sakar bayan // ethan dolan

51.BÖLÜM: "VİDEO."

Multimedia; Ethan Dolan. 🤗

*

"Aman tanrım, çok iğrençsiniz!" diye seslendim çocuklara doğru. Hakanların evinde yeni bir video çekmek için toplanmışlardı ve bende dersi aksatıp buraya gelmiştim.

"Bu kadar turşuyu yemek için, aptal olmak lazım." dedikten sonra yanlarına oturdum.

Kamera hala kayıttaydı.

"Aptalız zaten, inkar yok. Asıl mesele şimdi seninde aptal olman."

"Tanrım! Bunu asla yapmam." dediğimde Eyüp sırıtarak bana baktı.

"Ah pekala, verin şu kavonozu." dediğimde sırrıtılar.

Burak, "Bir, iki, üç!" diye bağırınca kavonozu açıp yemeye başladık. Göz ucuyla Derine baktığımda kavonozu resmen bitirmeye başlamıştı.

"Sevgilim, bu ne hız? Yavaş." dedim ağzımdan turşu suları akarken.

"Bizde böyle gülüm." dedikten sonra ağzımdan akan turşu suyuna rağmen dudağımın kenarından öptü.

''Ve kazanan Gökhan!" dedi Eyüp.

"Ya nasıl, inanmıyorum. Tekrar yapılsın!'' dedim cırlayarak.

"Tabi sen orda sevgilinle yiyişirsen, kaybedersin." dedikten sonra hep birlikte güldüler ve ben sadece yalandan göz devirmekle yetindim.

"Tamam teorik olarak Melodi, sonuncumuz olduğu için... Cezamız başlasın!" dedi Hakan.

Hakan, Umut, Demir, Gökhan, Burak, Eyüp, Derin birden kendilerini koltuğa attılar.

Ve piç bir şekilde sırıttılar.

"Ayağımızı yıkayacaksın ve kamera hala kayıtta olacak!" dedi Burak.

"Ah, tanrım. Çok saçma, yazık kıza!" dedi Yağmur. Köpek bakışlarımı atıyordum ama Derin dışında kimseye sökmüyordu.

"Pekala, ben çıktım. Sevgilisi olarak bana özel de yapabillir. Değil mi sakar?" dedikten sonra göz kırptı ve bende uzaktan öpücük yolladım.

"Demir eğer, sende çıkmazsan, Melodiye yardım ederim bende." dedi yumuşak bir sesle tehtid ederek.

"Tamam hayatım, sen otur. Hamilesin, yorulursun." dedikten sonra koşarak Yağmur'a hayvan gibi sarıldım.

"Tanrım! Çok ponçik bir çocuğum bu yüzden, benimkileri yıkamana gerek yok dostum." dedi Eyüp.

"Adamsın, bakın kalite görün. Bakın, bakın." dedim Eyüp beline vurarak.

Geriye, Hakan, Burak, Gökgam ve Umut kalmıştı.

"Bizimkini malesef yıkamak zorundasın, biz vazgeçmiyeceğiz M." dedi Umut.

"Ov, pekala. Banyoya girin ve bekleyin. Geliyorum." dedikten sonra göt kadar banyoya o kadar kişi girdiler.

Banyoya girmeden önce elime eldiven takıp yanlarına gittim. Son anda saçlarımı topladım ve eğildim.

"Hakan! Ayağın kaç numaran 98 felan mı? Bu ne ya." dedim ayaklarını yıkarken.

"Hayır bebeğim, 98 buçuk."

"Havlu getirin, kusacağım!" dedim Eyüp'e. Eyüp havlu getirdiği gibi ayağına sardım ve kuruttum. Kusacağım dediğime bakmayın, ayakları benden güzel kokuyor. O derece.

"Sıradaki!" dediğimde koltuğa hemen Gökhan oturdu.

"Gökhan... Senin o bombastik mavi gözlerine hiç yakıştıramadım." dedikten sonra döndüm ve aynı şeyi Burak'a da tekrarladım.

*

"Yorgunluktan ölüyorum Yiğit!"

"Yiğit mı?"

"Evet, Yiğit."

"Hey, bunu kim söyledi? Ah bir dakika... Tabiki Demir!"

"Kesinlikle öyle." dedikten sonra güldü.

*

Tanrım! Uzun bir yazı yazmak istiyorum. Lütfen okuyun!
Yazmayalı o kadar oldu ki... Baya, baya. Nedeni ise tam tamına 10.000 kelimelik bir bölüm yazmıştım. Şaka değil baya baya yazdım. Kurgu o kadar iyi/mükemmel ilerliyordu ki. Ama küfretmek istemiyorum ama kodumun wattysi kaydetmemiş. Düzeltme geçmişine bakıyorum, yok. Silip yükledim, yok. Pcden baktım, hiç yok. O an bende bütün yazma şevki gitti. Yazma isteği gelmesini bekledim Birkaç gün... 1 hafta, 2 Hafta.. Ve en sonunda birkaç ayın sonunda yeni yeni geldi.
Biliyorum bu davranış çok sorumsuzca ama benide anlayın. Zoruma gitti bir an, sizi suçunuz değil tabikii.
Kitabı bırakacaktım, yazmayı.
Fakat istek o kadar geldiki ve bu yazmama sürecimde okunma sayısı en azından +1Kdan fazla oldu.
Bu yüzden bölümler düzenli bir şekilde gelecektir.
Sizi çok seviyorum.
Yorumlarınızı bekliyorum... 💋