Konuşamadım, sadece susup ne diyeceğimi ya da ne karar vereceğimi düşünüyordum. Onunla çalışmamı istiyordu, peki ne yapacaktım? O kötü biriydi, çevresinde de kötü insanlar vardı. Yaptığı iş ise fazlasıyla tehlikeli olmalıydı. Onunla çalışamazdım! Sertçe yutkunup gözlerimi ona diktim. Victor sakin bir şekilde ağzımdan çıkacak sözleri bekliyordu, koltuğunda geriye doğru yaslanmış, gözlerini bana dikmişti. Sanki kararımı zaten biliyordu, sadece buna alışmam için bana fırsat tanıyordu.
Korkuyordum, hem de çok ama kimden korktuğuma karar veremiyordum. Dışarıda beni bekleyen ve parasını isteyen adamlardan mı yoksa tam karşımda oturan ve bana iyilik yapıyormuş gibi görünen adamdan mı? O da tıpkı diğerleri gibiyi aslında, çıkarları doğrultusunda beni kullanmak istiyordu. Bana sunduğu seçenekleri gözden geçirdim. Borcu kapatacaktı ve iki katını da ben kazanacaktım ama ne karşılığında, ne yapmamı istiyordu? Sorusunun cevabını almak istermiş gibi boğazını temizleyince artık konuşmam gerektiğini anladım.
Sesimin titremesini engellemek için derin bir nefes aldım ve ''Nasıl bir iş teklifi bu? Benden ne istiyorsun?'' diye sordum.
Victor ciddi bir yüz ifadesiyle sorumu cevapladı.
''Senden istediğim şey şu. Az önce gördüğün adamlar gibi burada eğitim görüp testleri geçmeye çalışacaksın, silah kullanmayı öğrenip nişancılıkta mükemmel olacaksın, dövüşmeyi öğrenip birçok kişiye karşı tek başına savaşabilecek duruma geleceksin. Daha sonra ise konsey üyelerinden birinin koruması olup bana istediğim bilgileri getireceksin. Anlaşılmayan bir şey var mı?''
Gözlerim fal taşı gibi açılırken, kulaklarım duyduklarım karşısında isyan edercesine çınlamaya başladı. Dövüşmek mi dedi o az önce? Tıpkı o adamlar gibi burada eğitim görmek mi? Benimle dalga geçiyor olmalıydı herhalde. Benden istediği şey çok fazlaydı. Ben hayatım boyunca gerçek bir kavgaya bile karışmamışken, şimdi karanlık kişilerin koruması mı olmamı istiyordu? Korkum artık kendini iyice belli etmeye başlamıştı. Sesimin titremesine engel olamadan konuştum.
''Dalgamı geçiyorsun sen? Ben dövüşemem ya da silah kullanamam, hayatımda hiç kullanmadım. Birkaç kez tekvandoya gittim ama o da tam bir fiyaskoydu, onu bile beceremedim,'' dedim korkuyla. Ellerim istemsizce oturduğum koltuk kenarlarını kavramıştı.
Victor sessiz kaldı.
Kafamı olumsuz anlamda sallamaya başlarken '' Ben bu dediğini asla yapamam, başka bir şey istesen? Ne bileyip gece kulübünü temizlesem ya da garson olsam?'' diye sordum ve büyük bir umutla bu teklifimi kabul etmesini bekledim.
Victor derin bir nefes aldı ve '' Merak etme Andy, bütün eğitmenler alanlarında uzmanlaşmış kişilerdir, yani er ya da geç öğrenirsin ki öğrenmeye de mecbursun,'' dedi ve susup yüzüme odaklandı bir süre, cevap vermediğim her saniye öfkesi artıyordu, bunu sesinin tonundan ve en çokta gözlerinden anlıyordum.
'' Kendi rızanla ikna olmanı istedim, bu yüzden vaktimi sana harcadım Andy ama sen işin ciddiyetini anlamıyorsun,''dedi ve masanın üzerinde bana doğru eğilip konuşmasına devam etti. Gözlerindeki bir şey söylediği her şeyin gerçek olduğuna inanmamı sağlamıştı.
'' Dışarı adım attığın an seni bulurlar ve inan bana buldukları zaman ölmek için dua etmelisin, çünkü onlar öldürmezler, sırf zevk için daha beterini yaparlar. Paralarını geri almak istiyorlar ve alana kadar da durmayacaklar. Eğer teklifimi kabul edersen seni onların elinden kurtarırım ama etmezsen, adamların parasını bulsan iyi edersin çünkü yakında ensene yapışırlar,'' dedi hızla.
Victor konuştukça sinirlerim daha da bozuluyordu. Bunca saçmalığın benim başıma gelmesine bir türlü anlam veremiyordum. Dövüşmek, silah kullanmak... Düşüncesi bile midemi bulandırırken nasıl eğitim alacaktım. İçimde kabaran ve her an patlamaya hazırlanan volkan bedenimi ele geçirdi. Bu doğru olsa bile, ona mecburmuşum gibi davranmasından nefret ettim. Yüzündeki o çokbilmişlik ifadesini silmek ve onu afallatmak için yanıp tutuşuyordum. Gözlerimi kapatıp sakin olmaya çalıştım ama başaramadım. Bir yandan mafyaların eline düşme ihtimalim, bir yandan eğitim alıp yine mafyalara hizmet edip ajanlık yapma ihtimalim ki ben James Bond değildim, bunu nasıl yapmamı bekliyordu bilmiyorum ve bir yandan da en yakın arkadaşımın arkamdan bıçaklaması konusu o anda beni yerle bir etti. Her şey artık üstüme geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUKLA: Y.E.M ( -TAMAMLANDI- )
Action*Kukla serisinin ilk kitabıdır. *Kukla: Y.E.M (Yeraltı Eğitim Merkezi) *Kukla: Y.A.K (Yeraltı Konseyi) Yeryüzü herkes için aydınlıktır ama Yeraltında işler farklı yürüyordu. *** Andy Pierce sıradan...