Saadet Hanım sonunda ısınmış ve kendine gelmişti. Sobanın arkasından kalkıp kanepeye oturdu. Bende bu sırada kahve yapıp geldim. Kahveleri içerken Saadet Hanım asıl gelme sebebini de söyledi.
"Eğer müsaitseniz sizi bu hafta sonu yemeğe bekliyoruz efendim"
Cemile anam; "Tabi ne demek efendim şeref duyarız" diyerek daveti kabul etti.
Babama sorma ihtiyacı bile duymamıştı çünkü babamın onun onayladığına karşı çıkmayacağını biliyordu. Saadet annemi uğurlarken;
"Mutlaka gelin bekliyoruz" diye tekrarladı.
"İnşallah" diyerek temennide bulunup kapıyı kapadık.
Demek bu hafta sonu Mehmet'in evine gidecektim. Doğrusu yaşadığı evi çok merak ediyordum ve hafta sonunu iple çekiyordum. Odamda Başörtümü bağlarken, diğer odadan cemile anamın sesi duyuldu;
"Kız Nazlı daha hazırlanamadın mı Mehmet gelmek üzere.''
Dudaklarımın arasındaki toplu iğneyi alıp eşarba takarken cevap verdim;
"Hazırım hemen geliyorum"
Evet, sonunda hafta sonundaydık ve birazdan Mehmet akşam yemeği için bizi almaya gelecekti.
Pardösümü giyinip kol çantamı bir kolumdan ve boynumdan çapraz getirip taktım. Ara hole geçip ayakkabılarımı giyindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü Usulü Aşk
SpiritualitéÇocukluğumda öğrendim ben. Doğan güneşin batmaya mahkum olduğunu ve her yazın sonunda çetin bir kışın beklediğini... Güller bin bir hevesle açsa da nihayetinde kuruduğunu ve gecelerin soğukluğunu... Çocukluğumda öğrendim ben ölümün o soğuk yüzünü. A...
