Cemile anam yüzünde memnun bir sırıtmayla "Tabi efendim bekliyoruz" diye ilave etti. Bunun üzerine Zehra ve annesi de ayağa kalktılar. Hayırlısı olsun dilekleriyle kapıya yöneldiler.
Misafirleri uğurlayıp içeri geçtik. Cemile anam sürekli sırıtıyordu. Anlaşılan damat adayının öğretmen olduğunu öğrenmişti.
Sonunda sessizliği bozup "Hadi yine iyisin sana istedikleri çocuk öğretmenmiş" dedi.
"Duydum Zehra söyledi" diye cevap verdim.
Eliyle kalkmamı işaret edip;
"Ve hâlâ oturuyor musun? Kalk çabuk hazırlan. Tak takıştır kendini beğendirmeye çalış. Şu yaşında şu çirkinliğinle seni bir öğretmene layık görmüşler, bu fırsatı iyi değerlendirmeye bak" dedi.
Çok sinirlenmeme rağmen sükûnetimi bozmayıp odama geçtim. Ben hâlâ bunun normal olmadığını düşünüyordum.
Beni tercih etmelerinin bir sebebi olmalıydı. Belki çok çirkindi. Belki de bir kusuru vardı. Bunu da akşam öğrenecektim.
Akşama çok az vakit kalmıştı. Cemile anam ile evi toparladık. Sonra cemile anam neredeyse bütün elbiselerimi giyindirip denedi. Oh nihayet birinde karar kılmıştı. Güneş yavaş yavaş çekilirken, sokaklarda boşalıyordu.
Akşam karanlığı çökmeye başlamıştı. Etraf daha da soğumuş sobalardan yükselen dumanlar daha bir çoğalmıştı. Sobaya bir poşet kömür daha atıp üzerindeki tıslayan güğüme su doldurdum. Babamın eve geldiğinde, karanlık çoktan çökmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü Usulü Aşk
Tâm linhÇocukluğumda öğrendim ben. Doğan güneşin batmaya mahkum olduğunu ve her yazın sonunda çetin bir kışın beklediğini... Güller bin bir hevesle açsa da nihayetinde kuruduğunu ve gecelerin soğukluğunu... Çocukluğumda öğrendim ben ölümün o soğuk yüzünü. A...