Bu şaşırtıcı cevap üzerine dönüp o'na baktım. İlginç olan neydi? Kendisine baktığımı görünce gözlerini pencereye çevirdi ve devam etti.
- Hiç böyle düşünmemiştim. Doğrusu farklı düşüncelere sahipsiniz.
- Öyle mi? Ben sevdiğim şeylere her zaman böyle güzel yakıştırmalar yaparım.
- Yani karı seviyorsunuz öyle mi?
- Dört duvar arasında ve soba yandığı zamanlar evet seviyorum.
Bu kısa diyalogdan sonra Mehmet'in yüzünde hafif bir tebessüm belirdi.
İlk defa güldüğünü görüyordum. Sağ yanağında gamzesi vardı. Gülmek yakışıyordu. Ama komik olan ne bunu anlayamamıştım.
"Komik olan ne?"
Diye sormaktan kendimi alamadım. Bu sözüm üzerine yine her zamanki ciddiyetini takınıp "Doğrusu sizden böyle cevaplar beklemiyordum" diye cevap verdi.
Bu ne demekti şimdi. Nasıl cevaplar beklemiyordu?
"Ne demek istediğinizi anlayamadım"
"Önemli değil unutun gitsin" diye geçiştirdi.
Bu son sözü neden bilmiyorum ama gerilmeme sebep olmuştu.
"Sormak istediğiniz bir şey var mı?" diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü Usulü Aşk
EspiritualÇocukluğumda öğrendim ben. Doğan güneşin batmaya mahkum olduğunu ve her yazın sonunda çetin bir kışın beklediğini... Güller bin bir hevesle açsa da nihayetinde kuruduğunu ve gecelerin soğukluğunu... Çocukluğumda öğrendim ben ölümün o soğuk yüzünü. A...