Beynimi kemirip duran düşüncelerin boyutu tüm hızıyla artarken, gittikçe düşüncelerime nüfus eden panik duygusu da beni mahvediyordu. Korkuyordum, hem de inanılmaz derecede. Derin bir nefes alıp Victor'un imzalattırdığı evrakların kopyasına baktım. Acıyla kasılan kalbimi görmezden gelerek Betty'nin isminin yazdığı kısma parmağımın ucuyla dokundum, sanki bu şekilde oradaki yazıyı silebilirmişim gibi... Daha sonra evrakı gözden geçirdim, üzerinde bir sürü madde vardı ve sanırım hepsi önemliydi. Bunları boş vakitte okumayı aklıma not ettim.
Odasından çıktığımdan beri yürüyordum. Nereye gittiğim önemli değildi aslında, sadece Victor'dan ve onun kurallarından uzaklaşmak istiyordum. Az önce odada olanlar, söyledikleri ve korkunç bakışları hala aklımdaydı. Unutmak ve nefes almak için adımlarımı daha da hızlandırdım.
David'in sesi kulaklarıma dolunca yerimde donup kaldım ''Andy! Yanlış yöne doğru gidiyorsun,'' dedi nazik ama uyaran bir sesle.
David'in uyarısıyla etrafıma baktım. VİP katına doğru yürüdüğümü gördüğümde şaşırmıştım. Bilinçli olarak yapmamıştım. Gözümü kapatıp derin derin nefesler çektim ciğerlerime. Daha sonra David'e dönüp özür dilercesine baktım.
Sabit bir ses tonuyla ''Şey, eğitim alacağım yere gitmeyecek miydik?'' diye sordum.
David ''Gideceğiz ama sen de artık diğer adayların girdiği kapıdan gireceksin,'' ardından üst katı işaret ederek '' Çünkü o kapı sadece Victor'a ait,''dedi, gözleri üzerimdeydi.
Sanki hareketlerimi tartıyor gibiydi. Anladım dercesine kafamı salladım. Gözlerimi merdivenlere çevirip, birkaç saniyeliğine boş boş basamaklara baktım ve aklıma gelen bir soruyu ona yönelttim.
'' YEM ne demek?'' diye sordum.
David hiçbir tepki göstermeden '' Yeraltı Eğitim Merkezi'nin kısaltılmış hali. Seninle birlikte oraya gideceğiz,'' diye cevap verdi.
Victor'un YEM'e hoş geldin deyiş şekli aklımdan bir türlü çıkmıyordu. Sesindeki bir şey, tonu veya sözlerin ağırlığı, bilemiyorum, sanki korkunç bir hata yapmışım gibi hissettirmişti bana. Ellerimin titrememesi için birbirine sıkıca kenetledim.
''Sanırım bana sen yardımcı olacaksın,'' dedim yavaşça. David başını bir kez sallayınca '' Bu hayat hakkında hiçbir şey bilmiyorum,'' diye mırıldandım.
David kafasını sola doğru hafifçe eğip gözlerimi incelemeye başladı. Bu kısa inceleyişten sonra ''Biliyorum... Ama merak etme, sana yardım edeceğim,'' dedi. Sesi kendinden emin çıkmıştı, sanırım beni eğitebileceğine inancı tam gibiydi.
Bana benden daha çok güveniyor... Yâda kendine çok güveniyordu.
Dudaklarımı birbirine sıkıca bastırıp, yaşadığım duygu karmaşasından kurtulmaya çalıştım. O sırada David '' Hazır mısın?'' diye sordu. Kendimi toparlayıp evet dercesine kafamı salladım.
YEM'e gidecek diğer adayları düşünmeden edemedim. Onlarla birlikte eğitim görecektim. Acaba hepsi erkek miydi yoksa aralarında kadınlar da var mıydı? Victor ile birlikte gizli tesise indiğimizde, hiç kadınla karşılaşmamıştım. Umarım tek kalmazdım. Elimle terleyen alnımı sıvazladım. David yürüdüğünde isteksiz bir şekilde onu takip ettim. Diana'yı da merak ediyordum ve onu görmeye ihtiyacım vardı.
''Diana'nın iyi olup olmadığını kendi gözlerimle görmem gerek, '' dedim kesin bir dille. David bana kısa bir bakış attı, ardından önüne dönüp yoluna devam etti. Cevap vermeyecek sanmıştım ama iki üç saniye sonra konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUKLA: Y.E.M ( -TAMAMLANDI- )
Action*Kukla serisinin ilk kitabıdır. *Kukla: Y.E.M (Yeraltı Eğitim Merkezi) *Kukla: Y.A.K (Yeraltı Konseyi) Yeryüzü herkes için aydınlıktır ama Yeraltında işler farklı yürüyordu. *** Andy Pierce sıradan...