12. Bölüm

92 15 0
                                    

Gamze'nin ağzından:

Klübeye varır varmaz Kıvanç içeriye daldı. Sanki kör olmuştu. Gözü Damladan başkasını görmüyor gibiydi. Kıvanç ve Damla'nın çıkmasını beklerken. Gözüm bir ağaca takıldı. Ağacın arkasında saklanan iki kişi vardı. Ömer'e ambulans çağırmasını söyledik, Güneş'e de kapıda beklemesini. Ozan'a benimle gelmesini söyledim ve ağaçların arkasındaki Onurla, Cemre'nin yanına vardık.
-Ne istiyorsunuz siz bu kızdan?
Dediği gibi bir yumruk savurdu Ozan, Onura. Onur sendeledi. Tam Ozan'a vuracakken, Ozan, Onurun elini tuttu ve ters çevirdi. Ben ise Cemreyi tuttuğum gibi yolmaya başladım. Bir şekilde elimizden kurtulmayı başardılar. Ama Kıvançtan kurtulamayacaklardı.

Kıvanç'ın ağzından:

Helikopterden iner inmez, klübeye daldım. Damlaya bir şey olacak diye çok korkuyordum. İçeri adım atmamla önüme yanan bir tahta düştü. Onu atlattıktan sonra zar zor Damla'nın yanına vardım. Baygındı. Elleri bir direğe bağlıydı. Çözmekle zaman harcayamazdım. Cebimden bir çakı çıkartıp ipleri kestim. Damlayı kucağıma alıp klübeden zor şartlar altında çıktım. Bizimkiler bize meraklı gözlerle bakıyordu. Ambulans çağırmayı iyi akıl etmişlerdi. Damlayı ambulansın içine taşıyıp, sedyeye koydum. Bende ambulansta olacaktım. Bundan sonra asla onu gözümün önünden ayırmayacaktım. Ambulansta, Damlaya oksijen tüpü taktılar. Yanık bir yeri olup olmadığına baktılar. Damla gözlerini açtı. Öksürüyordu.
-Ben buradayım Damla. Yanındayım. Hep burada olacağım.
Bana en içten tebessümlerini gönderdikten sonra gözlerini kapattı. Hastaneye vardığımızda bizimkilerin çoktan geldiğini gördüm. Onların yanına geçtim. Damlayı yoğun bakıma aldılar.
-Durumu nasıl?
Diye merakla sordu Ozan.
-Bekleyeceğiz.
Diye yanıt verdim. Çünkü bilmiyordum. Hiç bir şey bilmiyordum tek bildiğim. Damlaya bir şey olmayacaktı. Buna izin vermeyecektim.

SonsuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin