Keyifli Okumalar...*
Sinirle yerimden kalktım ve bitmiş olan çikolatalı sütümü yanımdaki çöp kutusuna attım. Jelibonuda hırkamın cebime tıkıştırarak sınıfa doğru ilerledim. O kendini çok beğenmiş, ÇokYakışıklıyım123'ı bulabilirdim.
Ilk planı gerçekleştirebilmek için sınıfa gitmem gerekecekti. Yani yakışıklı olan anonimimizi sınıftan biri olma ihtimali var mı diye bakacaktım. Sınıfa doğru ilerlerken bir kaç kez tökezleyip ve bir kez de koridorda yere düşmüş olmamı varsaymazsak sağ salim sınıfa çıkmıştım. Sınıfın kapısının önüne geldiğimde saatime doğru baktım. Dersin başlamasına 10 dakika vardı. Az kalmıştı. Yani beni ifşalayanın kim olduğunu öğrenecektim. 10 dakika içinde Kıvancı aradım ve matematik dersinden hiç haz etmediği için gelmiyeceğini söyledi. Ne kadar da ısrar ettiysemde derse tekrar dönmiyeceğini söyledi.
Telefonu kapattıktan sonra gelen bildirimlere şok olmuş bir biçimde bakakaldım. Ilk önce ani şoktan popi felan olduğumu felan düşündüm ama gelen mesajlardan sadece birine tıklamam bu düşüncenin tamamiyle değişmesine yetti.
Biri benim alt koridorda sınıfa çıkarken ki resmimi çekmişti. Eh şimdi bunda birşey yok diyeceksiniz. Size başta düştüğümü söylemiştim, bu sırada eteğim hafifçe sıyrılmış olabilirdi. Ama buna eminim ki düştüğüm zaman etrafa iyice bakınmıştım hiç kimse etrafta yoktu. Bu sapık anonim kimdi o mu resimleri çekip yayınlamıştı?
Telefonu elime hızlıca aldım ve SnapChat olan herzamab ki mekanıma girdim. Sohbet kısmına girerken ÇokYakışıklıyım123 kişisinin sohbetini sağa kaydırarak açtım ve mesajı yazmaya başladım.
"Lan piçoz, sen kimsin ki benim oturma organımın gözüktüğü resimlerimi yayıyorsun? Anan bacın yok mu lan senin?" Diye tek hışımla mesajı yolladım. Az da olsa gözüküyordu benim narin popom. Canım popom. Ne hale geldin gördün mü canım popom? Dedim kendi kendime. Sonra kafamı iki yana sallayıp; "Olum götünle derin bir muhabette girdin bakıyorum he. Samimi oldunuz, yakıştınız siz böyle vallah, HOLOL OLSON!" dedi iç sesim. Kendi kendime dalga geçerken, kızmaya başladım. Ama bu seferde kendi kendime dalga geçmek yüzünden kızdığım aklıma gelince yine kendimle dalga geçiyordum. Ne çelişkiydi ama.
"Güzel açıdan çekmişim ama dimi. Kabul et beybisi." Gelen mesajı okuduktan sonra yüzüne iki tane geçirme isteğiyle doldum.
"Güzel açı mı? Sana yemin ediyorum ki bütün açıları toplar götüne sokarım senin." Mesajı yolladıktan sonra kapıdan içeri gelen Derini gördüm. Yanıma doğru geldiğini görünce çaktırmadan saçımı düzeltmeye çalıştım.
"Napıyorsun burda tek başına? Kıvanç nerde?" Diye bana soru yöneltti. "Kıvancın bir işi çıkmış erken gitmek zorunda kaldı. Bende burda tek başıma oturup benimle uğraşanlarla meşgulüm." Dedim ve telefonu ona doğru gösterdim.
"Kim senle uğraşıyor lan? Kimse benim arkadaşımla uğraşamaz." Dediği zaman içimde bir burukluk hissettim ona karşı. Arkadaş kelimesinde ne vardı ki? En azından arkadaş bile olmayı başarmışken neden bu kadar üzüldüm ki?Birşey söylemeden telefonun kilidini açıp gerekli olan o resmi gösterdim. Önce kendini kaptırarak, güzel götün varmış demesine rağmen, kendini toparlayıp telefonu elimden alıp sınıftan çıktı. Derinin sınıftan çıkmasıyla beraber Matematikçi girmişti. Zulüm tekrar başlıyor. Hoca yoklamayı almadan derse başlayınca, Derinin en azından benim yüzümden yok yazılmayacağı aklıma gelince az da olsa tebessüm ettim.
Dersin sadece 35 dakikası geçerken benim tansiyon ve aynı anda sabır yerlerdeydi. Telefonum olmadığı için ilk plan yatmıştı bu yüzden bende B planı olarak ön sırada oturan kızın telefonunu alıp kendi SnapChat'ime girdim. Bir kaç kere denesemde şifremi kabul etmemişti, çünkü snapchat'de aynı anda iki oturum açılmıyordu ve benim ki benim telefonumda hala açıktı. Derince bir of çekip sıranın altına girdikten sonra aramaya kendi numaramı tuşladıktan sonra açmasını bekledim. Birkaç çalıştan sonra Derinin sesi geldi benim telefonumdan. "Derin, telefonumuda aldın gittin. Nerdesin lan sen bay egoist?" Dedim kısık bir sesle. "Lan senin sesin götünden mi çıkıyor? Düzgün konuşsana sakar." Dedi bağırarak. Bende buna karşılık telefonu kulağımdan uzaklaştırdım. Bir kaç saniye sonra; "Dersteyim egoist, Pardon bay egoist. Hani senin gelmediğin ders. Gel beni al hemen." Dedim emir veren bir ses tonuyla. "Bana emir verme sakar. Bana emir verme." Dedi ikileyerek. Bende; "Taman bay egoistcim. Gelir beni bu siktiğim dersinden alırmısın?" Dememle ayak sesi duymam bir oldu. Kafamı kaldırdıktan sonra bana tepeden bakan Matematikçiyi gördüm. Tam ağzımı açacakken sınıfın kapısına biri tıklatıp içeri giren öğrenciye baktı herkes. Hoca hala öğrenciye bakarken "Ne oldu, niye burdasın?" Tarzında soru yöneltti. Tahminen 9.sınıfa gittiğini düşündüğüm çocuk; "Hocam, müdür yardımcısı sizi çağırıyor." değince Hoca bana senle görüşeceğiz bakışı attıktan sonra sınıftan çıktı.
Sınıftan çıkmasıyla beraber, bende
Derinin gelmiyeceğini bildiğim için bunu fırsat bilip sınıftan hemen çıktım. Sınıftan çıkıp koridorda ilerledikten sonra sağa dönmemle birlikte tek ayağını duvara yaslamış kollarını birbirine bağlamış beni bekleyen bir adet Derini gördüm.*

ŞİMDİ OKUDUĞUN
sakar bayan // ethan dolan
Humor09.09.15 ''Düzenli devam eden, ve ilk kez yazılan Ethan Dolan kurgusudur."