Kafamı kaldırıp salondaki diğer kişilere baktım.
Herkes sus pustu, durdukları yerde öylece etrafı süzüyorlardı tıpkı benim gibi. Kimse kimseyle konuşmuyordu. Kafamı sola çevirip biraz ileride ayakta rahatça duran Rex'e ve daha sonra ise ondan biraz uzaktaki Isabella'ya baktım. Ah, tabi bir de Tamara vardı. Onunla dövüşmediğim için mutluydum, kız benden on kat daha iyiydi.
Ayrıca benden nefret ediyordu.
Ben de ondan ediyordum, her şey karşılıklıydı.
Derin bir nefes alıp önüme döndüm. Odama gittikten sonra uyumaya çalışmıştım ama pek başarılı olamadım. David ve öldürdüğü o elenen aday aklımdan bir türlü çıkmıyordu. Elenmenin sonu ölümse eğer... Diana'da mı ölmüştü? Hayır! Bir yolunu bulup kurtulmayı başarmış olmalıydı. Bunun başka açıklaması olamazdı. Diğer elenenler için aynı şeyi düşünemiyordum ama. Neler döndüğünü bilmemek canımı feci sıkıyordu. Derin bir nefes alıp beklemeye devam ettim. Rex ile aramızda geçenler de kafamı kurcalıyordu. Salona girdiğinde bana kısa bir bakış atmış, hafifçe gülümsemiş, ardından önüne dönmüştü. Sonrasında bir kez bile bakışlarımız buluşmamıştı.
Bir süre daha bekledikten sonra Cade, David ve Victor sırasıyla içeri girdi ve tam karşımızda durdu. Victor'u görünce nefret tüm bedenime yayıldı. David ise bana acı veriyordu. Onun iyi bir adam olduğunu sanıyordum fakat... Her şey değişmişti. Kalbim acıyla kasılsa da duruşumu bozmadım. Ona boş gözlerle baktım. Ondan ve Victor'dan o kadar nefret ediyordum ki suratlarına bile bakmak acı veriyordu.
Cade ''İlk kim dövüşmek ister? Eğer ilk dövüşecek biri çıkmazsa ben seçeceğim,'' dedi yavaşça.
Etrafıma baktım, kimseden ses çıkmıyordu. Cade anladım dercesine kafasını sallayıp konuşmaya başlayacakken biri ben başlarım dedi. Aslında bunu diyen kişi bendim. Er ya da geç orada dövüşecektim ve ne kadar erken olursa, o kadar iyiydi. Uzatmak istemiyordum açıkçası. Yine de herkesin gözü birden benim üzerime çevrilince panikledim.
Harika.
''Tamam, rakibin bunu kabul ediyorsa sizi buraya alalım,'' dedi Cade. Sesindeki memnuniyet kırıntıları sinirimi bozmuştu.
Hiç düşünmeden dövüş alanına doğru yürüdüm. David ve Victor'un gözlerini üzerimde hissediyordum ama onlara bakmadım. Rakibimle karşı karşıya geldik ve gardımızı aldık. Birkaç kez derin derin nefesler aldım. Sakinleştirmeye çalıştım kendimi. Bunu yapabilirdim, yapmalıydım ama başaramasam da önemli değildi. Nina'ya göre ilk elenenler YEM'den atılmıştı. Şimdi elenenleri ise atacaklarını hiç sanmıyordum, yoksa YEM'de aday kalmazdı. Bu düşünce rahatlamamı sağladı. Yenilmek sadece gururuma zarar verirdi ve gururumu şuan umursamıyordum.
Cade'in başlama komutuyla birlikte karnıma tekme yemem bir olmuştu.
Yuh!
Saldırmaya devam etti. Yumruk atıp beni yere sermeye çalıştı. O kadar hızlıydı ki, onu engellemeye çalışmaktan karşı atağa geçemiyor, aslında hiçbir şey yapamıyordum. Tam bir yumruk yiyecekken son anda sola kaydım ve sonunda onun karnına bir yumruk atmayı başardım. Ah sonunda! Galina acıyla inlese de pes etmeyip üstüme atladı. Az önce gururumu umursamıyorum demiştim ya, vazgeçtim. Bunu yapmalıydım. Victor'a nasıl güçlü bir kadın olduğumu göstermeliydim. Bu zamana kadar beni hep ezmişti, aşağılamıştı.
Bu sefer buna izin veremezdim.
Dakikalar ya da saatler boyunca, bana saatler gibi gelmişti doğrusu, birbirimize saldırdık. Çok iyi dövüşüyordu, çok iyi atak yapıyordu ve kadın hiç yorulmuyordu. Bense nefes nefese kalmıştım. Sanki tüm kemiklerim kırılmış gibi hissediyordum. Bir önceki rakibim yüzünden zaten güçsüz kalmıştım ama yine de pes etmedim. Galina kolumu tutup çevirdi uyruklarıma sert bir tekme attı. Acı dolu bir çığlık kaçtı ağzımdan. Geriye doğru savruldum ve dizlerimin üzerine düştüm. Diz kapaklarımın çatırdadığına yemin edebilirdim o an. Kadın arkama doğru hareketlendi ve yerde dizüstü durmamdan istifade ederek bir ayağını omzumun üstüden geçirip yere bastı ve beni olduğum yere sabitledi, ardından kolunu boynuma doladı ve sertçe sıkmaya başladı. Nefesimi tutup acımı görmezden gelmeye çalışarak, üstüme atlayan kadını sırtımdan destek alarak hafifçe kaldırdım ve sonra hızla yere attım. Hemen vakit kaybetmeden yere kapaklanan kadına doğru ilerledim ve üstüne abanıp dizimi kolunu bastırmaya başladım. Kız acıyla bağırdı ama yine de kıpırdanıp beni alaşağı etmeye çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUKLA: Y.E.M ( -TAMAMLANDI- )
Akcja*Kukla serisinin ilk kitabıdır. *Kukla: Y.E.M (Yeraltı Eğitim Merkezi) *Kukla: Y.A.K (Yeraltı Konseyi) Yeryüzü herkes için aydınlıktır ama Yeraltında işler farklı yürüyordu. *** Andy Pierce sıradan...