47. Bölüm

33 10 0
                                    

-ESKİDEN-

-Babaa, yinemi buraya geldik?
Diye mızmızca sordu Damla. Gülümseyerek başını sallamakla yetindi babası. Kıvanç, Damla'nın kolunu tutup, denize doğru çekiştirdi ve büyük bir kayaya oturdular.
-Neden buradayız ki?
-Gün ışığının en yamuk yeryüzüne indiği nokta şuan burası. Güneş batıyor, karşımızda duruyor. Ve.. Bir de yanımda, güzeller güzeli bir deniz kızı oturuyor. Benden mutlusu mu var?!
Diye heyecanla sordu Kıvanç. Damla başını salladı ve ardından Kıvanç'ın yanaklarını sıktı.
-Benim ponçik suratlı unikorn kardeşim!
Kıvanç'ın küçük zihninde Damla'nın 'kardeşim!' kelimesi yankılanırken, acıyla kalbini tuttu ve minik ellerini Damla'nın dudaklarına götürdü.
-Hayır öyle söyleme Damla. Sen benimle evleneceksin. Kardeşim deme bana. Deme...
Damla ne diyebileceğini düşündü.
-Hımm.. Buldum! Kocacım, nasıl?
Kıvanç'ın dudakları keyifle kıvrılırken;
-Beni bırakmayacağına söz ver miniğim.
-Söz veriyorum.
Kıvanç'ın minik suratında bir anda kocaman bir gülümseme belirdi. Fakat, Damla üzgün gibi duruyordu.
-Ne oldu?
-Ee, sen söz vermeyecek misin?
Kıvanç'ın yüzünde gülüşünden bir eser kalmadı ve küçük avuç içleriyle, Damla'nın yanaklarını tuttu.
-Seni hiç bırakmayacağım Damla. Ne olursa olsun asla. Sana söz veriyorum...
Damla neşeyle kahkaha atarken, ayağa kalkmaya çalıştı ama kayadaki yosuna basıp, denize kaydı. Kıvanç endişeyle Damla'ya baktı.
-Ay Kıvanç, düştüm ben.
Kıvanç'ın yüzünde içten bir gülümseme belirdi. Daha sonra, elini Damla'ya uzatıp, onu yukarıya çekmek istedi. Minik elleri buluştu ama Kıvanç'ın hiç beklemediği bir şey oldu. Damla, Kıvanç'ı denize çekti. Ve Kıvanç suya düştü.
-Ay saçların böyle çok tatlış oldu Kıvanç.
Kıvanç, yüzünü ekşitip, tek kaşını kaldırdı.
-Islakken mi yani?
-Ne, sen beğenmiyor musun? Ay aman beğenmessen beğenme canım. Ben beğendim.
Damla, Kıvanç'a hayran hayran bakarken ona karşı olan duyguları kıvılcım almaya başlamıştı. Artık onu kardeşi olarak görmüyordu. Çok değişik hissediyordu.

Kıvanç'ın beyninde Damla'nın 'canım' sözcüğü dönüp duruyordu. Damla, Kıvanç'a yaklaşıp onu yanağından öptü. Ardından babasının güzel sesi kulaklarına doldu.
-Çocuklar, gelin yemek hazır.
Kıvanç, Damla'nın elini tuttu ve denizden çıkıp, eve doğru koşmaya başladılar.

SonsuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin