BÖLÜM 18

5.5K 505 47
                                    


Fazla sürmeden kürsüye bir kadın çıktı.

Üzerinde siyah kalem etek ve beyaz gömlek vardı. Gömleğinin ilk iki düğmesi açıktı ve boynundaki pırlanta kolyesi ışıl ışıl parlıyordu.

Kadın mikrofona doğru eğildi ve '' Merhaba adaylar, ben Amelia Elliot. Victor'un burada olmadığı zamanlarda YEM'in işleyişinden sorumlu olan birkaç kişiden biriyim. Herhangi bir probleminiz olduğunda bana başvurabilirsiniz. Buraya gelmeden önce YEM kuralları hakkında bilgilendirildiniz. Bu yüzden kuralları es geçip direk asıl konuya geleceğim. Her ne olursa olsun kuralları çiğnemeye kalkmayın. Buna teşebbüs eden, yardım ve yataklık eden herkes suçlu kabul edilir ve biliyorsunuz ki Yeraltı mahkemesinde yargılanır. Bunu sakın aklınızdan çıkarmayın. Diğer söylemek istediğim şey ise hareketlerinize dikkat edin. Burada yapılan işi çok ciddiye alıyoruz ve en ufak hatayı dahi affetme lüksümüz yok.''

Kadın konuşurken gözlerimi parıldayan kolyesine diktim ve uzun uzun nutuk atmasını dinledim. Bir zaman sonra dediklerini duymamaya başladım. Kafam zonkluyor, hala az önceki kasvetli odanın etkisinden çıkamıyordum. Kadın kürsüden inerken silkindim ve oturduğum koltukta biraz kıpırdandım. Uykum gelmişti, başımı dahi kaldıracak durumda değildim. Kadın iner inmez yerine otuzlarının başında olduğunu düşündüğüm, geniş omuzlu, kumral, yapılı bir erkek geçti.

'' Merhaba adaylar ben Cade, eğitmenlerinizden biriyim ve eğitiminizle ilgili bazı şeyleri açıklığa kavuşturmak için buradayım. Kafaları karıştıran ilk soruya cevap vererek başlamak istiyorum. Neden kıyafetleriniz değişik? Aslında buraya gelmeden önce iyice okuduğunuz YEM kurallarında bunun nedeni yazılı. Her geçilen sınavla birlikte seviyenize göre renkleriniz de değişecek. Bu motivasyonunuzu yüksek tutarken daha da azimli olmanızı sağlayacak. Fakat daha eğitimlere başlamadınız ama iki farklı renk var karşımda. İşte bunun nedenini açıklamak için buradayım, '' dedi ve susup gözlerini bizim üzerimizde gezdirdi.

''Kıyafetleriniz değişik çünkü az önce ilk sınavlarınızı oldunuz. Biz buna çaylak ayıklama diyoruz,'' dedi hızla.

Çaylak ayıklama mı?

Cade, yani yeni eğitmenimizin söylediklerinden sonra salonda uğultular yükselmeye başlamıştı. Herkes şaşkındı, bunu hiç kimse beklemiyordu. Henüz hiçbir eğitim almamıştık sonuçta. Kafamı çevirip sessizce birbirleriyle konuşan insanlara baktım. Nina'ya gözüm çarptı, tamamıyla Cade'e odaklanmış bir haldeydi. Tekrardan Cade'e döndüm ve konuşmayı dinlemeye devam ettim.

''Hepiniz daha çok yenisiniz ve amacımız çok iyi adamlar yetiştirmek. Bu yüzden daha en başından iradesi zayıf olanlarınız gönderildi. Normalde aday sayısı altmıştı ama farkındaysanız şuan burada altmış kişi yok. Diğer bir yandan bir renginiz olması gerekiyordu,'' dedi. Herkesten onay sesleri yükselmişti. Ben de fark etmiştim, sayımız gerçektende altmıştan daha azdı.

''Gelelim renginizi değiştiren sınava,'' dedi.

Durduğu yerden hareket edip biraz kenara doğru yürüdü ve elindeki küçük cihazı duvara uzattı. Bu sırada salonun ışıkları sönerken duvarda beyaz bir ekran ortaya çıktı. Ekranda, önce bir YEM logosu, daha sonra ise bir powerpoint sunumu belirdi. Elindeki cihaza yeniden basıp sayfayı değiştirdi ve ekranda açık gri ve koyu gri iki renk tişört gözükmeye başladı.

''Buradaki sistemden az çok haberdarsınız ama yine de sizin için kısa bir özet geçeceğim. Öncelikle bir adayın geçtiği her sınavdan sonra üniforma renkleri değişir. Bunun nedeni daha iyiyi diğerlerinden ayırmaktır. Tabii özel ödüller alması da cabası. Bugünkü sınavı da bir nevi eğitim olarak düşünün, sonuçta fazlasıyla zorlandınız. Şimdi ise aklınıza, madem testi geçtik neden iki farklı renk var burada sorusu gelmiş olmalı. En başında söylediğim gibi, siz iki sınav oldunuz. Bunlar psikolojik ve itaat sınavı,'' dedi.

KUKLA: Y.E.M  ( -TAMAMLANDI- )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin