E tabii ki Zehra yaşı ilerlemiş olsa dahi çeyizi sayesinde istediği biriyle evlenebiliyordu. Hafta sonu göz açıp kapayıncaya kadar çabuk geldi. Tabii ki Zehra'nın düğününe bizde davetliydik çünkü komşu oluyorduk. Geçen yıl dikiş kursuna gitmiştim. Babamdan yalvar yakar aldığım para ile kendime güzel bir elbise diktim.
Düğünün başlama saati yaklaşınca giyinip başörtümü bağladım. Hazırlanıp odamdan hole çıktığımda babamlar beni kapıda bekliyordu.
Cemile anam beni görünce yüzüne alaycı bir ifade takıp,
"Nihayet bir şeye benzemişsin, dua et de bu düğünde kısmetin çıksın" dedi.
Bu kadının iltifatı bile bana iğne gibi batıyordu. Yâda bu kadın iltifat etmeyi dahi bilmiyordu. Söylediklerini duymazdan gelip ayakkabılarımı giyindim.
Düğüne vardığımız da insanlar daha yeni toplanmaya başlamışlardı. Zehra ve eşi daha gelmemişlerdi muhtemelen fotoğraf falan gibi formalitelerle uğraşıyorlardır.
Bizi Zehra'nın annesi karşıladı ve yer gösterdi. Biz oturduktan bir süre sonra Zehra kocasının kolunda, salon kapısında belirdi.
Birden büyük bir alkış ardından slow bir müzik geldi. Zehra beyaz gelinlik içinde çok güzel görünüyordu.
Gelinliği kapalı ama saçları yapılmıştı. Yüzünde çok da ağır olmayan bir makyaj vardı. Kocasıyla birbirlerine çok yakışmışlardı doğrusu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü Usulü Aşk
SpiritualÇocukluğumda öğrendim ben. Doğan güneşin batmaya mahkum olduğunu ve her yazın sonunda çetin bir kışın beklediğini... Güller bin bir hevesle açsa da nihayetinde kuruduğunu ve gecelerin soğukluğunu... Çocukluğumda öğrendim ben ölümün o soğuk yüzünü. A...