Bu cevabıma muzipçe güldü ve: "İnşallah Saadet Teyze seni beğenir de, bizde senden kurtuluruz artık" dedi.
Bu beklemediğim cümle karşısında ufak bir kahkaha atmaktan kendimi alamadım.
"Kurtulacağını mı sandın akıllım. Bakma şimdi cemile anam bir yere göndermiyor ama evlenince her gün size geleceğim. Usanacaksın benden." diye cevap verdim.
Zehra birden benim attığım kahkahadan daha sesli bir kahkaha attı ve
"Senden usanacağımı sanmıyorum ama başka şehirden buraya her gün gelmek sana zor olmasın." deyiverdi.
Ne demek istediğini anlayamamıştım. Başka şehirde nereden çıkmıştı şimdi. Konuştuğumuzla ne alakası vardı ki. Yüzüne anlamadığımı belirten bir bakış fırlatınca.
Zehra;
"Ah! Aptal kafam. Sahi sen bilmiyorsun daha" dedi. Kafam daha çok karışmıştı. Bilmediğim neydi? Zehra ne demeye çalışıyordu.
- Neyi bilmiyorum Zehra?
- Mehmet öğretmen ve başka bir şehirde görev yapıyor.
Bu son duyduğum cümle beni daha çok şaşırtmıştı.
Hemen hızlı düşünüp "Kaç yaşında?" diye sordum. Zehra "26" diye cevap verdi. Hem de benden sadece iki yaş büyüktü.
Beni tercih etmelerinde bir sebep arıyordum. Buraların âdetine göre ben evde kalmış sayılıyordum. Üstelik Hatice teyze çeyizimin olmadığını söylemiş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü Usulü Aşk
SpiritualeÇocukluğumda öğrendim ben. Doğan güneşin batmaya mahkum olduğunu ve her yazın sonunda çetin bir kışın beklediğini... Güller bin bir hevesle açsa da nihayetinde kuruduğunu ve gecelerin soğukluğunu... Çocukluğumda öğrendim ben ölümün o soğuk yüzünü. A...