YANLIŞ 3 Ψ HAKSIZLIK

9.9K 355 32
                                    

Bölüm 3 haksızlık

Yattığıkoltuktan bel ve boyun ağrısıyla uyandı. Tutulan bedenini geripesnetirken kolundaki çelik saate baktı, neredeyse öğlenegeliyordu. Bugün katılması gereken tanışma yemeğinihatırladığında sıkıntıyla nefesini verip kendini doğrulduğukoltuğa geri bıraktı. Her şey üst üste gelmek zorunda mıydı?

Alçakorta sehpaya bıraktığı telefonuna uzandığında az kalan şarjınıfark edip ayaklandı. Hatırladığı yerden yedek şarj cihazınıalıp telefonunu şarja taktı. Ardından da tutulan boynunuovalayarak av kulübesinin tek odasına yöneldi. Aralık kapıyıaçarken içerideki kızın varlığını neredeyse unutmuştu.

Eloymalarıyla süslenen ahşap, kısmen direkli yatakta tortop olupkıvrılarak yatan kıza sebepsizce uzun uzadıya baktı. Akanmakyajı gözyaşlarıyla damarlı yollar çizerek açık teniüzerinde kara izler bırakmıştı. Açık sarı saçları birbirinegirmişti. Üzerindeki perişan hale gelen gelinliğin eteklerinisıkı sıkıya kavrıyordu. Genç adamın içinde bir şeyler kayıpgitti. Saniyeler içinde bu kızın kim olduğunu, neden buradaolduğunu, ne amaçla onu düğün konvoyundan kaçırdığınıhatırladığında hissettiği ufak merhamet tanecikleri de tozla buzoldu. Kara gözleri hissettiği hırs ve öfkenin misilleme ateşiylekavrularak daha da karardı. Şimdi Seyhan Baturban'ın ona verdiğizararı bu kızdan çıkarmak vardı ki Kusay, bir kadına - hattabir insana- el kaldıracak yahut saldıracak kadar düşmemiştidaha.

Birümit sakinleşmek için kendini banyoya attı. Akşamki yemektenönce yapması gerekenler vardı. Bir de uğraşması gereken saçmaformaliteler.

Üzerindetoza toprağa bulanan kıyafetlerden hızla kurtulup kendini ılıksuya bıraktı, küvetin dolmasına tahammül edemeyecek birsabırsızlık vardı üstünde, hem su seviyesinin yavaş yavaşyükselmesi garip bir huzur veriyordu ona. Huzur mu? Başkakelime bulamamış olmalıydı, zira o adinin ipini çekmedikçe onahuzur falan yoktu! Hala burada işi neydi onu da bilmiyordu. Tıpayıhışımla çekerken duş ahizesini açtı ve yüksekliğiniayarladıktan sonra suyun bir süre tepesinden aşağı akmasınaizin verdi. İşe ne kadar yaradığı şaibeliydi.

Berfu,bedenindeki sızılarla uyandı. Zaten gününün ve gecesinin çoğunuiçten içe ağlayarak ve kaderine üzülerek geçirmiş ve sabahakarşı da güçsüz düşen bedeni koca yatakta büzüşereksızmıştı. Acıyan gözleri ve avuç içleri karşısındadişlerini sıktı. Tüm bedenini kastığı için de vücudu zangırzangır titriyor ve zonkluyordu.

Gözleriniaraladığında koyu kahve cilalı ahşap tavanla karşılaştı.Bakışları gözlerini açtığı yabancı yeri tararken oldukçapahalı görünen el oyması mobilyaların üzerinde gezindi gözleri.Minik minik papatyalar işlenen büyükçe bir dolap vardı tamkarşısında. Tüm duvarı kaplayan dolap ortasından geçen vekapalı olan bir kapıyla kesintiye uğruyordu. Aynı işlemelerdenodadaki tualet masasının kenarlarında vardı. Yattığı yerdegüçlükle doğrulurken yattığı yatağın başlığında daaynılarından olduğunu fark etti. Bir eliyle sızlayan saçdiplerini ovduğunda eline gelen toprak parçalarıyla kaşlarınıçattı.

Kapalıkapının ardından gelen su sesini duyması bir balyoz gibi başınainerken tekrar sıkmaya başladığı yumrukları avuç içlerindekitaze yaraları yeniden kanattı. Farkına varmadan var gücüyleısırdığı dudakları da benzer yaralardan nasibini alırken susesi kesildi. Genç kız celladını bekleyen kurban gibi sessizcebeklerken titrek nefesi bereli dudaklarından sıyrıldı. Bir avuçkırıntıdan ibaret umutlarla giydiği gelinliğini kefen niyetinekullanmak da vardı demek kaderinde. Bunu da yuttu. Zaten başka neyapabilmişti ki?

Açılankapıyla kucağına sabitlediği bakışlarını kaldırmamak, buadamın yüzüne içinde birikmeye başlayan her şeyi haykırmamakiçin zaten gayri-ihtiyari kasılan bedenini bir de kendini zapt etmebilinciyle kastı. Odanın ahşap zeminindeki çıplak ayak sesleriona yaklaşırken Berfu, nefesini tuttuğunun bile farkında değildi.Her geçen saniyede daha çok yaklaşıyordu.

ISIRIK SERİSİ ||YANLIŞ|| (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin