43. Bölüm

36 11 0
                                    

Gözlerim dolmuştu. Hayır. Şuan olmazdı. Şuan ağlayamazdım. Yanağımdan bir damla göz yaşı süzülürken, elimin tersiyle, sertçe sildim. Arkamı dönüp, Derin'e baktım.
-Ne istiyorsun?
-Senin benden çaldığın hayatımı.
Hayat, sanırım Kıvanç oluyordu. Beynimdeki nöronların tek tek attığını hissettim. Adeta tepemden sinir gelmişti.
-O hayat, hiç bir zaman senin olmadı. Olmayacak..
-Bunu göreceğiz..
Bu cümlesi, beni endişelendirmişti. Kıvanç bir gün onun olabilir miydi? Asla. Kıvanç'a güvenim sonsuzdu..
-Göreceğiz.
Diyip, gözlerimi kıstım.
-Şimdi asıl konumuza gelelim..
İyi yarı bier adam beni yerimde sabitledi. Derin, ağzımı bantlayıp, ellerimi önde birleştirip, iple bağladı. Okadar tepinmemin sonucunda başarısız olmuştum.
Ardından beni tutup, bahçeye indirdi. Gamze tam karşımda duruyordu. Baygındı.. Kim bilir onu kaçırmak için ne yapmıştı? Canı acımış mıydı? Deri'nin kollarının arasında debelendim ve kurtuldum. Gamze'nin yanına vardığımda önce ona sarıldım. Sonra bandı çıkarmaya çalıştım. Gözlerimde biriken yaşların süzülmemesini diledim. O sırada, iri yapılı adam beni havaya kaldırdı ve Derin'in başında beklediği sandalyeye oturttu. Sıkıca bağladıktan sonra, Derin eline silah aldı ve Gamzeyi nişan aldı.. Bir an göz yaşlarımla boğulabileceğimi düşündüm. Gamze'ye rehin alması bile canımı yakarken, onu vurabilecek olması aklıma takıldı.. Evet, belki bir gün ölecekti, hepimiz ölecektik. Ama o gün bu gün değildi. O daha çok gençti. Derin, keyifle gülümsedi..
-Şimdi iyi izle.
O sırada çalıların ardından sesler geldi. İri yapılı adam, ilgileneceğine dair bir şeyler geveleyip, çalılığın arasına girdi. Derin'e döndüm. Gerçekten yapacak mıydı?
Küçük bir çığlık duymamızla, düşüncelerimden ayrıldım. Çalılıklara doğru bakışlarımızı yönelttik. Bu iri yapılı adamın sesine benziyordu. Ardından Ozan, yavaş hareketlerle Derin'in arkasında belirdi ve kafasına sert bir şeyle vurup, yere yığılmasını sağladı. Gözlerimi umut kaplamıştı. Ömer, Gamzeye doğru koşup, onu çözmeye çalıştı. Kıvanç, beni çözüp, kucağına aldı.
-Her şey yolunda, yanındayım Damla.
-Yanımdasın Kıvanç.

İri adama ve Derin'e ne oldu bilmiyordum. Bilmek istemezdimde. Gamze'yi yatağıma taşıdıklarında bende yanına uzandım.
Ozan, Ömer, Kıvanç, sırasıyla dizilip, karşıma oturmuşlardı.
-Nereden biliyorsunuz?
Kıvanç ve Ozan, Ömere baktı. Ömer, gözlerini kapatıp, nefes aldı ve sonra anlatmaya başladı.
-Gamze'yle Skaype dan konuşuyorduk. Bir anda bağlantı kesildi. Ve diğer 19 aramam cevaplanmadı. Korkmuştum. Ona bir şey gelmesinden korkmuştum..
Sustu. Dolan gözlerini sildi.
-Evine gitme kararı aldım. Geç bir saat olduğu için ailesinin bilmemesi gerekiyordu. Kapıyı çalamazdım. Gamze'nin camına tırmandım.
-Yahu bu cam fantaziniz ne?
Ozan ve Kıvanç, sesli bir şekilde gülerken, Ömer, sırıtmakla yetindi.
-Neyse işte sonra, odasına girdim. Bilgisayarı yatağının üzerindeydi. Banyosuna baktım. Oradada yoktu. Ozan'ı aradım. Sizin evin önünde buluşmaya karar verdik. Girdiğim gibi, evden çıktım. Sizin ön bahçenizde Ozan'la buluştuğumuz sırada, Kıvanç'ı arabasını park ederken bulduk. Ona da olan biteni hızlıca anlatıp, evi araştırdık. Kimse yoktu. Tabi Kıvanç'da endişelenmeye başladı. Arka bahçeden sesler geliyordu. Bizde planımızı hazırlayıp, uygulamasına geçtik. Ve gayet başarılı geçmişti.
Kıvanç benim için endişelenmişti..
-Gamze'ye söyleyecek miyiz?
-Bilmemesi daha iyi olur.
Kısa süreliğine başımı Gamze'ye çevirdim. Başımı çevirmemle, göz göze gelmemiz bir oldu. Gözlerini kocaman açmış bizi dinliyordu. Suratında alaycı bir ifade saklıydı.. İşte şimdi tam anlamıyla ayvayı yemiştik.

SonsuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin