44. Bölüm

42 11 0
                                    

-Demek bana söylememeyi planlıyordunuz?
Endişeyle Ömer'e baktım. Söylemememizi isteyen oydu.
-Üzülmemen için—
-Tabi canım.
Diyip, sözümü kesti.
-Öyledir zaten..
Yine bana söylenmişti. Keşke ağzımı açmayıp, topu Ömere atsaymışım diye düşünmüştüm. Ama araları bozulabilirdi. Aralarının bozulmasını hiç istemiyordum. Hem de benim yüzümden.. Araya giren kara kedi olupta, bir ilişkiyi sonlandırmaktansa, Gamze'nin bana kızması daha iyiydi.
-Pişt Damla, Damla kime diyorum?
Eş zamanlı olarak ellerini gözlerimin önünde, aşşağı yukarı sallayan Ozan'a baktım.
-Gamze arkadaşlarını arayıp onu almasını istedi. Ve odadan çıktı.
-Bu saatte mi?
Kaşlarımı kaldırıp bir Ozan'a bir de Kıvanç'a baktım. Başlarıyla beni onayladılar. Ardından odamdan hızla çıkıp, bahçeye indim. Gamze, kollarını birleştirmiş, sağ ayağıyla yere vurup, kaldırıyordu. İfadesizdi. Gamze'yi ilk kez bu kadar ciddi gördüğümü fark etmiştim.
-Gamze? Ne yani onları mı tercih ediyorsun?
Yine cevabını bildiğim sorular soruyordum.
-Onlar benden bir şey saklamazlar. Size güvenmediğim için onları tercih ediyorum evet.
-Gamze ama-
-Kes sesini Ömer.
-Biraz abartmıyor musun?
-Abartmak mı? Hah.
Dalga geçercesine suratıma bakıp,
-Güvene önem veririm.
Diye sertçe konuştu. Ardından, Gri üstü açık bir araba geldi ve Gamze'nin önünde durdu. Sarışın bir kız arabayı sürüyordu, hemen yanında siyah saçlı bir kız oturuyordu. Gamze arka koltuğa kuruldu.
-Eğer, bizi bu paçozlara tercih ediyorsan beni unut.
Gamze ağzını hafifçe aralayıp, kaşlarını kaldırıp, Ömere aval aval baktı. Bunu beklemiyor olmalıydı. Ömer, kendinden emin, dediğim dedik birisi olduğu için her an her şeyi yapabilirdi. Sarışın olan kız kendinden emin bir şekilde,
-O zaman, oyun bitti tatlım.
Gamze kafasını hızla sarışın kıza çevirdiğinde sarışın kız, gaza bastı ve gittiler.

Ömer'in hıçkırıkları dinmiyordu. Ozan'ın dizine başını yaslamış, Kıvanç'ın getirdiği limonatayı pipetle yudumlamaya çalışıyordu. İki ağlayıp, bir yudum çekiyordu. Bense onları izliyordum. Gamze'ye çok kızmıştık. Hele ki o sarışın kıza ne demeliydi? Sevenleri ayırmıştı. Cayır cayır yanacaktı..

Gamze'nin ağzından;

Ömer'in sözleri karşısında ne diyeceğimi bilememiştim. Üstüne Su'yun dediklerine ne denilmeliydi?
'O zaman oyun bitti tatlım' çirkin sesi beynimde dönüp duruyordu. İlişkimi bitirmişti. Hemde bana sormadan! Nöronlarım tek tek atarken, başım zonkluyordu.
-Nasıl yaparsın!?
Adeta tıslamıştım ve eş zamanlı olarak şoför koltuğumu sarsmaya başlamıştım.
-Eh, hiç yakışmıyordunuz, ben de sana yardımcı olmak için—
-Ne yardımı Su! Ne saçmalıyorsun? Ben onu seviyorum..!
Arabayı sağa çekip, arkasına döndü ve hoş yüzünü benimkiyle buluşturdu.
-Ömer'in neyini seviyordun?
Düşündüm. Gülüşünü, dokunuşunu, boy farkımızı, sarılışımızı, göz göze gelmeyi, onu öpmeyi, kıskanışlarımızı, triplerimizi, sınırlar koymasını, sözlerini, gözlerini, ses tellerini, nöronlarını.. Tepeden tırnağa her şeyini.
-Bu seni ilgilendirmez Su. Benim ilişkim seni ilgilendirmez. Son sözü söyleyecek olan kişi benim. Ömerle aramıza giremezsin!
-Ama girdim?
Son harfi uzatması onu, aptal sarışınlara benzetmişti. Ama evet, zaten aptal bir sarışındı.
Bu sırada Çağla, araya girip;
-Ya çok yakışıklıydı.
-Yavşama ulan sevgilime!
-O artık senin sevgilin değil Gamze buna alış.
-Ulan seni parçalarım. Hem suçlu hem güçlü!
Arabadan inip, sertçe kapıyı kapattım. -Biliyor musunuz? Sizin gibi basit kızlar için, onları bıraktığıma inanamıyorum! Sizden iğreniyorum!
Diyip, arkamı döndüm ve koşmaya başladım. Gök gürlüyordu. Birazdan doğacak olan güneş'i yağmur bulutları kapatmıştı. Ardından gök yüzünden, şimşekler eşliğinde yağmur damlaları inmeye başladı. Su'nun sözleri, kulaklarımı kanatıyordu. Kendimi düşünmekten alıkoyamıyordum. Kulaklarımı kapattım ve ıslak zemin nedeniyle, dizlerimin üzerine düştüm. Ellerimi kulaklarımdan çekip, dizlerime götürdüğümde, kanadıklarını fark ettim. Yalpalayarak ayağa kalktım ve karşımda duran eve baktım. Ayaklarım beni buraya getirmişti. Ama ben onlara buraya gelmek istediğimi henüz söylememiştim ki... Ardından dizlerim, vücudumu taşıyamayacak kadar güçsüz olduklarından yere düşmek üzereyken, beni düşmekten kurtaran, ellerin sahibine döndüm...

SonsuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin