38.Bölüm

43 11 0
                                    

Ellerimle ağzım kapalı bir şekilde, başımı olumlu anlamda salladım. Kıvanç, ayağa kalkıp, yüzüğü parmağıma taktı. Ardından elimi öptü. Boynuna atlayıp, kollarımı ensesinde, bacaklarımı belinde birleştirdim. Kıvanç, beni iki tur döndürdükten sonra, indirdi.
-Rüya görüyorum, sakın beni uyandırmayın.
Gamze dirseğiyle karnıma hafifçe vurdu.
-Aa, tamam rüya değilmiş.
Herkes gülmeye başladı.

Ertesi gün, Gamze ve Denizle beraber gelinlik arayışına başladık. Güzel gelinlikler vardı. Ama hiçbiri aklımdakine benzemiyordu. En son girdiğimiz gelinlik dükkanı bizi Madam Bonni isimli bir tasarımcıya yönlendirdi. Madam Bonni'nin dükkanına gittiğimizde, harika gelinlikler bulduk. Hepimiz bir gelinlik kapıp, kabinlere yöneldik. Gelinlikleri giyince, kabinden çıkıp, podyumun üzerine çıktık. Aynada kendimizi süzdük. Kızlar kendi kıyafetlerini giydiler. Ben ise hala gelinlik deniyordum. Hangisini seçsem, karar veremiyordum. Takii Madam Bonni elinde, uzun kuyruklu, kolları dantelden yapılmış, büyüleyici bir gelinlikle gelene kadar.

-Damla, hadi uyu artık. Kıpırdanıp durma, uyuyamıyorum.
Kıvanç'ın sözleri üzerine bana sarılan kollarına aldırmadan arkamı dönüp, Kıvanç'ın uykulu yüzüne baktım.
-Hadi ama, yarın için heyecanlı değil misin? Kıvanç? Kıvanç? Kime diyorum?
Uyuya kalmış olmalıydı. Bir yandan söylenirken bir yandan da Kıvanç'ı dürtüyordum.
-Anne beş dakika daha..
Dürtmekten vazgeçip, onun masum yüzüne baktım. Vanilya kokusunu içime çektim. Ve kendimi uykunun kollarına testlim ettim.

Sabah olduğunda, odada gülüşme sesleri yankılanıyordu. Sesler tanıdıktı. Yataktan sert bir şekilde düştüm. Acıyan popoma aldırış etmeden, ayağa kalktım. Gülüşme seslerine doğru ilerleyip, gözlerimi ovalayarak açtım.
-Gamze? Deniz?
-Hadi kalk uykucu, bu gün büyük gün. -Gamze, hadi Damla'nın yataktan düşme videosunu bir daha izleyelim.
Tekrar gülmeye başladılar.
-Ya gülmesenize. Ver bakıyım şu telefonu sende. Ya Gamze, çek elini kolunu, Deniz hadi ama verirmisin şunu?
Çabalarımın sonunda başarılı olup, telefonu Deniz'in elinden aldım. Videoyu başa sarıp izledim. Gülesim gelmişti. Ama ağzımı elimle kapattım. Deniz ve Gamze hala gülüyorlardı. Yataktan düştüğüm kısma gelince kahkahama engel olamamıştım. Karnıma ağrı girmişti. Kendimi yüz üstü bir şekilde, yatağa attım. Gamze sağ bacağımdan, Deniz ise sol bacağımdan tutup, çektiler.
-Ulan, evlenen biziz sanki, kız hala gülüyor.
-Gamze, kaldırda hazırlayalım şunu.
-Ya elinizi çekin tamam kalkıcam.
Ellerini çektikten sonra, yatağın üzerine çıkıp, zıplamaya başladım.
Kollarımı iki yana açtım.
-Evleniyorum.
Diye bağırdıktan sonra, Gamze, yatağa çıkıp, ağzımı kapattı.
-Yok bu olmamış. Valla olmamış.
-Damla çocuk ruhunu içinde bir yerlere tık bak zamanımız azalıyor.
Deniz de yatağa çıktı. Ben zıplamaya devam ediyordum. Gamze ve Denizde bana eşlik etmeye başladı. Kapı açıldı, içeriye Kıvanç, Ömer ve Ozan girdi. Zıplamayı bırakıp, onlara baktık. Onlar Takım elbiselerini giymişlerdi bile.
-Bu gürültü ne?
Bizi zıplarken görünce hepsi gülmeye başladı.
-Hepsi Damla'nın fikriydi öyle bakmayın.
Deniz, suçu bana atarak, yataktan indi. Gamze de arkasından indi. Kıvanç, beni kucağına alıp, yataktan, yere indirdi. Ve gülümseyerek dışarıya çıktılar.

Gelinliğimi giydikten sonra, kuaför geldi. Saçıma biraz dalga kazandırdıktan sonra, hafif bir makyaj yaptı. Benden sonra kızlarında saçlarını yaptıktan sonra gitti. Ayakkabımı giydikten sonra, boy aynasının önüne geçip, kendimi süzdüm. Gamze birden bağırmaya başladı.
-Ne oldu Gamze?

SonsuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin