#9# Konser Öncesi

39 4 1
                                    

Medyada Uzel ve Denizhan

Sabah kalktığımda rüyamı hatırlamaya çalıştım. Acaba dünkü geceden sonra bir etkisi olmuş muydu? Hatırladığım kadarıyla sarmaş dolaş bir şekilde uyuyorduk.

Yatağımdan kalkıp telefonuma baktım saat 10.30 du. Bugün yoğun bir gün olucaktı. Hem konserimiz vardı hemde randevum vardı. Kahvaltıyı kafede yaparım düşüncesiyle üstümü değiştirip hızlıca bisiklete binip kafenin yolunu tutmuştum.

Bisikletimi kilitleyip içeriye girdim. Müşteri olarak fazla kimse yoktu. Uzel kasada bana bakıyordu.

"Naber nasılsın?"

"İyiyim bebeğim sen?"

"Bende iyiyim. Baksana beraber kahvaltı yapalım  mı? Fazla müşteride yok. Hem iki saat sonra okulda konserim var. Sende gelirsin. Eğer istersen tabi."

"Bilmem ki kıyafetlerim pek uygun değil sanki okula alıyorlar mı?"

Üstüne baktığımda kareli kırmızı siyah gömlek ve siyah dar bir pantolon vardı. Dar pantolonu kalçalarını dahada belirginleştirmişti. Üstüne baktığımda bir gariplik olduğunu fark etmiştim. Daha geçen gün göğüsleri belli olan kızın şimdi göğüsleri yoktu. Onlar nereye gitmiş olabilirdi ki?

"Dışardan öğrenci getirebiliyoruz canım hem üstünde ne var ki normal kıyafet işte hem raporluyum  konserden sonra bişiler içeriz? Kafeyede başkası bakar?"

"Çok istiyorsun herhalde gelmemi?"

"Neden gelmemeni isteyeyim ki?"

"Ben 2 tane kahvaltı tabağı getireyim."

Güzel bir masaya geçip Uzel'i beklemeye başladım. Onu beklerken kafam sürekli göğüslerine takılmıştı. Onlara ne yapmış olabilirdi ki? Çok güzel vücut hatları olan kız nasıl olurda onları yok edebilirdi? Bunu geçtim okuldaki göğüs gösteren orospular gibi göğüs dekoltesi vermeyen Uzel neden göğüslerini yok etsin?

Bunları düşünürken Uzel gelmişti

"Neden yüzük asık bir şekilde dalıp gittin?"

"Ha? Yok bir şey dalmışım sadece."

"Peki öyle olsun. Bu arada geceki şey işe yaradımı sende?"

"Eğer ne yapıcağımızıda konuşsaydık devamını görebilirdim belki ama uyuduğumuzu gördüm sen?"

"Yani evet bazı şeyler gördüm."

"Ne gibi şeyler ?"

"Orası bana kalsın bebeğim. O değilde sen Deadpool hayranı filan mısın?"

"Yani çok sevdiğim bir karakter. Nereden anladın?"

"Telefon kılıfın her şeyi anlatıyor."

Telefon kılıfıma bakıp gülmüştüm. Kız çok dikkatliydi. Eğer sevgilim olmayı kabul ederse bütün özel günleri saçına başına dikkat etmem gerekecekti.

"Hadi borcumu ödeyip okula gidelim. Sonra bir yer biliyorum seni oraya götürücem tamam mı?"

"Tamam ben hemen üstümü çıkarayım burayıda İhsan Abi toplar."

Bu sefer kasada başka biri duruyordu. Hesabı ödeyip bisikletime baktım. Bisiklete binersem kıza karşı ayıp olucaktı zaten kilitliydi yarın giderkende götürebilirdim. Karşıdan Uzel geldi ve

"Ya ben gelmesem mi? Şimdi görecekler yanlış anlayacaklar."

"Yanlış anlamak?"

Aslında demek istediğini anlamıştım. Bilerek anlamamazlığa vuruyordum.

"Yani bizi sevgili sanacaklar."

Diyip kızarmıştı.

"Bırak öyle sansınlar hem böylesi ikimiz içinde daha iyi değil mi?"

"Bilmem öyle mi?"

"Şimdi okula gidince bir sürü erkek sana bakacak rahatsız olucaksın sonra doğum günüme gelmek istemeyeceksin. Bütün kızlar bana bakıcak. Bunu benim için yapar mısın?"

"Yani benden sevgilinmişim gibi mi davranmamımı istiyorsun?"

"İstersen yapma senin kararın. Çok istekli durmuyorsun."

"Hayır hayır  tabiki de isterim saçmalama."

"Tamam o zaman anlaştık."

Tahminlerim doğrultusunda Uzel ile flörtleşiyorduk. Bu iyiye işaretti.

Okula geldiğimizde Uzel'in elinden tutmuştum. Uzel kafasını bana çevirip şaşkın bir ifadeyle

"Deniz napıyosun herkes bize bakıyor bırakır mısın elimi?"

"Sevgili rolü yapmıyor muyduk?"

"Ama .... peki."

Okuldaki herkesin bize baktığını hissedebiliyordum. Doğruca çalışma odasına gittik. Zaten orkestra oradaydı. Hemen Uzel'i onlarla tanıştırıp prova aldık.  Konsere son 15 dakika kala Uzel'i kulise götürdüm ve ona

"Sen burada kalmalısın yoksa dışarda yerler seni bebeğim."

Gülmüştü. O kadar muhteşem gülüyordu ki başka insanlar gülüşünü görse gülmeye tövbe edip bir daha gülmezler ve onun gülüşünü izlerler.

Elimde olmadan ona sarılmıştım. Başta şaşırmıştı sonra oda bana sarıldı. Bütün kemiklerini kendime geçirebilirdim. Ama onu kaybetmekten korkuyordum. İlk kez bir kızı kaybetmekten korkuyordum. Hilal mi Hilal bir kız değil kadındı. Uzel, Hilal ile kıyaslanamayacak derecede anlayışlı tatlı ve güzel.

Kafasını boyun boşluğuma koymuştu. Bende başımı onun başının üstüne koymuştum. Saçları çok güzel kokuyordu. Oda beni kokladığını tahmin edebiliyorum. Derin nefesler alıyor kalp ritmini hissedebiliyordum.

Birbirimizden ayrılıp gözlerimi onun gözlerine odaklamıştım. Uzel'in gözlerinde heyecan tutku ve aşk olduğunu görebiliyordum.

"Gösteri zamanı güzellik."

Tebessüm etmişti. Şuandaki duygularımın hepsi birbirine karışıyordu.

Sahneye çıktığımızda herkes alkışlıyor ıslık öttürüyor ve bağırıyorlardı. Tam olarak hazır değildik ama ben daha önce hiç bu kadar muhteşem olmamıştım.

Biraz kısa oldu kusura bakmayın ama sonunu daha iyi bitiremezdim. Birde şu voteleri eksik etmezseniz çok güzel olur.

Sahte YaşamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin