ISIRIK SERİSİ ||YANLIŞ|| (TAMAMLANDI)

YANLIŞ 24 Ψ UZLAŞMA

Bu hikaye bazı okuyucuları gücendirecek unsurlar ve yetişkin tema içerir.

Bölüm24 uzlaşma

"Mutfağıninşaatı bugün bitti. Dolaplar için beyaz erik seçtim, yerler dekrem rengi fayans olacak. Çocuklarımız büyüyünce parkekaplatabiliriz ama o zamana kadar bizi idare eder, hem temizlemesi dekolay olur. Salonun koltuk takımları haftaya salı gelecekmiş.Unutmadan, modellerini değiştirdim. Seçtiğimiz parçalar açıkrenkti, kirlenmeyen nano mudur nona mıdır öyle bir şeylerivarmış. Perdeler geldi, ama camlar hala silinmediği için hepsinibizim odamıza koydurdum. Sey-Mel-ıghh-oğlumuzun odasıtamamlandı. Kızların beşikleriyle sen ilgilenecektin, ne olduonlar? Ha, bizim yatak odası takımımız da geldi ama yatakta birproblem çıkmış. Şehir dışından yeniden getirtecekler, o da ongünü bulurmuş. Bu gidişle Cangiray'ın düğününden öncetaşınamayacağız."

GülsümKadife'nin keyfi son iki gündür yerindeydi, kem gözlerden ırakolsun. Ağzı kulaklarında son iki gündür gün içinde kendievleri için yaptıkları her şeyi akşamları kocasına büyük birmutlulukla anlatıyordu. Bayram sabahına uyanan çocuk misali biryandan tek hanımı olduğu eviyle ilgileniyordu, diğer yandanoğlundan ve kocasından geri durmuyordu. konuşurken gözümutluluktan öyle bir dönüyordu ki kocasının hayran bakışlarınıgörmüyordu bile. Gerçi Melik'in gözleri hayranlıktan ziyadesonsuz bir açlıkla bakıyordu ona.

Nemlisaçlarını fırçalarken bıcır bıcır konuşan karısı ve sudamlalarıyla sırtı ıslanan beyaz sabahlığı alıcı gözlesüzerken Gülsüm'ün dedikleri bir kulağından girip diğerindensaniyesinde çıkıyordu. "Sahi Cangiray'ın hiçbir şeydememesi garip değil mi?" Gülsüm tualet masasından kalkıpboy aynasının önüne ilerledi. Sabahlığının önünü açıpkarnını şefkatle okşadı. Yarım saate yakın bir zamandakonuşmasına rağmen ses vermeyen kocasına döndüğünde Meliktatlı bir rüyadan uyanr gibi irkildi.

"Benidinlemedin bile değil mi?" dedi kaşlarını çatarak.

Melikkayarak yataklarından kalktı. Karısının yanına bir iki adımdavardığında sabahlığını tamamen çıkararak ona sarıldı.Dudaklarını kadının omuz başlarına bastırdı, kokusunu soludu.Elleri kızlarının geçici yuvalarının üstünde dolandı,dudakları da yumuşak tene sürte sürte karısının kokusunun enyoğun olduğu yere, boyun girintisine ilerledi. "Dinlemedim."derken dürüsttü.

Gülsümkocasının aynadaki yansımasına bakarak öne bir adım attığındaMelik kollarını sıklaştırarak onu kendine çekti ve engel oldu.

"Birde utanmadan dinlemedim diyorsun ya pes sana!"

"Kendinifazla yoruyormuşsun."

"Bende gelmiş iki saattir sana yaptıklarımı anlatıyorum burada!"

"Hamileliğinriskli olduğunu biliyorsun, uslu durmanı istiyorum."

"Kızlarınbeşikleriyle ilgilenmeyi unutma!"

"Gülsüm,beni dinliyor musun kadın sen?"

Gençkadın karnındaki ellerin zıt yönlere usul usul hareketlenmesindenetkilenmemiş gibi poz kesmeye çabalasa da saniyesinde Melik'inkollarında eridi. Aralanan dudaklarını ıslatıp aynadan kocasınınkoyulaşan gözlerine baktı, onu yutan hortum gibiydiler. Kasılanyüzü, kalçalarında hissettiği baskı, bedeninde gezintiye çıkanellerinin gerginliği... Hepsi aynı kapıya çıkarken o kapınınkısa bir süreliğine kendilerine kapalı olduğu gerçeği ikisiniayriyeten çıldırtıyordu. "Dinlemiyorum." dediGülsüm cesur ve iddialı bir şekilde. Meydan okumasıinanılmazdı.

"Baksen!" Melik'in dudakları kıvrılırken Gülsüm'ün kendiniona bastırmasıyla yüzü kasıldı ve boğuk bir şekilde inledi.

"Gülsüm!"