"Multimedia; Melodi Koçer." 🔥Keyifli Okumalar...
*
"Hadi ama! Bir kerede yanımda olun. Bana destek çıkın. O sizinde torununuz..." dedikten sonra Yağmur tekrardan ağlamaya başladı. Demir, Yağmur'un her ağlayışında daha çok sinirleniyordu ve evi dağıtıyordu. Onu sakinleştirme işide Derin'e kalıyordu. Bende orda süs eşyası gibi duruyordum. Benim yapabilecek birşeyim yoktu. Onlar Yağmur'un ailesiydi, şimdi kızabillirler ama onuda en çok seven onlar. Ailesiyle onun arasına girmek iyi olmayabillir.
"Bu hatayı yapmadan önce düşünecektin Yağmur Hanım. Şimdi Demir denen o herifi al ve evimizden defol." dedi Yağmur'un babası sinirli bir şekilde.
"Siz ciddimisiniz? Iki saatir orda duruyorum ve işinize karışmamak için kendimi kontrol ediyorum. Ama bu kadar yeter. Gerçekten kafayı yemiş olmalısınız, o sizin kızınız ve ne bok yerse yesin arkasında durmanız gerekir. Ama siz ona defolun diyorsunuz. Yazık. Çok yazık...'' dedim ve derin nefes aldım. Hepimiz kapıya doğru ilerlerken Yağmur'un annesi, Yağmur'u durdurdu ve kendine çekip sarıldı. Işte demek istediğim buydu.
*
"Baran ne olacak? Sorun çıkarırmı sizce?" diye soru yönelttim.
"Hele bir çıkarsın, bakın ağzına ediyormuyum, etmiyormuyum." diye cevapladı Demir..
"Heyt be. Yakışıklı babamıza bakın hele. Helal koçum." dedim sırtına vurarak. Yağmura baktığımda ise daha karnı çıkmamıştı. Sanırım çok yeniydi.
"Ben baba olsam, bundan daha yakışıklı olurum. Bu tipsize bak, neresi yakışıklı olum bunun?" diye söyleyince Derin, hemen cevap verdim.
"Derin, sana acı gerçeği söylemem gerek... Siz ikizsiniz." Dedikten sonra hepimiz güldük.
"Yarın birşeyler yapalım. Ama normalde yapmadığımız birşey olsun. Çok sıkıldım." dedi Yağmur.
"Kızım sen artık hamilesin, hamile. Öyle her boku yapamazsın. Sana dışarı çıkmak bile yasak şu an."
"He canım he." dediği zaman benle Derin kalktık.
"Biz yatıyoruz. Rahatsız etmeyin... Hoş artık rahatsız edemezsin." dedi Demir. Sonra ikimizde birbirimize bakıp hunharca güldük. Ama onların bize tepkisi göz devirmek oldu.
Odaya girince elime telefonu aldım ve annemlere Yağmurlar sa kalacağıma dair bir mesaj yazdım
"Baran varya o Baran. Daha benim gazabımdan kurtulmadı. Ağzına edeceğim onun. Beklesin piç."
*
"Lan uyanın, uyanın geç kaldık!'' diye anıran Yağmur ve Demirn sesinden dolayı yataktan sıçrayıp yere düştük.
"Noluyor lan amına koyim, ne oluyor!" diye bağırdı Derin.
"Ebenin oluyor, kalk lan okula geç kaldık."
"Aklı sıra bizi trolleyecek. Bugün haftasonu, siktir git pezevenk." diye bağırdı Derin. Ben hala yerde mumya gibi uzanmış mal konuşmalarını dinliyordum.
Demir, "He tamam. O zama-" diyemeden Derin konuştu. "Sus Demir. Sus ve odadan çık. Tamam mı?" dedikten sonra birşey demeden çıktılar. Yerde bile, birbirmize sarıldık ve yine uyumaya çalıştık. Tam uykuya dalacakken çalan telefon yine sinirlerimi bozmaya yetti.
"Siktir ama siktir, bu uyuyamadık yani. Bu nedir amk."
"Neyse sen yat, ben telefona bakıp geliyorum." dedim ve dudağına öpücük kondurup odadan çıktım. Arayan annemdi.
"Buyur Anne?"
"Kızım... Eve ne zaman geliyorsun? Senle birşey konuşmamız gerek. Ama acele etme. O kadar önemli birşey değil."
"Noldu anne? Ben yarım saate hemen geliyorum."
"Dikkat et gelirken. Öptüm."
"Öptüm." diyerek telefonu kapattım. Odaya gidip çantamı almak için etrafa bakımdım bulduktan sonra Derin'i tekrardan öptüm ve odadan çıktım. Evin kapısının önüne geldiğimde de Demir ve Yağmur'a annemin aradığını onun için gittiğimi söyleyip evden çıktım.
*
"Siz ne dediniz, ne dediniz?Hamilemisin Anne?" dediğimde yutkundum. Bumuydu yani, beni Ethanın huzurlu kolarının arasından ayıran sebep. Bende önemli birşey sandım.
"Evet... Hemen sana haber verelim dedik. Mutlu oldun mu?"
"Tabikii Anne. Özellikle bu hafta, çevremde o kadar hamile varken nasıl oldum anlatamam. Tamam, söyliyebileceğiniz tek şey bu olmadığına eminim. Başka ne var?"
"Senin zeki biri olduğunu biliyorduk. Annen bebeği burda değil, memleketi Bursa da doğurmak istiyor. En yakın zamanda oraya taşınacağız. Haber bu." dediğinde babama ters bir bakış attım. Hayır bu olamazdı. Derin'i bırakıp gidemezdim bu kadar çoşkun kız varken.
"Siz gidiyorsanız, buyrun kapı orda. Ama ben gelmiyorum. Ne yaparsanız yapında gelmiyorum."
"Hayır Mel, geliyorsun. 1 hafta sonra gideceğiz. Okullarda yeni açıldığı için ders konusunda bir problem olacağını sanmıyorum." dediğimde bağırdım. Ve suratıma inen o sert tokat darbesini iliklerime kadar hissetim.
"Sana lanet olsun! Siktiğimin yerine gelmiyorum, ve bana tokat attığın elin... Herneyse." dediğimde pişman olmuştum. Daha fazla terbiyesizlik yapmamak adına odama gidip kapıyı kapatım ve ağlamaya başladım. Derin'i bırakmıyacaktım. Asla, ve asla.
*
Kısa bir bölüm oldu ama, gerçekten çok hastaydım. Hatta saçmalamış bile olabillirim maruz görün. Votelemeyi unutmayın. Al dı lav! -xMinna. 🌟

ŞİMDİ OKUDUĞUN
sakar bayan // ethan dolan
Comédie09.09.15 ''Düzenli devam eden, ve ilk kez yazılan Ethan Dolan kurgusudur."