#33# Buruşuk

26 3 0
                                    

Deniz'in ağzından devam
Sabah 7.30'da çalar saat tarafından uyandırılmak pek hoş olmasada okulun 3. gününe uyandım.

Allah'tan okulda artık sevgilim vardı. Yani okula gitmemin bir anlamı olucaktı. İyi bir burs aldığı için Kemâl Amca onu yollamıştı. Belki bu konuda benim ısrarım büyük rol oynamış olabilir ama sonuca bakmak gerekir.

Çantamı hazırlayıp Asya'yı uyandırdım ve telefonuma baktım. İnstagram'dan bir kişi mesaj atmıştı. Mesaja girdiğimde sadece
"Merhaba tanışabilir miyiz?"

Yazıyordu. Hangi amaçla bunu attığını bilmiyorum ama tanışmak istiyorsa tanışanilirdik.

"Efendim?"

İnstagram'dan çıkıp Uzel'e mesaj attım.
"Günaydın. 10 dakkaya durakta ol."

Çok beklemeden mesaj geldi.
"Sana da günaydın. Tamam 10 dakkaya oradayım."

Asya geldiğinde evden çıkıp durağa doğru yürüdük. Sevgilisinden ayrılalı aşağı yukarı 4 5 hafta oluyordu ve ben bu konu hakkında onunla hiç konuşmamıştım. Sadece arada bir Asya'ya ve bana gizli numaradan aramalar geliyordu. Asya'ya erkek ağlama sesi, bana da hiç ses vermeyen ve ben alo diyince kapatan bir sapık vardı. Telefonlarımızı gizliye kapatmıştık. Ama bu sefer de sokak telefonlarından arıyorlardı. Aynı kişiler mi yoksa farklı kişiler mi bilmiyorduk.

Yaklaşık 10 dakika sonra karşıdan gür dalgalı ve turuncu saçlı bir kız geliyordu. Acaba kim(!). Uzel gelip sarıldıktan sonra otobüse binip okula gittik.

En nihayetinde derse girdik. Şans mı torpil mi bilmiyorum ama 3'ümüzde aynı sınıftaydık. Neden torpil olasılığını düşünmüştüm ki? Sonuç olarak buraya burslu gelmiştik.

Ders matematikti. Malesef Zümrüt Hoca dersimize girmiyordu. Sınıf öğretmenimiz şuan karşımda bana bakan matematik öğretmeniydi. Kadın bana sert sert bakıyordu. Ben de ona ne olduğunu sorar şekilde bakmıştım. İlk dersten sevmemiştim hocayı.

"Evet çocuğum ismin nedir?"

"Denizhan hocam."

"E tanıt kendini çocuğum. "

"Adım Denizhan, soy ismim Saygıner. Diğerlerini kardeşim söyledi."
Diyip Asya'yı gösterdim. Hoca anlamamış gibi bana bakıyordu.

"Üvey kardeş misiniz?"

"Yoo. Neden?"

"Soy isimleriniz farklı."

Yemin ederim bu hoca gerizekalı.

"Ben annemin soyismini, Asya da babamın soy ismini kullanıyor."

"Anneniz ve babanız ayrı mı?"

"Evet veya hayır bu sizi ilgilendirmez. Ben ve kardeşimi ilgilendirir."

Hoca tahta kalemini yüzüme doğru sallayarak
"Öğretmeninle düzgün konuş Denizhan!"

"Pardon ama özel hayatımı herkesin içinde didikleyen sizsiniz. Siz benimle düzgün konuşun lütfen."

O sinirlendikçe ben daha çok sinirleniyordum. Asya arkasını dönerek sakin olmamı söylüyordu ama sakin olamıyordum.

Yanım da duran Uzel de sakin olmamı söylüyordu. Kendimi bir tık daha sakinleştirdikten sonra hoca tanıma zımbırığına devam etti. En sonunda derse başlamıştı. Dersi dinlememiştim. Çünkü hocayı sevmiyordum. Evde kocasını tatmin edemeyip burada bize bağrınıyordu.

Aslında fazla yaşlı değildi ama yüzünde çok kat izleri vardı. Yine de sinir bozucuydu. Defterime resim çiziyordum. Bir kadın resmiydi. Annemi özlemiştim. Bugün onu ziyarete gitmeliydim. Kafama tebeşir yememle hocaya bakmam bir oldu.

Sahte YaşamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin