BÖLÜM 22

4.8K 498 38
                                    

Mike ile aramda geçen konuşmadan sonra kendime bir türlü gelememiştim. Hala delice öfkeli ve bir o kadar da kızgındım. En kötüsü de bu halde süngerlerin üzerinde durmuş karşımdaki çocuğun beni dövmesini bekliyordum. Sol ayak bileğime gelen darbe ile dengemi kaybedip mavi süngerlere popo üstü düştüm.

Yine!

Bu gün rakibi yere düşürüp etkisiz hale getirme tekniği öğreniyorduk. Cade önce bize bir süre boyunca bu tekniği gösterip teker teker bizimle ilgilendi, daha sonra ise bizi eşleştirip çalışmamıza devam etmemizi ve karşımızdakini düşürmemizi istedi. Şansa bakın ki bana bir doksan boyunda, yapılı ve kinci bir çocuk denk gelmişti.

Harika.

Tam da ihtiyacım olan.

Bana kızgındı çünkü ilk eşleşmede onu yere düşürmüştüm. Nasıl yaptığım hakkında en ufak bir fikrim yoktu ama oluvermişti işte. Elbette zamanı geri alabilseydim eğer bunu asla yapmazdım. Şuan çok pişmandım çünkü bu onu deli etmişti ve en kötüsü de hırslanmış ve beni alt etmek için her şeyi yapıyordu. Sonuç itibariyle sürekli popo üstü düşüp duruyordum. Muhtemelen kalçam ve ayak bileğim çok geçmeden moraracaktı.

Artık kalçam darbelere karşı o kadar hassaslaşmıştı ki hafif bir hareketle bile canım fena acıyordu. Ellerimden destek alarak ayağa kalkıp gardımı aldım ve dikkatimi toparlayıp karşımdakine odaklandım. Ne zaman atak yapacağını kestirmeye çalışırken, daha ne olduğunu anlayamadan sağ ayağıma sertçe vurdu. Kendimi yine yerde buldum.

Yeter artık be!

Sinirden ayağımı hızla yere vurup ellerimle yüzümü kapattım. Kendimi bu işe veremiyordum, hem de hiç. Aklımda sürekli Mike'ın söyledikleri dönüp duruyordu. O kadar kızgındım ki onlara, hele hele oda arkadaşım Nina'ya, bir kaşık suda boğmak istiyordum hepsini. Tamam, daha iki haftadır arkadaştık, hatta arkadaş falan olmamamız gerekiyordu ama ilk başta iyi davranıp sonra birden bire başkalarıyla takılmaya başlamaları, hem de yalan yanlış şeyler yüzünden, beni deli ediyordu. Oturup sinirden çığlıklar atmak istiyordum.

Karşımdaki çocuk alaycı bir ses tonuyla '' Ne oldu? Yoksa darbelerim sana biraz fazla mı geldi?'' diye sordu, sırıtıyordu.

Zorla zapt ettiğim sinirim patlama noktasına gelmişti. Çocuk geriye birkaç adım atıp ellerini yukarı doğru kaldırdı ve ''Ama sen bunun için de sevgilinden yardım isteyebilirsin,'' dedi gülerek.

Kan beynime sıçradı.

Öfke ise tüm bedenimi sardı.

Kafamı hızlıca kaldırıp ona baktım ''Ne demek istiyorsun?'' diye sordum, ses tonum o denli kısık ve öfke doluydu ki, kendi sesimi tanıyamadım. YEM beni çoktan değiştirmeye başlamıştı.

Sesimdeki nefret onu kızdırmış olacak ki bana yaklaşıp ''Herkes buraya nasıl geldiğini biliyor. Masum kız ayaklarına yatma istersen,'' dedi, konuşurken ağzından birkaç tükürük fırlamıştı önüme doğru.

Bu kadardı.

Artık canıma tak etmişti.

Hızla ayağa kalkıp sağ yumruğumu çocuğun çenesine geçirdim, afalladı, bunu beklemiyordu. Ben de fırsattan istifade ettim. Ayrıca çok kızmıştım ve sonucunu düşünmeden hareket etmek gibi bir aptallık yaptım. Asla pişman olmayacaktım elbette. Bunu hak etmişti. Yumruktan hemen sonra hafifçe eğilip sağ ayağımın topuğuyla sol ayak bileğine sertçe vurdum. Çocuk sertçe süngerlerin üzerine düşerken ağzından garip sesler çıkmıştı, umursamadım ve hızla ona ilerleyip eğildim ve üstüne çıkıp Cade'in bize gösterdiği gibi çocuğun boğazına kolumu acımasızca bastırdım ve sağ dizimi de kasıklarına koyup yüzü buruşana dek bastırdım. Diğer elim çoktan onun boşta kalan sol elini kaplamıştı. Sağ eli ise boğazına sıkıca bastırdığım koluma yapışmıştı.

KUKLA: Y.E.M  ( -TAMAMLANDI- )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin