"Hoş geldiniz buyurun şöyle buyurun" diyerek sobanın arkasını işaret etti.
Saadet Hanım'da "Ah sağ ol dünürüm, cidden çok üşüdüm" deyip gösterilen yere oturdu.
Sonra bende "Hoş geldiniz" diyerek elini öptüm. Tam çekileceğim sırada elimi bırakmayıp hafif çekti ve gülerek;
"Yanıma otur lütfen kızım. Bu soğukta gelme sebebim seni özlemem" dedi.
Bu söz üzerine gülümseyip yanına oturdum. Cemile anam "Aaa neden yürüdünüz ki Mehmet oğlum getirseydi ya" dedi.
İlk defa Cemile anama katılıyordum. Sahi Mehmet neden getirmemişti ki. Cemile anamın bu sözünden sonra Saadet Hanımın yüzünü hafif bir burukluk kapladı.
"Mehmet'le birlikte gelecektik aslında ama o biraz üşütmüş sanırım bu yüzden gelemedi" diye cevap verdi.
Cemile anam gülerek; "Aaa iyi bakın damadımıza aman hasta falan olmasın" dedi. Bu söz üzerine Saadet Hanımda gülümsedi.
Mehmet'in gelmeme sebebi kafama takılmıştı. Ne kadar hasta olursa olsun, beni görmek istese gelebilirdi diye düşündüm. Saadet Hanımın elimi tutmasıyla bu düşüncelerden sıyrılıp kendime geldim. Saadet Hanım yüzüme bakıp "Görmeyeli nasılsın kızım?" diye sordu.
Yine hafif bir gülümseme ile "İyiyim efendim" dedim. Birden yüzünü muzipçe buruşturup "Efendim de neymiş, ben artık senin annen sayılırım" dedi. "Peki, anne" dedim. Mehmet'in annesine anne demek hem garip hissetmeme sebep olmuş hem de anlamsız bir şekilde hoşuma gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü Usulü Aşk
EspiritualÇocukluğumda öğrendim ben. Doğan güneşin batmaya mahkum olduğunu ve her yazın sonunda çetin bir kışın beklediğini... Güller bin bir hevesle açsa da nihayetinde kuruduğunu ve gecelerin soğukluğunu... Çocukluğumda öğrendim ben ölümün o soğuk yüzünü. A...
