Cemile anam hâlâ yatak odasından çıkmamıştı içeriye "Ben hazırım" diye seslendim. Birazdan odanın kapısı açılıp, cemile anam göründü.
"Şükür çıkabilmişsin" dedi.
Hâlbuki kapıda onu bekleyen bendim. Ayakkabısını giyerken söylenmeye devam ediyordu.
"Böyle saatlerce hazırlanınca bir şey yapıyor sanırsın, o meymenetsiz suratına azıcık boya çalaydın ya"
"Ben makyajı sevmiyorum" diye cevap verdim ve devam ettim;
"Ben doğal güzelliği savunanlardanım"
"Hıh" deyip güldü.
Yüzüne alaycı bir ifade takınıp,
"Sanki savunacak doğal güzelliğin var" diye bitirdi.
Sokak kapısını açarken,
"Evet, var; Allah'ın yarattığına çirkin demek haddime değil!" diye cevap verdim.
Bu son sözüm Cemile anamın hoşuna gitmemişti. Çatılan kaşlarına bakıldığında bunu anlamak pekte zor olmuyordu. Öyle bir cevap vermiştim ki artık bunun üstüne söyleyecek söz yoktu. Oysaki cemile anam her zaman didişmeyi, son sözü söyleyip haklı çıktığını sanmayı severdi.
Kapı önünde durup, Mehmet'i beklemeye başladık. Babam sonra gelecekti. Biz akşam hazırlığı için Saadet Hanım'a yardım edecektik. Bu yüzden erken gidiyorduk. Hava bugün biraz güzel duruyordu. Ama hâlâ soğuk, tüm semte hâkimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü Usulü Aşk
SpiritualeÇocukluğumda öğrendim ben. Doğan güneşin batmaya mahkum olduğunu ve her yazın sonunda çetin bir kışın beklediğini... Güller bin bir hevesle açsa da nihayetinde kuruduğunu ve gecelerin soğukluğunu... Çocukluğumda öğrendim ben ölümün o soğuk yüzünü. A...