#2# O kız

117 7 0
                                    

Sabah kalktığımda nedensiz bir şekilde içim huzursuzdu.Sanki fırtınadan önceki sessizlik gibi. Şaşırdım çünkü ne zaman bu hissi yaşasam hayatımın dönüm noktalarını yaşıyorum ve genelde kötü zamanlarıma denk geliyor ama ne yazıkki yaşamaya devam ediyorum.Keşke yelkenleri indirdiğimizde hayatımızdaki hatırlamak istemediğimiz olayları silsek. Bu düşüncelerden uyanıp Asya'nın odasına onu uyandırmaya üst kata çıkarken odasından sesler duydum bu pek hayli alâmet değildi.İçeri bir hışımla girdim ve Asya nın telefonla konuştuğunu gördüm.Neyseki birşeyi yoktu onada birşey olsa ben napardım? Hayatımda başka kimse olmadan nasıl yaşardım ki? Tahmin edemiyorum. Bu düşüncelerimden kurtulup Asya'ya hazırlan dedim ve odasından çıktım. Kendi odama gidip hazırlandım ve okula gittik. Kahvaltıya indiğimizde Rüzgar'ı göremeyince endişelendim tam Asya'ya soracakken sanki Asya düşüncelerimi okumuş gibi
"Onun kuzeni gelicek ya biraz geç gelicek biz yiyelim sonra bakarız."

Dedi ve o anda hatırladım ve
"Ne alaka kendisi gelemezmiymiş? Artık kimse çocuk değil öyle değil mi Asya?"

"O senin gibi öküz değil kıza kibarlık yapıyor işte ne uzatıyorsun senin kibarlığınıda gördük.Kız diyor şiir yazan erkeklerden hoşlanırım sen diyorsunki ben gay değilim o yüzden hoşlanmıyorum.Demişsin bence susmalısın Bay öküz"

"Ama ne yapabilirim ki ben onu söyleyince sende hoşlanıyor musun sorusunu anladım."
Diyerek güldük. Tamam romantiklikten anlamıyorum ama niye diye soran kimse olmadı ki hayatım boyunca birileri sürekli beni istemediğim insanlarla birlikte olmamı zorladılar.Bunda benim ne suçum olabilirki.Eğer yakışıklıysan kötü badboy olmak zorundasın hissi verildi bana hayatım boyunca. Keşke hayatıma yön verebilecek kadın bizi terk etmeseydi belkide bunlar yaşanmıyacaktı. Asya beni dürterek

" İşte bak geldiler taş çatlasa 15 dakika bekledik kimse çocuk değil değilmi?"
Cevap vermek istemedim çünkü Asya'nın haklı çıkmasından her zaman nefret etmişimdir. Rüzgar masaya oturduğunda yüzü bir karış asıktı Asya'nın yanında ne olduğunu soramadığım için günlük konuşmalarımızı yapmaya çalıştım. Rüzgar
"Söze başlayarak bu kuzenim size bahsetmiştim dün."
Rüzgar'ı azıcık tanıyorsam bir olay onun canını fena halde sıkmış olmalı.
"Ben Deniz memnun oldum."
"Bende Asya "
Asya kızı soru yağmuruna tutarken ben gözlerimle Rüzgar'a göz baskısı yapıyordum.Ve en sonunda dayanamayıp
"Asya kızı rahat bırakıp neden okulu filan gezdirmiyorsun? Hem belki gıybet yaparsınız olmaz mı ?"
Asya birşeylerin ters gittiğini anlamış olmalı ki itiraz etmeden kalkıp gittiler.
Rüzgar bana bakıp
"Hele şükür amk hiç gitmeyecek zannettim abi daha ilk günden başını belaya sokacak sonra uğraş dur amk."

"Noldu oğlum bi anlat. Hemen sinirlenme sen."

Bu cümlemin ikimiz içinde yararlı olmadığını anlamam fazla uzun sürmedi çünkü ikimizde çabuk sinirlenen tiplerdik.
"Abi daha ne olsun eve bi geldi üstü başı yırtık hıçkırarak ağlıyo noldu diyorum bi cevap gelmiyo sinirleniyorum diyorum daha çok ağlıyo bide giymiş kısa şort sana dokundular mı diyorum cevap yok sence ona dokunmuşlar mıdır?"

"Ne biliyim oğlum ama eğer dokunduysalar bile o sana söylemez en yakın kız arkadaşına söyler bence bu durumu Asya'ya açıklayalım en yakın arkadaşı olsun sonra anlatırsa oda bize anlatır olur mu ?"

"Mantıklı o zaman bu günlük Asya ile beraber kalsınlar. Bende amcamda işim var geç gelicem saat sabaha karşı 5 gibi falan derim Asyalar da kal bugünlük derim kabul etmek zorunda kalır."

"Tamam işte sorun çözüldü."
Kahvaltımızı bitirip sınıfa çıktığımızda Asya ile o kız (ismini hala hatırlamadığım için o artık o kız ) baya bir kaynaşmış duruyordu.

"Gülüp eğlendiklerine göre kaynaştılar sanırım."
dedim Rüzgar'a
"Aynen aynen bu seferlik onlar yan yana otursun bizde beraber oturalım madem."
"Benim için fark etmez."
Dedim ve beraber duvar arka sıraya oturduktan sonra Asya arkasını dönüp
"Rüzgar benle oturmuycak mısın ?"
Tabi Rüzgar Asya'ya karşı gelemeyeceğinden
"İstersen otururum canım benim için farketmez."
Diyerek Asya'nın yanına geçti haliyle o kızda yanıma oturdu. Neden böyle birşey yaptık ki neyse benim için fark etmez ama bu kızın beni taciz eder gibi süzmesini sevmedim
"İstersen gözlerini kitaba ver resmen gözlerinle soydun da rahatsız oluyorum anlarsın ya"
Kız önce gözlerini bana dikerek sonra önüne dönerek
"Pardon farkında değildim." Dedi
Asya gözlerini pörtleterek napıyosun sen der gibi baktı bende ona vücut hareketlerimle napıyım dedim ve derse odaklanmaya çalıştım ama bir türlü odaklanamıyordum.
Bana ne oluyordu böyle hiç bir şeyim yokken neden kendimi depresyonda hissediyordum?
Ders bittiğinde Rüzgar ile beraber bahçeye çıktığımızda ona sordum
"Asya'ya söyledin mi ?"
"Evet açıkladım evine davet edicek senin bi programın var mı? Sende bize gel istersen oyun oynarız."
"İyi söylüyorsun da kız başlarına bunlar korkar şimdi ben evde kalayım. Bekçilik yapıyım."
"Sen bilirsin."
Ders zili çaldığında ikimizde küfrederek sınıfa çıktık. Sırama oturduğum zaman Asya arkasını dönüp
"Deniz bugün Hilal bizde kalıcak okuldan sonra eve gidip onun eşyalarını alıcaz sonra eve geçicez senin için sıkıntı varmı ?"
Hilal mi? O kızın ismi Hilal miymiş?
Şaşırdım tipinde hiç hilal lik bir tip yok aslında bu düşüncelerimden ayrılıp
"Benim için sıkıntı yok nasıl olsa odamdan dışarı çıkmıycam siz alt katta takılırsınız ben üst katta"
Hilal gözlerini Asya'ya dikip sizin "Eviniz iki katlı mı?" Sorusunu yöneltince dayanamayıp cevap verdim.
"Ne sandın kızım lüküs yerlerde yaşıyoruz biz."
Diyip arka dörtlü kahkahalara boğulunca çaktırmadan O kıza baktım. Gülüşünde çok şey gizliydi masum ama kirli bu neyin habercisiydi?

Sahte YaşamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin