Sahte Yaşam

#41# Çevirmece

"Doğruluk mu cesaret mi?"

"Doğruluk."

"Birileri korktu mu yoksa Deniz Bey?"

Bu siktiriboktan oyunu oynadığım için kendime küfrediyordum. Şimdi içinizden bazıları diyecek ki neden oynuyorsun o zaman? Sadece Uzel oynadığı için. Bizim sınıfın soruları biraz abartılıdır. Akla gelmeyecek soruları bulup sorarlardı.

"Sorcan mı artık?"

"Tamam tamam soruyorum. En uzun ne kadar ereksiyon halde kaldın?"

Hay soracağı soruyu sikim. Cevaplamasam benden bunun hıncını çok fena alırlardı.

"Ya oğlum kızların yanında sormayın saçma salak sorular."

"Hadi canım cevapla. Yoksa biliyorsun sonuçları."

"Ya bunu öğrenince napıcaksınız ki?"

"Cevaplıyor musun? Cevaplamıyor musun?"

Yalan söylesem benimle dalga geçeceklerdi. Ki bütün okula yayarlardı. Ama gerçeği söylediğimde konu biterdi. Mecburen gerçeği söylemek zorunda kaldım.

"Bir buçuk saat galiba."

Erkekler kendi arasında bakıp onay verince şişeyi tekrardan çevirdiler. Bir kaç tur sonra cevap kısmı Uzel'e gelmişti. Allah'tan soru kısmı Hazal'a gelmişti.

"Doğruluk mu cesaret mi?"

"Doğruluk."

"Deniz'i hiç arzuladın mı?"

"Ne anlamda?"

"Cinsel arzuda işte. Ya çekinmene gerek yok burada oynayanların hepsi çift zaten. Ne yaşadığını çok rahat anlayabiliyoruz."

Ben sırtımı arkaya yaslamış kafamı duvara sürtüyordum. Açıkcası bu sorunun cevabını merak ediyordum.

Uzel önce sırtını göğsüme yaslayıp ellerini bağladı. Bana bakmadan kafasını aşağı eğerek
"Hayır."

Ne! Onu etkilememişmiydim? Bu tam bir yalandı. Onun karşısında her zaman giyinmeme, hareketlerime, konuşmama dikkat etmiştim. Sanırım diğer erkeklerin yanında söylemekten çekinmişti. Ben de Uzel'in oyununu devam ettirmek için elimden geleni yaptım.

"Nasıl ya? Şimdi sen Deniz'i hiç yarı çıplak görmedin mi?"

"Kendisi göstermedi."

"Neden göstermedin aga?"

"Ne gereği var? Beni fiziksel özelliğim için mi seviyor? Hayır. E o zaman ben kendimi bu konuda kanıtlamama gerek duymamışım."

Anlaşılan mantıklı bulmuşlardı. Bir kaç tur sonra cevap kısmı bana gelmişti.

"Cesaretlik diyorum direk."

Erkekler kurulu toplanarak bir şey konuştular. En sonunda Cem bana dönerek
"Duvara yirmi saniye daya."

"Olum niye yapıyım böyle bir şey?"

"Hadi Deniz, hadi."

Beni zorla duvara götürdüler. Duvara yaslayarak beklemeye başladım. Tabi bundan tatmin olmadılar ve itiraz etmeye başladılar.

"Olum öyle mi dayatılır? Kız olsak yicez. Azcık yüz ifadeni değiştir. Zevk al."

Bir tane örnek yapıp bana baktı. Onu taklit ederken bütün grup kahkahalara boğuluyordu.

Bir kaç tur sonra cevap kısmı Uzel'e gelmişti.

"Doğruluk mu cesaret mi?"

"Cesaret."