Sabah gözümü çalan alarm'la açtım. Saat 09.20 geçiyordu. Dersim saat 12.00'da başlayacaktı, bu yüzden oyalanmamaya karar verdim. Derin'in ise saat 08.00'de okula gitmek zorunda kaldı çünkü bir kaç ödevini teslim etmesi gerekiyordu, zavallım...
Elimi yastığımın altında ki telefonuma gitmişti. Hızlıca wi-fi'ye bağlanmasını beklerken birden telefonum çaldı.
Arayan Kaslı Pandacık'tı...
"Efendim Pandacık?"
"Pandacık yesin seni."
"Yesin."
"Yesin."
"Tamam lan, çok uzatma. Niye aradın beni?"
"Birazdan gelip seni alacağım, hazırlan."
"Ya saçmalama be, kendim gelebilirim. Boşuna gelmene gerek yok."
"Kızım senin ameliyattan 1 hafta geçmedi mi? Gidip dikişleride almamız gerek zaten." dediği zaman ofladım.
"Ben o dikişleri almak istemiyorum. Yerinde iyiler hem, o kadar para verdik o dikişler için de. Orda kalacak. Yazık lan, boşa mı gitsin paralarımız? Yerden mi buluyoruz biz o paraları? Hiç, hiç yakıştıramadım sana kaslı pandacığım..."
"Bak kaslı pandacığın seni napmasın. Hazırlan diyorsam hazırlanacaksın tamam mı? O kadar.''
"Lan Dero, içimde ki feminist ruhlu kadını çıkartma, bana zorla bir şeyi bok yaptırırsın. Cinlerim zaten tepem de salarım sana, kurtulurum valla bak." dediğimde dilimi çıkarttım ama tabiki o bunu görmedi...
"Kes lan."
"Kesersem içinde kalır."
"Ne dedin sen Melodi? Ne dedin, ne?" dediği anda hunharca gülerek telefonu yüzüne kapattım ve hazırlanmak için kaplumbağa hızında ayağı kalktım.
Hızlıca banyoya girip idrar kesemi boşalttıktan sonra dişlerimi bir güzel fırçaladım. Banyodan çıktıktan sonra mutfağa girdiğimde evde kimsenin olmadığını fark ettim. Annem muhtemel olarak Çınar'ı anaokuluna bırakıp, sonrasında işe gitmişti. Bende milli hareketimiz olan buzdolabıyı açıp yaklaşık bir beş dakika boş boş baktıktan sonra hiç bir şey almadan geri kapattım.
Uç saniye daha boş boş durarak hayatımı sorgularken aklıma bir fikir gelmişti.
Derin'e kahvaltı hazırlamak!
Az önce kapattığım buzdolabının kapağını tekrardan açtım. Biraz göz gezdirdikten sonra elime alabildiğim kadar kahvaltılık alıp dezgenin üstüne koydum. Hepsini minik kaselere yerleştirirken dolaptan da yumurta almayı ihmal etmedim. 2 tane yumurtayı dikkatlice haşlarken, bir yandan da dağıttım yerleri topluyordum.
Kahvaltı malzemelerini masaya yerleştirdikten sonra hazırladığım masaya baktım. Aslında pek bir şey hazırlamamıştım ama olsundu. Bu hasta halimle başında da fazlaydı diyebilirim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.