24. Bölüm

49 13 0
                                    

Damla'nın ağzından:

Ders zilinin çalmasıyla, sınıfa girdik. Hoca sınıfa girip, tahtaya bir şeyler karalıyordu. Çok sıkılmıştım. Ozan, ortalıkta görünmüyordu. Hırkamı çıkartıp, sıranın üzerine koydum. Başımı üzerine yasladım. Tam gözümü kapatmıştım ki, sınıfın kapısı açıldı. İçeri Ozan ve Deniz girdi. Yerlerine geçtiler. Bir süre Ozan'ı izledim. Ozan, Denizi seviyor olmalıydı. Sürekli ona bakıyordu. Derken, kafama buruşturulmuş kağıt atıldı. Kağıdın geldiği yöne doğru bakınca, kağıdı Kıvanç'ın atmış olduğunu gördüm. Kağıdı alıp, açtım. Kağıtta, 'önüne bak.' yazıyordu. Benim öküzüm beni kıskanırmıymış dercesine Kıvanç'a baktım. Ders bitişinde, Ömer kızlarla konuşuyordu. Bunu gören Gamze'nin içini kıskançlık bürümüştü. Kıvanç yanıma oturdu. Beraber Gamzeleri izliyorduk.
-Ben sana kaç defa daha kızlarla konuşamayacağını söyleyeceğim Ömer?
-Bir şey sordular sadece.
-Bir şey de soramazlar.
-Ama..
Gamze, Ömer'in sözünü keserek,
-Ben Ozan'a pis pis bakarak sırıtıyormuyum?
-Ozan kardeşin gibi.
-Pekala, bu doğru.
-Hadi ama Gamze, bir daha olmaz.
-Olmamalı.
Ömer ve Gamze sınıftan çıktılar. Kıvanç'ın basketbol maçı olduğu için, spor salonuna gidecektik. Sınıftan çıkarken, bize doğru koşan Güneş'i gördüm. Bana çarptı.
-Önüne baksana.
Diye bağırdı ve koşmaya devam etti. Bazen bu kızı anlamıyordum.

Ozan'ın ağzından:

Damla ve Kıvanç sınıftan çıkmıştı. Ben hala Deniz'e bakıyordum. Deniz ise sınıftaki kızlarla konuşuyordu. Ardından sınıfa, koşarak giren Güneş'i gördüm. Tam karşımda durdu.
-Ozan, konuşmalıyız.
Sesli ve sert bir şekilde söylemişti bunu, nefes nefeseydi.
-Konuşacak bir şey yok.
Dedim ve gözlerimi devirdim.
-Sandığın gibi değil.
-Ne demessin.
Sert bir şekilde çıkışmıştım. Sonra gözlerim Deniz'in gözleriyle buluştu. Merakla bize bakıyordu.
-Onur bana şantaj yaptı.
-Umrumda değil.
-Eline benim bir videom geçmiş, onu aileme göstermekle tehtit etti. Üzgünüm Ozan. Seni seviyorum.
Deniz'e baktım. Yüzünü öne eğmişti. Güneş'e dönüp:
-Seni sevmiyorum Güneş.
Güneş'in gözleri dolmuştu. Kendine en yakın sıraya oturdu. Ona aldırmadan, sınıftan dışarıya çıktım. Bunalmıştım. Herşeyi unutmuşken, yine kafam karışmıştı. Okulun duvarına yaslanıp, ellerimi saçlarıma geçirdim. Kafamı kaldırınca, karşımda Deniz'i gördüm. Herşeyi bir anda unutmuştum. Bu kız sihirli güçlere sahipti.
-İyi misin?
Diye sordu, sesi huzur veriyordu.
-İyiyim.
Diye cevapladım ve gözlerimi kaçırdım. Utanmıştım.
-Ozan, bana bakar mısın?
Dedi ve başımı kendine doğru çevirerek gözlerimizin buluşmasını sağladı. Çok nazik dokunmuştu ve eli titriyordu. Sanki zarar vermekten korkar gibi.
-Bir şey var. Bana anlatmak istersen, seni dinleyebilirim.
Deniz'e bunu nasıl anlatabilirdim? Utanıyordum. Anlatamazdım.
-Sadece.. Kafam biraz karışık.
-Peki. Belliki anlatmayacaksın. Israr etmeyeceğim.
Dedi ve gitmek için arkasını döndü. İnce bileğinden tutarak kendime çevirdim.
-Deniz..

SonsuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin