sakar bayan // ethan dolan

8.BÖLÜM: "MUTFAK ŞOKU."

Keyifli Okumalar...

*

"Ahh tabikide hayır." dedi Derin.
"Pekala gitme o zaman." Sesim olduğundan daha saçma çıkmıştı. Tamam kabul, sesim her zaman saçma çıkıyor ama konumuz bu değil.

"Ee hangi okula gidiyorsun sakar?" Dediğinde "Sanane amk cocu." Diyesim gelmedi değil. Ee geldi zaten ve bunu söyledim.

"Sende sorduğun için teşekkürler." dedi ve konuşmama izin vermeyerek devam etti. "Bende .... Kolejine gidiyorum." Dediğinde bir yuh çektim. Koleje gidiyordu demekki. Aslında şaşırmam saçmaydı, bakıcı tutmak için parası olanın koleje gitmek için parasıda olurdu elbette.

"Ee iyide bundan banane?" Dedim umursamaz bir tavırla. Aslında konuşması için can atıyordum ama sanki o okul konusunda hava atmaya çalışıyor gibiydi.

"Lan kızım malmısın? Ne biliyim okuduğun liseyi merak ettim sadece. Bizim okulun haftaya bursluluk sınavı var. Aklında bulunsun diye söylüyomda kimin umrunda." Diye başladı ve devam etti; "Yani kazanamayacağını ikimizde biliyoruzda şansını dene istersen." Dedi ve odamdaki tekli koltuğa oturup, ayağını etijerimin üstüne koydu.

Ahh pekala. Sıçmık. Pis egoist. "Teşekkür ederim, sınava girmeyi düşünmüyordum da yine de geber."

"Gerçekten iyi bir Lise. Yinede sana kalmış, bu arada sende geber." Dedikten sonra kafasını eğdi ve saçlarını karıştırdı.
Ona bile fazla gelecek olan nazikliğinden dolayı "Teşekkür." Etmeyi planladım ama götü kalksın istemiyorum.

"Kahve yapsana bana." Dedi. Şaşırmış bir şekilde; "Anlamadım?" Dedim. "Kahve diyorum, yapsana diyorum, geçenlerde bana bir kahve borcun vardı ya hani."

"Sonra yapayımmı sen zaten gideceksin birazdan." Dedim piçimsi bir tavırla. "Yok, bir yere gitmiyorum insan gibi birşey dedik altı üstü kahve yapacaksın git şu mutfağada yap, ölmezsin."

"Of tamam be. Nasıl istersin?" Dedim hemen. "Pekala sütlü köpüklü olsun. Şeker at. Iki tane."
Dediği zaman "Yuh, sütlü köpüklü kahveye iki tane şeker mi?" Diye bir hömkürdüm, şekerden gebericek. Üstüme kalmazsa bari.

"Yapacakmısın, yapmayacakmısın?" Dedi kendinden emin bir ses tonuyla. "Tamam be, yapıyorum. Beş dakkika bekle gelirim ben hemen. Eşyalarıma da dokunma lütfen." Dediğimde güldü alaycı bir şekilde. Bende gözlerimi devirip odadan çıktım.

Koridordan mutfağa geçerken Buket durdurdu beni. "Kız işi pişirdiniz mi? Bak banada Umut'u ayarlayacakmış dörtlü takılırız ne güzel."

"Kızım sen sipastikmisin? Ne diye tanımadığım çocuğu odama kadar sokuyosun? Ya psikopatın teki olsaydı?" Tövbe allahım sen beni koru.

"Olum sende iyice hayalperest çıktın. Altı üstü yakışıklı, kaslı, taş gibi, çocuk abartmayalım lütfen."

"Peki Buket, çekil önümden kahve yapcam." Dediğim zaman sinsice güldü. Sanarsın gizlice kahvesine ilaç atıp kimse göreden Derin'e tecavüz edecektim. Tövbe tövbe.

Mutfağın kapısından içeri girdiğimde beynimden vurulmuşa döndüm. Bu mutfağın hali neydi böyle? Çileden çıkmış bir Melodi saniyede 45 den fazla kelime söyliyebilir diye içimden geçirdim ve "Buket!" Diye bağırdım.

Oda öbür odadan "Efendim." Diye bağırınca "Gel lan buraya hemen. Yemin ederim sikcem seni, gel hemen."

Şu an beynime kan gitmiyor olabillir ama kim görse aynı tepkiyi verir. Her yerde kırılmış yumurtalar, çekirdek kabukları, çikolata artıkları, birikmiş bulaşık, ve dolaplardaki yağ izleri! Tamam Melodi sakin ol koçum.

"Ya ne böğrüyon be, geldim işte." dedi sakin bir ses tonuyla ve bu beni daha da sinirlendirdi. "Kızım sen malmısın? Şu siktiğim mutfağın hali ne? Körmüsün?"

"Bir saniye ne olmuş mutfa-" derken birden kafasını mutfağa çevirdi ve devam etti; "Oha lan ne olmuş harbiden bu mutfağa?"

"Heh. Bende onu diyorum lan ne olmuş bu mutfağa, buranın hali ne böyle kaşar kızı."

"Olum ne bileyim. En son odana temizlememek için kaçmadan önce ben tertemiz ettim sende biliyorsun, bende daha yeni gördüm."

Birden jeton düştü. Ben nasıl olurda anlamam ya. Bunu Derin yapmıştı tabikide. Beni bu yüzden mutfağa göndermeye çalışıyordu.

"Bu mutfağa Derin girdimi?" Diye sordum sinirli bir şekilde Buket'e.
"Evet su içmek için girdi. Bende o ara film izliyordum. Yani odana ne zaman gitti bile bilmiyorum."

Ah pekala. Sakin ol. Sabırlı ol. Kendine hakim ol.

"Derin!" Diye anırdım. Derinde mutfağın kapısından girerek; "Lan bu kadar geç anlıyacağını bilmiyordum." Dedi alaycı bir tavırla, ve buna gülümsemeside eklendi. Yani iki kat çekilemez bir Derin oldu.