Namazı kılıp içeri geldiğimde Mehmet'in içerde olmadığını gördüm. Beyza kahve yapmış, Cemile anam ile Saadet anne kahve içerken bir yandan da düğün ile ilgili sohbet ediyorlardı.
Saadet Anne beni görünce gülümseyip yanında ki boşluğa vurdu ve "Allah kabul etsin kızım. Gel böyle otur" dedi.
"Cümlemizin" deyip gösterdiği yere oturdum.
Beyza, elinde kendisine ve bana yaptığı tepside duran iki fincan kahve ile içeri girdi. Teşekkür ederek kahveyi alırken, sohbet tekrar başlamıştı.
Cemile anam "Demek Mehmet oğlum yarın gidiyor" dedi.
Saadet anne; "Evet yarın akşamın saat sekizine bilet almış" diye cevap verdi.
Nereye gidiyordu ki Mehmet? Ne bileti almıştı? Beyza olayı anlamaya çalıştığımı ve sormaya çekindiğimi anlamış olacak ki;
"Ağabeyim yarın görev yerine gidiyor Nazlı" dedi ve devam etti "Annem seni beğenince, görmesi için çağırmıştık. Bir haftalığına gelmişti ama fazla bile kaldı"
Anladım şeklinde başımı salladım. Sonra Saadet Hanım bana bakıp;
"Düğüne kadar gelemeyecek kızım, artık telefonda konuşup hasret giderirsiniz" dedi gülerek.
Bu söz utanmama sebep olmuştu. Başımı öne eğip tepki vermedim. Saadet Anne utandığımı anlayıp elime hafif hafif vurarak "Utanmana gerek yok, o senin kocan olacak" dedi.
Cemile Anam; "Saadet Hanım düğünü ne zaman yapacaksınız?" diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü Usulü Aşk
SpiritualÇocukluğumda öğrendim ben. Doğan güneşin batmaya mahkum olduğunu ve her yazın sonunda çetin bir kışın beklediğini... Güller bin bir hevesle açsa da nihayetinde kuruduğunu ve gecelerin soğukluğunu... Çocukluğumda öğrendim ben ölümün o soğuk yüzünü. A...
