Saadet Anne;
"Allahtan bir şey gelmezse yaz tatilinde düşünüyoruz Cemile Hanım" diye cevap verdi.
Yaz tatiline daha beş ay vardı. Demek beş ay boyunca Mehmet'i bir daha görmeyecektim. İçimin garip şekilde burkulduğunu hissettim...
Kahve faslından sonra hep birlikte mutfağa geçip, akşam yemeği için hazırlığa koyulduk. Çok güzel ve düzenli bir evleri vardı. Eşyalar mütevazı ama güzel döşenmiş, her şey yerli yerinde derli toplu ve temizdi. Akşam karanlığı çökerken masayı kurduk. Birazdan kapı çalındı.
Gelen Mehmet ile babamdı. Onlar gelince hep birlikte sofraya oturduk. Yemek ve çay faslından sonra herkes bir köşeye çekilip sohbete koyuldu. Cemile anam ile Saadet Hanım, babam ile de Mehmet konuşuyordu.
Beyza ile biz bulaşıkları halletmek için mutfağa geçtik. Ben yıkadım o duruladı. Kısa sürede işimizi bitirmiştik. Elimi kurularken Beyza gülümseyerek;
"Ağabeyimin odasını görmek ister misin?" deyip göz kırptı.
Her ne kadar bunu söylemeye utansam da, evet evleneceğim adamın odasını görmeyi çok istiyordum. "Hı hı" deyip başımı salladım. Birlikte hole çıktık. Beyza kapının önüne gelince durup bir hırsız edasıyla yavaşça açtı kapıyı. Anlaşılan abisinden çekiniyordu.
Bende o'na uyup sessiz adımlarla içeriye süzüldüm. İçerde, bir yatak, bir bilgisayar ve içi kitap dolu olan, çok büyük bir kitaplık vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü Usulü Aşk
SpiritualeÇocukluğumda öğrendim ben. Doğan güneşin batmaya mahkum olduğunu ve her yazın sonunda çetin bir kışın beklediğini... Güller bin bir hevesle açsa da nihayetinde kuruduğunu ve gecelerin soğukluğunu... Çocukluğumda öğrendim ben ölümün o soğuk yüzünü. A...