"Hazır mısın?""Evet."
Yatakta ikimizde hazır şekilde bekliyorduk. İkimizde biliyorduk. Bunun geri dönüşü yoktu. Yapacaktık. Zamanı gelmişti.
Uzel'in omuzlarıma tutunmasıyla ilk hamlemi yaptım.
"Aaahh."
Uzel'in bağırmasıyla gözlerinden yaş düşmesi ve tırnaklarını omzuma geçirmesi bir olmuştu. Öylece kalmıştım. Hiç hareket etmeden Uzel'e sarıldım. Ağlamasının ve alışma durumuna geçmesini bekledim.Kaç dakikadır tek vücut şekilde bekliyorduk. Artık hareket etmemin gerektiğini anlayıp kendimi geri çektim. Uzel hâlâ bağırıyordu. O bağırdıkça benim canımdan can gidiyordu. Ondan tamamen çıktığımda
"İyi misin?"Göz yaşlarını silerken burnunu çekiyordu. Kulağıma yaklaşıp
"Devam etmek zorundasın."Bende ona fıldayarak
"Zorunda değilim. Eğer istersen hemen burda şu dakika vaz geçebiliriz. Bir daha konusunu açmam."Ağlamaya devam ediyordu
"Artık evliyiz ve yapmak zorundayız. Bunu erteleyemeyiz. "Çarşafa kadınlığı akmıştı.
"Sen bilirsin."Ellerini bana zarar vermemek için omuzlarımdan çekip çarşafı tuttu. Uzel'in üzerine doğru hamle yapınca çarşafı tutup çekiştiriyordu. Gözlerini sımsıkı kapatmıştı. Acı çekiyordu. O ağladıkça benim de göz yaşlarım gözümden düştü.
Uzel ağlayarak
"Deniz nolur ağlama. Aaah."Artık daha fazla hareket ediyordum.
"Senin canını acıtırken ben zevk alamam."
"Neden böylesin? Neden bu kadar iyi olmak zorundasın?"
Hâlâ alışamamıştı. Hâlâ onun canını yakıyordum."Çünkü seni seviyorum."
İçindeyken durmuştum. Elimi eline götürdüm. Çarşafı sıkmaktan elleri acımıştı. Ellerini gevşetip elini tuttum.
Ağlaması biraz daha geçmişti ama hâlâ onun canını acıtıyordum.
"Senin durumun nasıl?""Sen iyi değilken ben iyi olamam Uzel."
"Artık acımıyo. Devam etmeliyiz. Kaç yıldır ikimizde bu anı bekliyoruz. Mahvedemem."
"Mahvetmiyorsun. Emin ol. Sadece... Bu yaptığım bana doğru gelmiyor."
"Emin ol bu yaptığımız kadar doğal ve doğru bir şey yok."
Artık ağlamıyordu. Ama canı acıyordu. Sırf devam et dediği için ediyordum. En sonunda içinden çıktığımda ikimizde ıslak, yumuşak ve sıcaktık. Çok fazla yorulmuştum. Çok çok fazla. Kendimi zar zor Uzel'in yanına atmıştım. Uzel bana zorla dönerek elini yüzüme koydu.
"Deniz, üşüyor musun?"
"Hayır."
"Neden titriyorsun?"
"Bilmiyorum."
Uyandığımda yanımda Uzel yoktu. Aşağı kata indiğimde burnuma mis gibi yemek kokusu geliyordu. Uzel'in arkasına gidip sarıldıktan sonra elleriyle sakallarımla oynadı.
"Başak bütün gece seni bekledi.""Uyumasını söyleseydin."
"Söyledim ama dinlemedi. İlla babam da babam dedi."
"Şuan odasında mı?"
"Evet uyuyo. Hadi git uyandır."
Uzel'in dudağından öpüp Başak'ın odasına gittim. Prensesler gibi uyuyordu. Yatağının kenarına oturup onu izledim bir süre.
"Başaaak. Hadi kalk kızım. Bak ben geldim."
Başak yavaşca gözlerini açıp bana baktı.
"Babacıım..."Bana sarılmıştı. Bende ona sarılıp yatağa geri yatmıştım.
"Babacım bak sana ne çizdim.""Ne çizdin bakalım?"
Başak yataktan kalkıp masanın üzerinde olan resmi alıp koşarak yanıma geldi. Bende yataktan doğrulup resme baktım.
"Bak babacım. Bu sen, ortadaki ben, bu da annem."
Uzel'e baktığımda göbeği şişikti.
"Neden anneni şişko yaptın kızım? Annen incecik."
"O göbek değil babacım. O benim kardeşim."
"Ne? Kardeşin mi? Kim söyledi?"
"Annem söyledi. Yakında kardeşim olucakmış. Onu küçük bir bebek olana kadar karnında tutacakmış. Sonra onu görebilmem için karnından çıkartacağını söyledi."
"Annene gösterdin mi bu resmi?"
"Hayır. Annem dün bütün gün kustu. Onun için çok korktum."
"Başak, benim için bir tane daha resim çizer misin?"
"Tabi babacığım."
Elimden çizdiği resmi alacakken"Ama bu resim çok güzel olmuş. Sen yeni bir tane resim çiz. Ben de bunu buz dolabına asayım. Olur mu?"
"Olur."
"Öp bakalım babayı."
Başak öptükten sonra resim çizmeye başladı. Bende resimle beraber Uzel'in yanına gittim. İçimde garip bir heyecan vardı.
"Uzel, tatlım bir gelir misin?"
"Efendim hayatım?"
Uzel yanıma geldiğinde resmi açıklamaya başladım.
"Başak'ın ne çizdiğini gördün mü?"
"Hayır ne çizmiş?"
"Bak bu ben, ortadaki Başak, bu karnı şişik olan da sensin. Başak'a karnının neden şişik olduğunu sorduğumda kardeşinin karnında olduğunu söyledi. Bu resmi annene gösterdin mi diye sorduğumda hayır dün bütün gece kustuğunu söyledi."
Resmi bırakıp Uzel'in ellerini tuttum. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Gülümseyerek
"Uzel, bizim... bir ç çocuğumuz daha mı ... o olucak?"
Heyecandan kekeleyip durarak konuşuyordum. Uzel de ağlamaya başlamıştı. Sesi kısık geliyordu."Evet. Evet Denizim. Bizim bir tane daha çocuğumuz olucak."
Sevinçten ne yapacağımı bilmiyordum. Uzel'e sarıldım. Sım sıkı. Elimi karnına götürdüm. Ağlıyordum. Gözlüklerimi çıkartıp göz yaşlarımı sildim.
"Sen ne zaman öğrendin?"
"Sen iş için yurt dışına gittikten hemen sonra."
"Uzel, farkında mısın bizim... bizim bir bebeğimiz daha oluyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahte Yaşam
ChickLitErkekler aşık olmaz mı yada erkekler sadece cinsel arzuları için mi kızlarla takılır? Deniz'le tanışmadığınız doğru. Diğer kitaplar gibi değil. Not: Gerçek bir hikayenin kurgusudur.