19. Bölüm

58 13 0
                                    

Damla'nın ağzından:

Sabah olduğunda, Kıvançla beraber valizlerimizi topladık. Hazırlanıp klübeden çıktık. Valizim çok ağır olduğundan, çekmekte zorlanıyordum. Ta kii.. Kıvanç valizimi elimdem alıp, çekmeye başlayıncaya dek. Servislerin olduğu alana gelmiştik.
-Aşkım, sen yer kap, ben valizleri bagaja yerleştirip, geliyorum.
Bana aşkım demişti değil mi? Yanlış duymamıştım? Bana aşkım demişti. Kıvanç Aksoy bana aşkım dedii. Yanaklarımın kızarmasını engelleyememiştim. Ardından yer kapmak amacıyla, servise geçtim. Boş olan iki kişilik yere geçip, beklemeye başladım. Gamze, beni fark etmiş olmalıydı ki, yanıma gelip oturdu.
-Damla, konuşmalıyız.
-Konuşacak ne kaldı ki?
-Beni dinlemelisin..
Kıvanç'ın başımızda dikildiğini fark ettim.
-Gamze, gider misin?
Arkasında duran Kıvanç'a bakıp, bana döndü. Ve başıyla onayladı. Kalktı ve yerine geçti. Kıvanç yanıma oturdu.
-Hadi müzik dinleyelim.
Diye öneride bulundu Kıvanç.
-Tamam aşkım.
Diyip, sırıttım. İşte yine yanaklarım kızarıyordu.
-Yanakların kızarınca çok tatlı oluyorsun.
Derken gülümsüyordu. Gamzeleri beni çağırıyordu. Kendimi gamzesinden öperken bulmuştum. Utanmıştım, geri çekilip camdan bakmaya başladım. Servis, hareket etmeye başlamıştı. Kıvanç, başımı omzuna yaslattı.
-Benden utanma güzelim.
Başımla onayladım. Hissettimi bilmiyorum. Kıvanç, kulaklığının birini kendi kulağına, diğerini ise benim kulağıma taktı. Telefonundan, Jasmine Thompson-Run şarkısını açtı. Servis, mola vermek için durmuştu. Ben de çok sıkışmıştım. Güneş bana tuvalete gidelim mi diye sorduğunda kabul edip, servisten indik. Tuvalette Cemre, Peri ve Gamze vardı. Güneş ve Peri, işlerini halledip tuvaletten çıktılar. Cemre de arkalarından çıktı. Tam tuvalet sırası bana gelmişken, kapı kilitlenme sesi duydum. Arkamda duran Gamzeye korku dolu bakışlarımı yolladım. Oda korkmuştu. Tuvaletin kapısına yönelip, kapıya vurmaya başladık.
-Kimse var mı?
-Çıkarın bizi burdan.
-Yardım edin.
Bağırmamızın bir faydası olmayacağını anladık ve telefonlarımıza sarıldık. Kıvanç'ı arıyordum.
-Telefon çekmiyor.
Gamzeyle aynı anda söylemiştik bunu. Güldük. Gamze elinde duran telefonunu bana uzattı bir video açtı. Ajandamı kaybettiğim o geceydi. Cemre ve Onur orada ne yapıyordu? Olamaz. Bunu yapmış olamazlardı.
-Özür dilerim, biliyorum ajandan benim çantamdan çıksa bile, okumamalıydım.
Diyen Gamze'ye sarıldım. Ajandam benim için önemliydi, ama Gamze kadar değildi. Belliki pişmandı.
-Şimdi ne yapacağız?
Dedi Gamze, korkarak. Doğru söylüyordu. Burada kapalı kalmıştık. Ardından, Onur tuvaletin birinden çıkıp, elindeki çakıyla, bize doğru yöneldi. Biz korkarak, geri adım atıyorduk. Duvara çarpıp yere düştüm.. Gamze, beni tutup kaldıracağı sırada
-Bırak.
Diye bağırdı Onur. Geri geri gidip, kapıyı açtı.
-Çık dışarı Gamze. Benim derdim Damlayla.

SonsuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin