Sahte Yaşam

#37#Yeni Aşk

Uzel'in ağzından devam
"Heyecanlanacak bir durum yok aşkım. Altı üstü bir oylama açıklanacak. Kazanamazsan da canın saol olsun tatlım."

"Olur mu aşkım. Eğer kazanamazsam okuldaki irtibatım çok fena sallanır. Bunu istemiyorum."

Müdürümüzün sahneye çıkıp mikrofonu almasıyla Deniz'in bacağı durdurulamaz bir hız aldı.

"Beş tane başkan adayımız vardı. Sonuçlar, sadece iki adayın az bir oy farkı ile  sonuçlandı. Okul başkanımız:347 oy ile Denizhan Saygıner."

Müdürün Denizhan Saygıner diye bağırması ile Deniz'in oturduğu yerden havaya sıçraması bütün okuldan çığlık ve ıslıkla onun isminin söylenmesi bir oldu. Onu böyle mutlu görmek, benim için vazgeçilmez bir duyguydu.

Mevsim sonbahar olmasına rağmen hava fazla sıcaktı. Okul çıkışı Deniz, Asya ve ben okulun bahçesinden yürüyerek çıkarken birisi üzerime su balonu atmıştı. Bunu üstümdeki okul lakostun beyaz renkli olması ve frikik verme olasılığım yüksek olduğu için atmışlardı. Ama Deniz'in sinirlenip onlarla kavga etme olasılığını kaçırmışlardı. Deniz elinde tuttuğu hırkasını bana uzattığı gibi su balonu atan çocuklara doğru koşmaya başladı. Hırkayı yerden alıp giyindim ve fermuarını da çekmiştim.

Deniz'in ağzından devam
Sakin sakin yürürken birisi Uzel'in göğsüne su balonu fırlatmıştı. Çünkü üstündeki beyaz renkli lakosttu ve frikik verecekti. Elimdeki hırkayı Uzel'e attım ve çantamı da omzumdan düşürdüm. Çocuk benim ona doğru koştuğumu görünce o da koşmaya başladı. Uzun bir kovalamaca ardından çocuğu okulun arkasında kıstırdım. Çocuğa bir yumruk vurmamla yere düştü. Karnını tekmeleyerek oradan uzaklaştım.

Uzel'in yanlarına gittiğimde beni bekliyorlardı. Çantamı yerden alıp sinirli bir şekilde kafeye doğru yürüdük. Biz geldiğimizde Batuhan, Atalay ve Barış'ta oradaydı. Yaklaşık iki saat çalacaktık. Sonrası bize aitti.

Batuhan yanıma yaklaşıp
"Kanka sana bir şey itiraf etmem gerek ama bana vurma tamam mı?"

"Sana neden vurayım ki?"

"Söyleyeceğim şey yüzünden."

Zaten sinirlerim tepemdeydi. Bir de Batuhan'la uğraşacaktım. Batuhan'ı duvara sıkıştırmıştım. İstemen.
"Çabuk söyle zaten sinirliyim. Sana patlamıyım."

"Kanka, ben... "

Yukarı bakıp iki elini yüzüne sürdü. Kıpkırmızı olmuştu.

"Abi, tamam kızmıycam söyle."

"Kanka, ben Asya'dan hoşlanıyorum."

Yere bakmıştı. Gözleri yavaş yavaş yukarı kayıp bana baktı.

"Geçenlerde seni bir kızla gördüm?"

"Hangi kız?"

"Bilmiyorum. Sana bağırdı ve tokat attı. Sende arkasından baktın."

"Abi o kız benden hoşlanıyormuş. Dedi işte konuşmak istiyorum filan bende dedim ben başkasından hoşlanıyorum. Bunu kaldıramadı bana tokat atıp ağlayarak gitti."

"Peki annenin bahsettiği kız?"

"Asya'ydı."

"Neden sana bakmasın ki?"

"Benim var olduğumdan  haberi yoktur diye düşünüyorum. Çünkü fazla havalı."

"Ona söyledin mi?"

"Daha konuşmaya bile başlamadım."

"Tamam. Merak etme seni biliyo. Arada soruyo. Sarışın olan mı diye?"