Bölüm 65 çalıntı dans
Kara kış yerini baharın bereketine yavaş yavaş bırakırken Berfu'nun da Mehtap Hanımın da konuşmadıkları konular, söylemedikleri sözler aralarında zamanla kocalaşan, aşılması zor engeller inşa ediyordu. Berfu, günler önce bulduğu o kolyeyi, bebeğinin babası tarafından kabul görüp görmediğini, bahsettikleri o cezanın ne olduğunu, dahası bebeğiyle kendinin akıbetinin bundan sonra ne olacağını sormuyordu; Mehtap Hanım ise genç kızın kalbinden ne haber olduğunu merak ediyor ancak sormaya yüz bulamıyordu. Aralarındaki sessiz ittifak günleri aşıp tam tıkırında işleyecek bir güzergah bulmuştu bulmasına ta ki Berfu'nun fetüs gelişimiyle ilgili makaleler okuduğu tablette yanlışlıkla girdiği bir haber sitesinde ünlü Fransız ressam Kalman N. LeFepre'nin Bulgaristan sınırında tanınamaz halde bulunan bedeniyle ilgili haberi görene dek. Berfu haberi ilk başta idrak edememişti. Birkaç saniye kör gözlerle ekrana bakmış ama yıllardır bildiği lisanın sözcükleri aklında şekillenmemişti. Sonrasında gerçek buz tutan parmaklarına dek tüm bedenine sinsice yayılmış ve tablet elinden kayarak zeminle buluşmuştu. Evde çalışan personeller Berfu'nun etrafına koşuştururken yalnızca bir telefon görüşmesi yapmak için onu yalnız bırakan Mehtap Sert, gürültüleri duyunca koşup geldiğinde şok içerisinde boşluğa bakan kızı görmüştü.
Önünde eğilip kızın ellerini tuttu, yüzünü saçlarını okşadı ve bir şekilde ritüel haline gelen tesellilerini gösterdi onun üzerinde. Doktoru ve Buğra'yı aramalarını çalışanlarına söylerken bir tanesinin getirdiği suyu yavaş ve dikkatli bir şekilde genç anne adayına içirdi. Yüzünü ıslatıp ellerini ovaladı. Korkusu öyle yükselmişti ki Berfu'yu bu kez bu hale neyin getirdiğini deli gibi merak ediyordu.
Bir kabustan sıçrar gibi uyanıp kendine gelen kızın yüzünü okşamaya devam ederken Berfu'nun karnına sardığı kolları dikkatinden kaçmadı. Henüz küçük bir tepecikten ibaret olsa da kızın tek sığınak olarak bebeğini gördüğünü biliyordu Mehtap Hanım. Buğra ve kendisi ne kadar yanında yakınında olsa da Berfu burada, onların yanında asla kendini evinde hissetmeyecekti.
Bir saat içinde Berfu'nun tüm kontrolleri yapılmış, bebeği etkilemeyecek hafif dozda bir sakinleştirici damar yolu açılarak verilirken Sert Malikanesi'ni dolduran yalnızca Buğra Bey olmamıştı. Aynı saatlerde ayların çalışması olarak sadece Baturbanlar'ın değil, Kadife'lerin ve hatta ülkenin ileri gelen birkaç köklü ailesinin daha içinde bulunduğu korkunç bir insan ve elmas kaçakçılığını resmi belgelere ve yazılı kaynaklara dayandırarak tek tek ispatladığı sunumunu ve idam sehpasından tek kurtuluş biletini sunan Kusay ve onu dinlemek üzere toplanan Mihmanların tüm üyeleri de fire vermeden koşup gelmişti.
Mehtap hanım, sakinleştiricinin etkisiyle uyuyan kızın kısa saçlarını okşayıp üstündeki örtüyü düzelttikten sonra ayaklandı. Kapıyı açmasıyla yaslandığı duvardan doğrulan oğluna bakarken Kusay'ı uzun bir zamandan sonra ilk defa gün ışığında görmenin verdiği etkiyle olduğu yerde çakıldı. Kapıyı kapamak nedense aklına sonradan gelirken eşikte bekleyen gözyaşlarını akıttı. Ellerini kaldırıp oğlunun zayıflayan yüzüne yerleştirdi. Parmakları gözlerinin altındaki mor halkalarda dolaştırırken ellerini daha fazla taşıyamadı. Elleri oğlunun omuzlarını bulduğunda birkaç gece önce aldığı ağır darbeyle ezilen etin üstüne bastırdığını bilmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ISIRIK SERİSİ ||YANLIŞ|| (TAMAMLANDI)
Novela Juvenil"Yoktu... Beni alıkoyan ve hayatımı cehenneme çeviren adama gösterecek şefkatim, verecek bir kalbim yoktu. Olmayacaktı..." ISIRIK SERİSİ I. KİTABIDIR. BAŞLANIÇ TARİHİ: 15 ARALIK 2016 BİTİŞ TARİHİ: 29 TEMMUZ 2018 _______________ Bir Tör...