Bir süre susup cevap bekledim. Ama o'nun konuşmaya niyeti yoktu. Gözyaşlarım akmak için gözbebeklerimi zorlarken zapt etmek için dudaklarımı ısırdım.
"Benden utanıyor musun?" diye yeni bir soru sordum.
Ama yine cevabı sessizlik oldu. O, konuşmadıkça daha çok sinirlendim. Çünkü bu kabullenmekti.
Sorularımın cevapsız kalışına çok sinirlenmiştim. Ağlamamak için dudaklarımı ısırdım.
Benden utanıyordu. Ve çevresine evlendiğini dahi bu yüzden demiyordu.
Birden kendimden hiç beklemediğim bir hareket yaparak hızla ayağa kalktım. Hâlâ ağlamamak için dudaklarımı ısırıyordum.
Sert bir ses tonuyla "Madem utanacaktın neden benimle evlendin?" diye sordum.
Karşımda sessiz durması sinirlerimi daha da bozmuştu. Yine aynı soruyu bu defa yüksek sesle tekrarladım. "Madem benden utanacaktın neden benimle evlendin?"
Ses tonumun yükselmesi nihayet tepki vermesine neden olmuştu. Başını kaldırıp mahcup şekilde "Lütfen bağırma" dedi.
Ama bu beni sakinleştirmek yerine daha da kızdırmıştı. "Lanet olsun sana" diye haykırdım. "Ne istedin benden ne? Ne? Ne?" diye bağırarak inlettim ortalığı.
Kendimden geçmiş ne yaptığımı bilmez halde sadece bağırıyordum. Deminden beri akmasın diye uğraştığım gözyaşlarım şimdi deli gibi yanaklarımı ıslatıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü Usulü Aşk
EspiritualÇocukluğumda öğrendim ben. Doğan güneşin batmaya mahkum olduğunu ve her yazın sonunda çetin bir kışın beklediğini... Güller bin bir hevesle açsa da nihayetinde kuruduğunu ve gecelerin soğukluğunu... Çocukluğumda öğrendim ben ölümün o soğuk yüzünü. A...