Sahte Yaşam

#3# Flash

Medyada Hilal

Dersler bittikten hemen sonra Asya ile Hilal Rüzgar'ın evine Hilal'in eşyalarını almak için gittiklerinde bende okuldaki orkestrada kaldım. Haftaya konserimiz var ve daha bir sürü eksiklerimiz var. Bateri atak yapamıyor, elektro gitarın solosu berbat bunlar nasıl böyle çalabiliyorlar? Bu düşüncelerden ayrılıp Mete'den elektro gitarı alıp onun solosunu gösterdiğimde sanki aydınlanmış bir şekilde
"Haaa anladım." Dedi ve bu sefer çalmaya başladığında eskisinden daha iyi durumdaydı. Şimdi sıra geldi Barış'a nasıl atak yapılacağını gösterdikten sonra onu dinlediğimde oda Mete gibi daha iyiydi. Daha sonra piyanomun başına geçerek şarkıya başladığımızda herşey daha güzeldi. Şarkıyı bir kaç kez daha tekrar ettikten sonra evlere dağıldık. Eve her yaklaştığımda kafamdaki yoğun düşünceler daha fazla arttı. Sürekli Asya'yı ve Hilal'i düşünmekten kendimi alamıyordum. Şimdi ben Hilal'i beğenmiş mi oluyorum?Sanmıyorum tamam fiziki olarak kusursuz ama asıl olan insanın düşündükleri değil midir?

Kafamı kaldırdığımda eve vardığımı anladım. Anahtarla evin kapısını açtım ve sessiz bir şekilde odama doğru ilerledim. Asya ile Hilal salonun ortasında bişiler konuşuyorlardı onları dinlememiştim. Canım deli gibi piyano çalmak istediğinden piyanomun başına geçtim.
Ne zaman herhangi bir şey olmasada canım piyano çalmak istese hep aynı şarkıyı çalarım.
Piyonomun başında kendimden geçerken bi ses işittim. Bu ses... Bu ses kusursuz güzellikte Allah'ım. Şarkı bittiğinde gözlerimi açtım ve yanımda duran Hilal'e baktım.
"Bu şarkıyı senmi söyledin yoksa bana mı öyle geldi? Eğer sensen seni bir kez daha değerlendirebilir miyim hanfendi?"
Dedim ve güldük.
"Evet o ses benimdi tekrar mı bu şarkıyı söyliyim yoksa başka bir parçamı?"
"Aynı parça olsun bakalım tesadüfmüydü değilmiydi anlayalım."
...
2 dakika sonra nefes nefese kalmış Hilal'e baktım Tanrım ilk kez bu kadar güzel ses tınısı olan birisiyle karşılaşmıştım. Bu ses kesinlikle bizim orkestrada olmalıydı.
"Sesin güzelmiş haftaya konserimiz var bu şarkıyıda sen söyler misin ?"
"Ben mi ? Bilmem solistiniz zaten yokmu onunla daha ilk günden kötü yapma."
Dedi ve güldü bu kız salak mı yada anlama kıtlığı mı var acaba? Ona hayatının fırsatını veriyorum ve bilmem diyor!?
"Ben Bade ile konuşup ikna ederim hem bi soliste daha ihtiyacımız var bu neden sen olmayasın ben Emrah hocayla konuşurum."
"Tamam benim için sıkıntı olmaz. Tabi bu arada sadece şarkı söylemiyor değilim kemanda çalıyorum belki bilmek istersin"
Bunu söylerken neden gözlerini açıp kafasını bilmiş gibi sallayıp tek kaşınıda havaya kaldırmıştıki? Bende ona aynı ifadeyle
"Oooo Hilal Hanım boş değilmiş içinde bir cevher yatıyormuş meğersem."
"Tabiki olom" deyip sırtıma hafif vurdu.
Neşeli bi kızdı ama gülerken gözlerindeki ışıltı çok anlamlı gelsede bişiler yaşamış olabileceğini düşündüm nedense her insanın kolayca kaldıramayacağı bir şeyi tek başına ve kısa sürede yaşamış olabileceğini düşündüm.

Biz gülerken Asya odaya girdi ve

"Bakıyorumda kaynaşmışsınız galiba ben hiç rahatsız etmiyim." Gözlerini bizi süzer gibi yapmıştı bu neydi ?

"Hee aynen hadi karaoke yarışı yapalım ben sistemi ayarlayım sizde içkileri cipsleri ayarlayın hem eğlenceli olur."

Hilal gözlerindeki eğlenceden anlayacak olursak gayet pozitif yaklaşmıştı bu düşünceye

"Benim için olur. Hadi başlayalım."

Yaklaşık bi yarım saat sonra her şey hazırdı sırayla söyleyecektik. İlk ben sonra Asya en sonda Asya söyleyecekti. Şarkı listesinden şarkı bakıyorken Manga'nın Dursun Zaman şarkısı gözüme ilişti nedense canım onu söylemek istedi ve bunu Asya ve Hilal'ede söyledim. Hilal şaşırmış gibi bakıp
"Yalnız o şarkıya vokal lazım ben vokallik yaparım tabi kabul edersen."

"Tabi neden olmasın."
Şarkı başladığında ergen sesimle ne kadar söyleyebiliyorsam söyledim ama vokal kısmına özellikle dikkat ediyordum. Her ne kadar rezil söylesemde eğlencesine oynadığımız için sonlara doğru bir gevşeme olmadı değil.
....
Karaoke gecesinden sonra Asya Hilal'in yatağını hazırlamak için kendi odasına gitmişti. Bende kendi odama gidip üstümdekilerden kurtulup sadece boxerla yatağıma girdim. Zaten geceleri sıcak olduğu için pek bir sıkıntı çıkmıyordu. Yaklaşık bi yarım saat sonra uykuya dalmaya çalışıyordum ama yinede dalamıyordum. Telefonumu elime aldığımda saatin daha 2.30 olduğunu gördüm. Saat kaçta yatmıştık? Kaç saattir uyuyamıyorum?
Sorularıma cevap bulmak için uğraşırken telefonum titremesi düşüncelerimi bozmuştu.
Mesaj Rüzgar'dan dı
R:"Uyudularmı ?"

D:"Evet yattılar ama uyudular mı bilmiyorum sesleri çıkmıyor."

R:"Hilal bişi anlatmış mı konuşma fırsatınız oldu mu?"

D:"Yok daha konuşmadık sabaha sorarsın. Şimdi uyuyorlardır uyandırmayayım."

R:"Asya'da uyumuştur dimi lan? Size geliyim mi Asya'yı göreyim yada odasına girip fotoğraf çeksene bugün fazla konuşamadık."

D:"Oldu be yarrak odasında Hilal'de kalıyor daha ilk günden sapık damgası yemek istemiyorum."

R:"Nolcak be olum bişi olmaz Hilal uyuyordur şimdi yol yorgunu bide kesin uyuyordur. Sende sadece kardeşinin ifşasını atmış olacaksın kötü bişi yokki. Hem o senin ifşanı atmıştı hiç mi intikam alamıycan?"

D:"Hakkatten lan çok pis ifşa atmıştı bende atarım şimdi bekle 5dk"

Gerçektende bütün okulda ifşam vardı hem ben sadece Rüzgar'a atıcam.
Kapıyı yavaşça açıp olabildiğince sessiz bi şekilde Asya'yı bulmaya çalıştım. Sanırım yatağında yatan Asya olmalı karanlık olduğu için mecburen flash patlatmam gerekecekti biraz riskli bir işti ama bunu yapıcaktım. Herşey hazırdı sadece 4 saniyede işimi bitirip çıkacaktım. Tam fotoğrafı çekecekken

"Deniz !?"
"Yok artık?!"