Merhabalar!! Çok uzun bir zaman oldu yeni bölüm yazmayalı, ailevi meseleler vardı. Bu yüzden çok özür dilerim. Umarım bu bölümü beğenirsiniz, iyiki yanımdasınız. Sizi çok seviyorum, mesajlarınızı bekliyor olacağım!!
Keyifli Okumalar... 💜
*
Hala arkamı dönüp bakamıyordum, bir kaç tıkırtı geliyordu sadece. Ama birisi olduğuna emindim, arkamdaki o hissin ağırlığını hissediyordum. Ve parfüm kokusu. Bu parfüm kokusunu seviyordum, bana birşeyi anımsatıyordu ama neyi? Şimdi bunu düşünmemem gerekirdi. Sanki bi andan bana bıçak saplayacak gibiydi, pekala bunu hiç düşünmemem lazım. Aklım durmuştu. Benden bir atak bekliyor gibiydi, ben tepki vermeden o istediğini yapmayacaktı. Ne yapabilirim, ne yapabilirim. Derin!
Derin'i arayabilirdim. Bana yardım edebilecek tek kişi oydu. Tam elimi cebime atarken arkamda ki sesi duydum. "Kızım psikopatmısın, dönmeni bekliyorum iki saatir suratın oraya dönük napıyon sen?" dediği zaman Derin'e baktım. Bir saniye kime baktım. Derin'e. Derin mi? Atlattığım ani bir korkundan dolayı birden Derin'nin boynuna atladım ve sıkıca sarıldım. Beynim bana sinyal verince, kendimi gözlerim kapalı ona sarılırken buldum. Çok, çok güzel bir hissti."Ne oldu Mel? Kötü birşey olduysa hemen anlatmanı bekliyorum." dedikten sonra apartmandaki yukarıya doğru giden merdivenin başında oturdu. "Ne yani insan arkadaşına sarılamaz mı? Sende abartma amma he." dedikten sonra bende onun oturduğu merdivenin bir tık aşağısındaki basamağa oturdum. "Senin bana trip atmak ve laf sokmaktan başka işin olmadığı için şaşırmam normal." Sözünü bitirdiği zaman ona dönüp suratımı büzüştürüp dil çıkardım. Yani "He sen çok biliyon he." ifademdi. "Neyse, benim okula gidip şu devamsızlık işini halletmem gerekiyor. Sonra görüşürüz." dedikten sonra asansör kapısının önüne doğru ilerledim. Derin arkamdan, "Onun için babanından gitmesi gerekiyo la mal." diyip güldü. Haklı olduğunu bildiğim için inkar bile edemedim. Şimdi sıçtık. Cidden sıçtım, resmen lise 3 te sınıf tekrarına kalıp lise sonda olmam gerekirken, 3 kalacam.
Birden durup, ben gitmiyim de babam gitsin diye düşündükten sonra bari bir işe yarasın diye de içimden geçirdim.
"Neyse, elemanı arayıp gitmesini söylerim."
"Eleman?"
"Suat."
"Tamam, o zaman gel. Sana anlatmam gereken bir kaç konu var. Önemli." dedikten sonra kalbim birkaç saniyeliğine durdu ve beynim ona, lan soktuğum kalbi, iki dakka kendine gel çocuk sana aşkını itiraf etmedi, diye uyardı. Kalbimde ona karşılık verince bende bir iç çatışmalar başladı. En sonda dayanamıyarak, sussun olum bi, sus diye bağırdığımda Derin, nabüyo bu mal diye baktı.
"Mel, gerçekten önemli. Biraz klişe olacak ama hayat memat meselesi."
"Biraz klişemi?"
"Kabul, fazla klişe. Ama önemli."
"Pekala."Derin'nin ağzından;
Kapının önünde yaptığımız derin bir ayakta durma seasından sonra arabaya binip Melodiyi kendi evime götürdüm. Sahte evime değil, kendi evime. İlkte açılışı 38 soruyla açmasını karşılık hiçbirine cevap vermedim. Çünkü arabada anlatmıyacaktım ona olan biten herşeyi arabada anlatamazdım. Onu kandırdığımı, onu sadece babası istedi diye yanında durumamı, kurduğum sahte aileyi, bakıcılık işini, ve özel okuldaki hiçbir katkım olmadığını. Üstelik ben okumuyorum bile. 20 yaşındayım. İşte bunlar için sakin bir ortama ihtiyacım var. Baya sakin.
Apartmanın altındaki otopark'a giriş yaptıktan sonra hemen bir boş yer görüp arabamı park ediyorum. Göz ucuyla Melodiye bakıyorum, etrafa değişik değişik bakarken bile seksi. Melodi asla saf/masum olarak görmedim çünkü Melodi hep ayrıydı. Dik duruşu, bir konudan emin olmassa bile o konuyu savunması ve attığı küfürler. Ne diyordum lan ben? Bir daha böyle olamayız, ve ben bunları düşünüyorum. Bu düşüncelerden kendimi sıyırarak arabadan indim. Arabadan indiğim gibi, Melodide. "Buraya gelmemizdeki amaç? Otopark yani, gerçekten zekice." dedikten sonra kendi çevresinde küçük bir daire dönerek bana tekrar döndü. "Otopark'ta oturmıycaz ya Sakar. Seni evime getirdim." dedikten sonra yüzünde bir sırıtma belirdi, belli olmasın diye de hemen yüz ifadesini ciddileştirdi. Ama bunu görünce benim yüzümde bir sırıtma ifadesi oluştu. "Olum ne mal mal bakıyor, uğraşamam bak senle. Beni eve atacaksanda hemen at ayakta durmaktan yoruldum." dedikten sonra Otopark'ta birden yere çömelip oturdu. "Eve atmamı isteseydin ben daha önce bir ev ayarlardım, ayıp ettin he." dedikten sonra elimi ona doğru uzatıp yerden kaldırdım. Asansöre doğru ilerlerken evde ona anlatacaklarım gelince içime yine bir huzursuzluk kapladı. Surat ifadem ciddileşti ve haraketlerim ağırlaşmıştı. Ama anlatmam gerek fazla uzamasıyla mana yoktu. Asansöre girer girmez kat 9'u tuşladım. Sessiz geçen asansör sonrası beni kendime getiren asansörü açılış sesi oldu. Ben hala konuya nasıl girmeyi bile bulamamışken dakikalar sonra bana soru sormaya başlayacaktı. Ve evet, işin en zor kısmıda buydu. Asansörden çıkar çıkmaz Melodiye bakmadan sağa dönüp 36 nolu evin kapısını açtım. Tam dönüp gir içeri yaparken soru sormaya başladı. Her zamanki Melodi. "Buraya neden geldik? Senin zaten kendi evin yokmuydu? Bana ne anlatacaksın? Ve neden burda anlatıyorsun?" tarzında şeyler söylemişti, bunları söylerken nefes bile almamıştı. İçeri girdikten sonra, sanki herşey yolundaymış gibi perdeleri açıp evi havalandırdım ve Melodiyle birlikte iki kupa kahve yaptık. "Ee bana ne anlatacaksın, konuya girersen iyi edersin yoksa alınınca ortasına bir koycam vallah." dedikten sonra içimden konuyu anlattıktan sonra da alnıma bir tane koyacaksında neyse diye geçirdim. Tam cevap verecekken telefonuma gelen mesaj beni iki saniyeliğine durdurdu. Ve telefonuma gelen mesaja bakma isteği duydum.
Bay Koçer;
"Eğer, Melodiye birşeyler anlattıysan, anlatmak üzereysen bir düşün derim yoksa, çıktığın yeri sana bi gösteririm." mesajını okuyunca bir gülme geldi aslında çünkü Melodinin bu şaheser denecek kadar küfür kapasitesi babasından geliyormuş. Bir anda ciddileşerek mesajın devamını okudum. "Duru elimde. Dur'un. SEVGİLİN."
*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sakar bayan // ethan dolan
Юмор09.09.15 ''Düzenli devam eden, ve ilk kez yazılan Ethan Dolan kurgusudur."