Sayfa 63

15.3K 512 1
                                    


Notta aynen şunlar yazılıydı; ''Düğün masraflarını karşılamak için ekstra olarak dershanede çalışıyorum ve bugünde dershaneye gitmem lazımdı. Dün sana söylemeyi unutmuşum. Bu notu beni merak etme diye yazıyorum. Akşam beş gibi evde olurum.''

Notu okurken yüreğimdeki kırgınlığı hissettim. Ne yani? Düğünümüzün ertesi sabahı erkenden kalkıp işe mi gitmişti şimdi? Birbirimizi tanımak ve kaynaşmak adına en azından birkaç gün izin alsa ne olurdu sanki. Kendimi yabancı hissettiğim bu şehirde ilk günden yalnız bırakılmak ziyadesiyle üzmüştü beni.

Belki dershanenin izin vermemiş olabileceğini düşünüp teselliye çalıştım yüreğimi. Lakin hangi işyeri, hangi şirket, hangi kuruluş bir çalışanının düğün ertesinde gelip çalışmasını isteyebilirdi ki? Bu düşünceler kafama takılıp içimi burksa da günün geri kalanında düşünmemeye çalıştım.

Açlık duygusunun artık isyan bayrağını açmaya hazırlandığını hissedip kendim için kahvaltı hazırladım. Fokurdamakta olan çayı ocaktan alıp masaya koydum ve karmaşık düşünceler arasında bocalayarak kahvaltımı yaptım. Kahvaltının üzerine keyif çayı olarak doldurduğum son bardağı elime alıp içmek için mutfağın balkonunu seçtim.

Güzel güneşli bir günün ortasında etrafı seyrederken bir yandan da çayımı yudumluyordum. Mutfağın balkonu apartmanlar arasında kalmış küçük bir parka bakıyordu. Bu taş yığınlarının arasında kalmış ve özgür kalma çabasında olan bu yeşil alan haliyle bakıldığında dikkati çeken ilk yer oluyordu.

Görücü Usulü AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin