57. Bölüm

28 9 0
                                    

Gamze'nin ağzından;

Onur amca, anne ve babamızı kaçırdıktan sonra bizi eve getirip giriş ve bahçe kapısını kitlemişti. Güneş yaşadığı şoktan hala çıkamamıştı.
-Anne ve babamızı kurtarmalıyız.
-Evet, ama nasıl yapacağız?
-Güneş aptal olma, ev telefonundan Ozan abiye haber ver. Ben de çarşafları birleştirip, aşşağıya sarkıtacağım. Bir filmde görmüştüm.
Güneş koşarak aşşağıya indi. Ben ise evdeki çarşafları toplayıp, birbirine bağlamaya çalışıyordum.
-Ozan abi bizi evin karşısındaki parktan alacak.
Başımla Güneş'i onaylayıp, çarşafları aşşağıya sarkıttım. Sağlamlığını kontrol edip, aşşağıya doğru kaymaya başladım.
-Güneş, hadi gelsene.
-Yapamam, yüksek, yüksek, yüksek, çok yüksek.
-Annemin tüm huylarını almak zorundamıydın sanki?
-Hı? Ne dedin Gamze?
-Hiç, yok bir şey. Hadi gel buraya tutacağım seni.
Güneş yavaşça aşşağıya kayıp, üzerime kapaklandı.
-Çok yumuşak bir iniş oldu.
Derken, aynı zamanda keyifle gülümsüyordu. Beynimin zonkladığını hissettim.
-Kaburgamı kırdın, kalk üzerimden.
Güneş üzerinden kalktıktan sonra, parkın girişinde bekleyen Ozan abinin yanına gittik.
-Ozan abi plan ne?
-Polise haber verdik, her yerde Kıvançla Damlayı arıyorlar. Biz de eskiden Onur'un, Damlayı kaçırdığı depoya gideceğiz.
-Ne biçim amca.

Ozan abinin arabasıyla, kötü kokulu, sigara içen abilerin olduğu bir sokaktan geçtik. Yolun sonuna vardığımızda kocaman bir depoyla karşılaştık.
-Onlar burada, bu Onur'un arabası. Polise haber vereceğim.
Ozan abi polisle konuşup, adres verirken, Güneş arabanın camına taş attı. Arabanın ön camı, çatladı ve alarmı çalmaya başladı. Deponun kapağı açıldığında, Ozan abinin yanına gittik.
-Vay vay vay kimleri görüyorum, yeğenlerim mi gelmiş?
-Anne ve babamız nerede!
Güneş ellerini beline koydu;
-Hemen bırak onları!
-Onlar birazdan sonsuzluğa doğru yola çıkacaklar.
-Polis geldiğinde, tüm oyun bitecek Onur!
-Sen öyle san Ozan.
Onur amca ellerini çırptığında, dört adam gelip, bizi depoya soktu. Sandalyelere oturtup, bağladılar.
-Korkmayın kızlar, polis onların icabına bakacak.
Sadece kafa sallamakla yetindik.

Bir süre sonra yaklaşan siren sesleri duyuldu. Güneşle birlikte gülümsemeye başladığımız sırada depodaki adamlardan biri;
-Onur bey polis geliyor.
Kafamızı endişeyle adama doğru çevirip Güneş ve Ozan abiyle aynı anda;
-Hayıır!
Diye bağırdık.
Derken patlayan bir silah sesi, deponun tüm odalarında yankılandı...

SonsuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin