sakar bayan // ethan dolan

57.BÖLÜM: "MUSICAL.LY."

Keyifli Okumalar!

*

''Hayır, sağ kolunu kaldırıp soldan geçirmen gerekiyor.'' dedim Derine doğru. Beraber musical.ly çekmeyi çok istemiştim. Herkes sevgilisiyle çekince acayip kıskanıp Ethana söyledim de zorla kabul etti. Neymiş efendim biz yapmayalım herkes yapıyor farkımız tarzımız olsun felan. He babam he.

''Bak son kez deniyorum, buda olmazsa daha da yapmam. Artık şarkıyı başa alıp yapmaktan Bruno Mars'ın 24K Magic şarkısından da acayip iğrendim. Bir daha dinlemeyi düşünmüyorum.''

''Sende amma mızmız oldun Ethan. Tamam yapma bende gider Max'la çekerim. Bilmem anlatabildim mi.''

''Evet gitde çocuğun üreme organını yine mahfet. Durma git.'' dedi gülünç bir şekilde. Ona tatlı bir şekilde göz devirdikten sonra telefonu eline alıp jb - let me love you şarkısını alıp saniyeye ayarladı.

''Gel sarı yelloz. Şarkı başlıyor.'' dediğinde hızlı adımlarla üstüne atladım. Şarkı başlamıştı bile, fakat ne karografi vardı ne de şarkının sözlerine uygun hareketler sadece love you kısmında birbirimizi göstermiştim. Onun dışında ise şebeklik yapıyorduk adeta. Şarkı bitmeden ayağım ayağına dolandı. Ve ben düşmemek için tam yakasından tutunca hep beraber yere düştük. İşin komik yanı hala kayıttaydı.

''Mel, şu an tam anlamıyla bana yavşıyorsun ama.s'' dedi ergen kız tavırlarıyla.

''Şu an tam anlamıyla sen benim üstümdesin Dero, bence sen bana yavşıyorsun.s'' dedim gülerek.

''Ah ciddimisin? Tamam öyle olsun o zaman...'' dedikten sonra dudağıma minik bir buse kondurdu. Fakat daha fazlasını istiyordum her zaman ki gibi. O da alışmıştı fakat şu an olamazdı farkındaydım da.

*

''Resmen eziksin, ve bir erkeğine bile sahip çıkamadın. Diyecek hiç bir kelime yok."

"Sen kime ezik dediğinin farkındamısın küçük kaltak?"

"Evet. Melodi Koçer'e." dediği anda yüzümü kıza döndüğüm gibi kızın üstüne atladım.

"Şimdi farkındamısın?" dedikten sonra yüzüne iki tane sağlam yumruk geçirdikten sonra ellerimi saçlarından kavrayınca kafasını yere vurmaya başlamıştım. Kan çıkana kadar vuracaktım plan buydu.

Üstünde olmamın avantajıyla gayet rahat bir şekilde yüzüne vuruyordum ve karşılık bile veremiyordu. Sadece ellerimi çekmek için tırnaklarını kollarıma batırıyordu.

Bu acı vermiyordu, aksine zevk veriyordu sanki.

Üniversitemizin yanındaki cafede olduğumuz için ortam baya kalabalıklaştı.

Içeriye birden, Derin ve Eyüp girdi. Sanırım Hakan da olması gerekiyordu.

Hakan ve Eyüp beni hızlıca kızın üstünden kaldırdı. Kaldırdıktan sonra kıza bir tekmek daha savurdum.

Bu kadar yeterliydi.

Kafamı çevirdiğimde endişelendiğini gördüğüm Derine baktım. Her zaman ki gibi kafasında beresi çok iyi görünüyordu. Sanki iki saat önce musical.ly videosu çekip sonrada başka bir kızla öpüşürken ve ayrıldığım adam değildi.

Evet değildi, benim Derinim böyle yapmazdı.

Hakan beni hızlıca cafeden çıkarırken onun yanında durdum ve şöyle dedim; "Asla senin için o kızı dövdüğümü düşünme. Bu saaten sonra senin için kılımı kıpırdatmam." Hayır, hayır, hayır. Bu doğru değildi. Eğer o istese benim yürümeye bile mecalim yokken ona koşa koşa giderdim işte.

Bu kadar da seviyoruz.

Kolumdan tutup beni dışarıya itten Hakan ve Eyüp'e baktım. Benim için endişelenmişlerdi. Ya da kız için, bilemiyorum ama bu kadar güçlü gözüktüğüm yeterdi.

Dizlerimin üstüne çöküp kaldırımda oturdum. Kafamı ellerimin arasına aldıktan sonra gözümü yola diktim. Bir kaç dakika boyunca böyle kaldım. Tepkisiz ve sakin. Sonrasında ise gözümden bir kaç damla akmasına izin verdim.

''Ah güneş -Eyüp bana böyle seslenirdi- haydi eve gidelim. Burası olmaz." dedikten sonra kalkmaya çalıştım. O haklıydı. Burası olmazdı.

Kaldırımda oturduğum için arkam kirlenmişti. Kalkarken dengemi kaybettim ve yeri postaladım. O ara çocuklar arkasını dönüp arabaya doğru ilerledikleri için düşüşümü görmedi. Bende yorgun bedenimle tekrardan kalkmaya çalışırken tam kulak hizamda gelen arabayı fark ettim. Ve sanırım sonrasını hatırlamıyorum. Araba çarpmıştı...