Bu söz üzerine Mehmet, bana baktı. Başımda duvak olduğu için yüzüm tam görünmüyordu.
Hafif bir gülümseyişle "Öyle mi çok iyi" dedi.
Hep birlikte arabaya bindik. Arabanın sürücü koltuğunda Beyza'nın eşi Vural vardı. Düğünde bu adetti, damada araba kullandırılmaz. Vural enişte, Beyza'yı görünce gözleri ışıldadı birden ve "Çok güzel olmuşsun hayatım" dedi. Beyza gülümseyerek "Teşekkür ederim hayatım" diye cevap verdi.
Yine düğünün formalitelerinden sayılan fotoğraf çekimi için randevu alınmıştı. Kuaförden oraya geçtik. Önce Beyza ve eşiyle hep birlikte bir poz verdik. Sonra fotoroman "Sizi birde yalnız çekeyim" dedi. O anda ikimizde öylece kalakaldık.
Fotoroman ilerden bizi yönlendirmeye çalışıyordu "Damat bey siz bir elinizi gelin hanımın beline dolayın. Diğer elinizi de cebinize koyun" Ne söylenirse harfiyen yapıyorduk. Söz tutan kuklalar misali, isteğimiz dışında davranıyorduk işte. "Gelin hanım siz damat beye bakın. Damat bey sizde bana bakın lütfen" evet sonunda istenilen pozisyonu almıştık.
Böyle samimi birkaç poz daha verdikten sonra nihayet bunu da bitirmiştik. Stüdyodan dışarı çıktık. Beyza, Mehmet'ten önce davranıp arabanın ön kapısını açtı ve "Herkes eşinin yanına" dedi gülerek.
Mehmet de gülümseyip "Hadi öyle olsun bakalım" diye cevap verdi.
Mehmet'le biz arkaya oturduk. Ama o her zamanki gibi benimle ilgisiz, dışarıyı seyrediyordu. Yolda ilerlerken Vural enişte yol değiştirdi.
Aynı anda Beyza arkaya dönerek; "Sizi kaçırıyoruz" diye bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü Usulü Aşk
EspiritualÇocukluğumda öğrendim ben. Doğan güneşin batmaya mahkum olduğunu ve her yazın sonunda çetin bir kışın beklediğini... Güller bin bir hevesle açsa da nihayetinde kuruduğunu ve gecelerin soğukluğunu... Çocukluğumda öğrendim ben ölümün o soğuk yüzünü. A...