#31#

38 3 18
                                    


Öncelikle bu bölüm diğer bölümlere nazaran çok çok çok çok çoooook daha fazla cinsel BİLGİ kullandım. Bu konuda hassasiyeti olanlar okumayabilirler. Artık asıl olaya nihayet geçeceğim. Bu arada kitabım nihayet az çok okunma kitlesine ulaştı bundan mutluyum. İster vote verin ister vermeyin benim için önemli değil vote. Çünkü bu işi zevk için yapıyorum. Okunmasada ben yazmaya devam ederim. İyi okumalar.......

Yaklaşık 10 gündür evden çıkmadım. Zaten Atalay ve Kaan olmadığı için pek bir işe yaramıyorduk. Kutu biranın dibindeki son yudumu da içip yere attım. Yerde 1 kasa bira şişesi vardı. 10 gündür kıza ait hiçbir şey görmemiş duymamıştım.

Uzel'e söz verdiğim için ne oyun oynayabiliyordum ne dışarı çıkabiliyordum ne de kadın müzisyen dinleyebiliyordum.

Yatağımdan kalkıp aşağı boş odaya gittim. Boş odada bütün ıvır zıvırlar vardı. Hepsini çıkartıp çöpe atmıştım. Oda da sadece boyalar vardı. Planım bu odayı istediğim gibi resim ile kaplamaktı. Arkadan son ses müzik açıp boyamaya başladım. Zaten kaç gündür yemek yemiyor doğru düzgün uyumuyordum.

Merdivene çıkıp boyamaya başladım. Kafamda Uzel'in deniz kızı olduğunu düşlemiştim. Diğer duvarlarda korsan, onun gemisi, deniz kızı, bir kaç balık, yengeç, ahtapot ve deniz kızının hoşlandığı prensi çizmiştim. Prens bendim. Kötü korsanlarla savaşan bu imkansız aşka inatla inanan prens... Bendim. Bu oda aslında hayallerimin renklerle bütünleşip seviştiği oda diyebilirim. Merdivenlerden indiğimde bitmiş odaya baktım.

Gerçekten çok güzel duruyordu. Yerdeki birayı alıp kafama diktim. Müziği kapatıp geri odama çıktım. Odamda müziği geri açıp elektro gitarımı aldım ve çalmaya başladım.

Gitarın tellerine adeta tecavüz ediyor gibi vuruyordum. Şarkı değiştiğinde sadece kalabilmiştim. Sadece gitaristin elektro gitar sesine odaklanmıştım. Nedenini bilmediğim bir şekilde bende heyecana sıcaklığa ve bazı yerlerimin hareketlenmesine yol açmıştı. Çok... çok... çok sıcaktı. Fazla. Elektro gitarımı kenara bırakıp tişörtümü çıkartarak banyoma doğru ilerledim.

Uzel'in ağzından devam
Babamın bana erken dönme izni vermesiyle bavulumu toplama geriği duymadan otobüse atlamıştım. Ankara'nın hangi köyünde telefon çekmezdi ki? İşte o köy bizimdi. Ne internet ne de telefon. Hiçbir şey. 10 gündür Deniz'imsiz  sürünüyordum. Ona sürpriz yapıp evine gidecektim.

Otobüsten iner inmez ona mesaj attım.
"Babam erken dönmeme izin verdi. Senin evine geliyorum."

Geri dönmemişti. Görmediğini varsayıp taksiye bindim ve Deniz'in ev adresini verdim. Heyecandan elim ayağım titriyordu. Cebimde sadece para, Deniz'in ev anahtarı, telefonum şarj aletim ve kulaklığım vardı. Parayı taksiciye uzatıp taksiden indim. Apartmanlarına girip en üst kata bastım. Deniz'den bana bulaşan bir tik ile ayağımı salladım.

En üst kata geldiğimde kulaklarıma müzik sesi geldi. Deniz'in kapısına yaklaştığımda müzik sesinin ondan geldiğini anladım. Evin kapısını açtığımda Deniz'e seslendim ama cevap alamamıştım. Hızlıca Deniz'in odasına girip kapıyı açtım. Kulaklarımı sağır edecek derecede müzik sesi vardı. Bir an gözüm Deniz'in banyosuna takıldı.

Deniz oradaydı ama ona seslenememiştim. Sadece bakakalmıştım. O, müzik ile mastürbasyon yapıyordu. Ondan gram tiksinmemiştim. Ama şaşırmıştım. Çünkü kulaktan dolma bilgilerle bu işin bir kadına bakılarak  ve genelde sağ tek el ile yapıldığını ve zevk verici bir şey olduğunu biliyordum. Ama o gözlerini kapatmış kafasını geriye atmış yüzünden sanki bu işi zorunda kaldığı için yaptığı gibi görünüyordu. Gözlerim aşağı kayınca  sol eliyle işini görüyorken diğer eliyle birleşim noktasına masaj yapıyordu. Bunu neden yaptığını öğrenmek istemiştim. Ama bunu soramazdım. Deniz'den bu konuda çekiniyordum.
(Azıcık fantazi yapıyorum. Tiksinmeyin.)

Sahte YaşamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin