Mehmet oturduğu yerden birden sıçrayarak üzerime doğru gelmeye başladı. Ama benim umurumda bile değildi ve hâlâ bağırmaya devam ediyordum. Eliyle ağzımı kapatmaya çalıştı. Ben geri gittikçe üzerime üzerime geldi ve sonunda beni duvara sıkıştırdı.
Kıpırdanıp kurtulmak istedim. Ama o çok güçlüydü ve kıpırdayamıyordum.
Vücudunun ağırlığını vücudumda hissettim. Gözlerini ilk defa bu kadar yakından görüyordum. Yosun yeşili gözlerini... Kirpikleri kaşlarına karışacak kadar uzundu. Nefesini nefesimde hissettim.
O'na bu kadar yakın olmak beni heyecanlandırsa da ona hâlâ kızgındım. Nefretle baktım gözlerinin içine.
Eliyle sıkı sıkı tutuyordu ağzımı. Yalvaran gözlerle baktı bana ve "Bağırmayacağına söz verirsen elimi çekerim" dedi. Başka şansım yoktu zaten. Kabul ettiğimi anlatmak için tamam babında gözlerimi kısa bir süre için kapatıp açtım.
Bu sırada gözümden akan bir damla yaşın Mehmet'in eline düşmesine mani olamamıştım.
Üzerimde ki ağırlığının yavaş yavaş hafiflediğini hissederken elini çekti. Hareket edebildiğim anda iki elimle göğsünden iteleyip "Senden nefret ediyorum" dedim ve koşar adımlarla terk ettim odayı.
Benden utanıyordu...
Bunu düşündükçe kahroldum. Yatak odasına girip bir daha çıkmadım. Gecenin ilerlemiş saatine inat uyku yoktu gözlerimde. Hâlâ düşündükçe acı çekiyor ve ağlamama mani olamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü Usulü Aşk
EspiritualÇocukluğumda öğrendim ben. Doğan güneşin batmaya mahkum olduğunu ve her yazın sonunda çetin bir kışın beklediğini... Güller bin bir hevesle açsa da nihayetinde kuruduğunu ve gecelerin soğukluğunu... Çocukluğumda öğrendim ben ölümün o soğuk yüzünü. A...