"Hadi hazırsan çıkalım."
"Aşkım dur makyaj yapıyorum."
"Bitmedi şu makyajın ha. Annemlere gidicez alt tarafı. Makyaj da yapmayı ver."
"Olur mu aşkım ya? Ya biri beni tanıyıp fotoğraf çekinmek isterse? Hayır mı diyeyim. Ne kadar ayıp."
"Uuf. Tamam hadi çabuk ol. Ben arabayı garajdan çıkarayım."
"Tamam hayatım ben de gelicem şimdi."
Arabanın içinde beklerken gözüm televizyondaki şehit haberlerine takılmıştı.
Bu ülke ne kadar çok şehit veriyordu. Neden önlenemiyordu bu terör olayları? Otuz yıldır bu ülke terör olayları ile uğraşıyordu. Artık şehit görmeye alışır hale gelmiştik. Ama bu duruma alışmamalıydık. Asıl bu duruma alışıp tepkisiz kaldığımız zaman Türkiye Cumhuriyeti diye bir yer kalmayacaktı.
Sinirlerimi bozan televizyonu kapatıp ellerimi ısıtmaya başladım. Uzel'le seviştikten sonra hala ısınamamıştım. Galiba üşütüyordum. Uzel arabaya bindiğinde ellerimi ısıtmayı kestim. Çünkü hâlâ üşüdüğümü görürse bana kızardı.
"Hazırsan gidelim."
"Gidelim."
Işıklarda durduğumuz da Uzel'in gözlerine baktım. Bana baktığında
"Noldu?""Hiç sadece sana hayranlıkla bakıyorum da."
"Neden?"
"Bunca yıldır beraberiz. Hiç sıkılmamışız birbirimizden, nasıl oluyorda senden sıkılmıyorum?"
"Belki seni değiştirmişimdir?"
"Öyle mi dersin?"
"Sen farkında olmayabilirsin ama eski Deniz ile şuan ki Deniz arasında uçurum kadar fark var. Daha fazla şey yaşadığın için eski acılarını artık eskisi gibi takmıyorsun."
"Ben de farkındayım ama. Ne bileyim sanki bu aralar... iyi değilim."
"Ne açıdan?"
"Bak sana karşı dürüst olmak istiyorum. Bugün ki sevişmemiz neden diğerinden daha uzun ve yoğun sürdüğüni bilmek ister misin?"
Uzel kafasını olumlu bir şekilde sallayarak beni dinlemeye devam etti. Arkadan korna çalıyordu ve sinirlerim bozulmuştu. Arabayı sağa çekerek konuşmaya başladım.
"Bak seninle sevişirken başka şeyler düşündüm. Aslında uzun süredir düşünüyordum. Sadece sana dile getiremiyordum."
Sözümü yarıda kesip bağırarak
"BAŞKA KADINLARI MI DÜŞÜNDÜN YOKSA!""Tabiki hayır. Saçmalama. Başka bir şey söyleyecektim. Farkındaysan o an korunmamıştık ve seni istesem hamile bırakabilirdim ve o an benden iyi bir baba olmayacağını düşündüm. Başka şeyler düşündüğüm için kafamı yaptığım işe odaklayamadım böylece uzun sürdü. Benden iyi bir baba olmaz Uzel. Biz boşuna evlendik. Eğer çocuk istiyorsan bunu yapamam. Size zarar verecek yaratığa dönüşmek istemiyorum."
Sinirlenmiştim. Kendim hakkımda bunları düşünüyordum. Karıma da bunları söylemiştim sonunda. Şuan beni boşasa yeridir. Her kadın anne olmak ister ve ben kendi karıma bunu yaşatamayacaktım. İçler acısı. Kendi erkekliğimden utanıp kafamı önüme düşürdüm.
Uzel sımsıcak ellerini çenemden tutup kendine doğru çevirdi.
"Sana garanti verebilirim ki baban gibi kötü bir baba olmayacaksın. Bundan eminim. Çünkü bu zamana kadar bana hiç vurmadın. Tamam tartışmalarımız çok şiddetli olabilir ama bana hiçbir şekilde zarar vermedin. Her anlamda. Her zaman yanımda oldun. Hayatımın her dönüm noktasında... Hem babanın sana davrandığı gibi davranamazsın. Çünkü o hissi ve duyguyu biliyorsun. Aynı şeyi çocuğuna yaşatmak istemezsin. İster misin sana soruyorum?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahte Yaşam
ChickLitErkekler aşık olmaz mı yada erkekler sadece cinsel arzuları için mi kızlarla takılır? Deniz'le tanışmadığınız doğru. Diğer kitaplar gibi değil. Not: Gerçek bir hikayenin kurgusudur.