benim deniz kızım olarak kalır mısın Damla? Benimle evlenir misin?
Gözlerimin dolmasını engelleyememiştim. Twity'e sarılıp, gözümden düşen yaşları serbest bıraktım. Twity, beni omuzlarımdan tutup, yavaşça arkama döndürdü. Bilincim yerinde miydi? Bu gördüklerim rüya olmalıydı. Çünkü karşımda Takım elbiseli Kıvanç, arkasında bizimkiler ve Disney karakterleri vardı. Kesin rüya görüyordum. Kolumu cimcikledim. Ve ağzımdan kaçan küçük çığlığı engelleyemedim. Kıvanç yanıma yaklaştı. Önümde diz çöküp, yüzük kutusunu açtı. Başımı gök yüzüne kaldırıp, derin bir nefes aldım. Kıvanç'a baktığımda, yeşillerimle, mavileri buluştu.
-Ömrünü, ömrümle birleştirmeme izin verir misin?