Sonsuz

16. Bölüm

2-3 gün geçmişti. Uludağ da çok eğleniyorduk. Ajandama yazmak için can atıyordum. Çantama gidip, ajandamı çıkardım. Kapağını açmıştım. Kokusunu içime çektim. Evet, onu özlemiştim. Kalemimi elime alıp yazmaya başladım.
"31.12.2009
Artık, yetimhanede dövülüp, sövülmeye. İtilip, kakılmaya alışmıştım. Kollarım, izmarit izi doluydu. Korka, korka olsa bile dayanamayıp müdiremize söylemek için kapısını çaldım. Beni içeriye buyur ettikten sonra kolumdaki sigara izmaritlerini gösterdim. Tabi, bana inanmadı. Kendi kendime zarar verdiğimi düşündü. Üstüne üstlük bana bir haftalık ceza verdi. Ceza odasında kalmak.. Herkes oraya gitmeye korkardı. Ama ben korkmuyordum. Kaybedecek bir şeyim yoktu. Ceza odasına girince, odaya göz attım. Duvarlar ve zemin beyazdı. Yerde bir yastık, bir de ince battaniye vardı. Yere uzandım. Başımı yastığıma koydum. Yorganımı kafamın üzerine kadar çektim. Uykum gelmişti. Gözlerimi bir daha açmamak üzere, sıkıca kapattım. Duyduğum sesle korkarak sıçradım. Ve korkudan altıma yapmıştım.. Duyduğum sesler havai fişek sesleriydi. Yeni bir yıla girmiştik. Ailemsiz geçireceğim ilk yılım, beni bekliyordu. Gözlerime çöken ağırlığın, gözlerimi kapatmasına izin verdim. Ertesi sabah bağıran bir kadının sesiyle uyandım. Bana bağırıyordu. Altıma yapmam yüzündendi. Kokuyu sezmiş olmalıydı.
-Sana kreş eğitimi mi lazım küçük hanım. Al şu paspası pisliğini temizle.
Evet tamda tahmin ettiğim üzere bu yüzdendi. Dediğini yapıp yeri sildim. "
Kıvanç'ın klübeye girip, kapıyı kapatmasıyla ona döndüm. Elinde odunlar vardı. Şömineye odunları attıktan sonra, yanıma oturdu.
-Okuyabilir miyim?
-Olmaz.
-Bana bir gün geçmişini anlatacaksın. Belki bu gün değil ama bir gün.
Korkuyordum. Kıvanç'a geçmişimden bahsetmeye korkuyordum. Belki de o yüzden kendimi anlatmayı bu kadar sevmiyordum? Korkağın tekiydim. Korkaktım işte. Akşam yemeği için ana klübeye gittik. Ömer ve Gamze oradaydı. Yanlarına geçtik. Biraz muhabbet ettikten sonra, Kıvanç ve Ömer açık büfeden yemek seçmek için gittiler. Biz de Gamzeyle beraber makyaj tazelemeye gitmiştik.

Cemre'nin ağzından:
İşte beklediğimiz andı. Onurla çok güzel bir plan hazırlamıştık. Bu planın kurbanı tabiki Damla olacaktı.