Sahte Yaşam

#35# Kavuşma

"Geç bakalım şuraya."
Diyip salonun ortasını göstermişti. İşaret ettiği yere gidip bekledim. Annesi babası ve Uzel oturmuş beni bekliyorlardı.
"Noldu anlat dinliyoruz."

Önce biraz sustum. Acaba en başından mı anlatsam yoksa direk olayı mı diye düşündüm. Boğazımı temizleyerek söze başladım.
"Okuldan eve doğru yürürken Batuhan aradı. Morali bozulmuş. Sordum neden filan o da dedi hem sprey yapalım hem dertleşelim dedi. Bende tamam dedim. Önce sprey yaptık sonra büfeden bira aldık konuşurken polis aracı geldi. Ben anladım zaten bizim için geldiğini korktum. Koşarak kaçmaya çalıştık ama yakalandık."

Kemâl Amca ayağa kalkarak yanıma geldi. Eliyle başımı okşayıp
"Öğrendin mi Mine?"

Mine Teyze kafasını olumlu şekilde salladı.

"Hadi şimdi evine. Kızım, kapıya kadar geçir."

"Tamam baba."

Ayakkabılarımı giyip evden çıkacakken Uzel'e baktım. Bana bakıyordu. Barışmıştık galiba yoksa bana bakmazdı dimi? Vedalaşmak için ona doğru hamle yapmıştım. Ama hem geriye giderek hem de beni ittirerek istemediğini belli etti.

"Hadi ama bak cidden özür dilerim. İstemeden oldu diyorum. O anda ben ben değildim. Beynimi başka biri kontrol etti sanki. Hadi lütfen affet."
Üzgün olduğumu belli eden bir ifade takındım.

"Lütfen gider misin? Şuan sırası değil."

Beni istemediğini bir kez daha anlayıp eve doğru yürüdüm. Eve vardığımda Asya bana hesap soruyordu.

"Naptın yine?"

"Sana ne?"

"Ne demek sana ne Deniz? Nerdeydin bu saate kadar?!"

"Ben de diyorum ki SANA NE!"
odama doğru hızla ilerledim. Banyoma gidip kapıyı kilitledim.

"Söyleyeceksin Deniz! Farkındaysan evde bekleyen bir KARDEŞİN var!"

"Evet benim bir KARDRŞİM var ANNEM yok!"

Asya'dan ses gelmemişti. Büyük olasılık çıkmıştı. Duşa girip rahatlamaya çalıştım. Aynada gözüm kendime takılmıştı. Hangi erkek bu kadar cılız olabilirdi ki? Son zamanlarda boyum biraz daha uzamıştı sanki. Gelişen tek şey omuzlarımdı. Onun dışında saçım baya bir uzamış çok fazla kilo vermiştim. Karşıdan biri baksa kemiklerimi sayabilirdi.

Tartıya çıkıp kilomu ölçtüm. 56 kilodan 52 kiloya düşmüştüm. Belki giyindiğim kıyafetler, açlık, tokluk, buna etki ediyordur. Bilmiyorum. Banyodan çıkıp üzerime rahat bir şeyler giyinmiştim. Telefonu elime alıp Uzel'e mesaj attım.

"Bak, pişmanım. Lütfen affeder misin? Affetmen için ne yapmam lazım söyle onu yapıyım. Özür diliyorum senden. İstemeden yaptım. O anda beynimle düşünmüyordum. Bir daha böyle yaparsam ben şerefsizim."

Çok geçmeden yanıt gelmişti.
"Sorun beni ellemen değil. Sorun bunu bütün sınıfın önünde yapıp kendini bakın ben her şeyi yapabilirim göstergesiyle göstermen."

"İyi de kimse bize bakmıyordu ki. Hem ben şakasına seni sikebilir miyim filan dedim. "

"Şakasına mı? Bu şakalardan hoşlanmadığımı biliyorsun."

"Amk sende benim hoşlanmadığım şakaları yapıyorsun. Ben küsüyor muyum?"

"Onunla bu aynı değil."

"Ne demek aynı değil? Sen bana azdırıcı şakalar yaparken, aldatma şakası yaparken, götümü sıkarken iyi, ben sana seni sikebilir miyim demek mi kötü oluyor? Farkındaysan benimkisi lafta. Seninki gibi icraate geçirmiyorum."