YANLIŞ 19 Ψ BEAUTÉ-2

3.6K 216 351
                                    

Bölüm19 Beauté-2

Kaynarayakın sıcak su başından aşağı akarken mekanik hareketlerlebedenini yıkamaya başladı. Hislerinin önüne bir şekilde ketvurmalıydı. Kocası onunla konuşmuyor, ya bağırıyor ya da geriçekiliyorken yıkılmanın eşiğinde olduğunu hissettiği evliliğive karnında taşıdığı canlarla kendini daha önce hiçhissetmediği kadar çaresiz hissediyordu. O avukatı mı seviyor,onu mu istiyordu? Gülsüm sesini çıkarmayacaktı, tek birşartla: karşısına geçip dürüst bir şekilde itiraf edecektiona. Aşık olduğunu, aşkından divaneye döndüğünü yüzünesöyleyecekti. Gizli kapaklı hiçbir şey olmayacaktı. Tamam,sözünü aldığı sadakati kaybedecekti ancak saygısından ödünvermeyecekti.

Yapmayıplanladığı şey büyük bir fedakarlıktı. Bir anlığına sadeceaşık bir kadın olarak verdiği, çocuklarını geri plana ittiğipanikle ve acıyla yapılan alelacele bir karar.Canını yakan birkarar. Gerekli olan bir karar. Neticede aşka saygısı vardıGülsüm'ün. Tamam, hayal ettiği gibi büyük bir aşkla evlenmemişancak evlendikten sonra aşka en yakın duyguları Melik iletatmıştı. Adam yaralandığında, hasta olduğunda ölecekmişgibi hissetmişti defalarca. Ama o hissetmişti. Sırf kendisiseviyor diye Melik'ten de onu sevmesini bekleyebilir miydi?

Vücudunaküçük küçük iğneler saplanıyormuş gibi hissederken bedeniniyıkamayı bitirdi. Az ötesindeki rafta duran şampuanını almakiçin azıcık uzandığı sırada attığı tiz çığlık, ıslakzeminde kayan ayağının doğurabileceği neticelere karşıkorkusunu en yalın halde gösteriyordu. Düşmeyi bekledi. Zatenrisk altında olan bebeklerinin ondan gideceğini gösteren ufak birişaret... Hiçbiri gelmedi. Bunun yerine onu sıkı sıkı sarankollar vardı. Hüngür hüngür ağlamaya başladığında saçlarınıokşayan kulağına teselli edici sözler söyleyen kocası vardı.Bebeklerini kendi düşüncesizliğinden kurtaran Melik Kadifeyanındaydı.

Gençgelininin hıçkırıkları dindiğinde bu sefer onun ve kızlarınınkaymayacağından emin olup az önce Gülsüm'ün uzandığı rafauzanarak şampuanı alıp avucuna bir miktar döktü. Suyunsıcaklığını da biraz azaltıp ıslanan kıyafetleriniumursamadan meftunu olduğu uzun siyah saçları özene bezeneyıkadı. Gülsüm'ün hissettiği korkuyla ona sığınması sankibir şeyleri güçleştiriyordu. Neyin kendini zorladığını dabiliyordu Melik. Altı yıllık evliliklerinde hiçbir zaman karısınatam anlamıyla dürüst davranmamıştı. Kendine bile dürüstolamıyordu ki!

Banyofaslı bittiğinde bir yandan karısını sıkı sıkı kavramayadevam ederken diğer yandan Gülsüm'ün kenara bıraktığıbornozunu alıp kadına giydirdi. Islak saçlarını bir havluyasarıp kadını kollarına aldığında Gülsüm'deki tepkisizlikleürperdi. Kıyafetlerinden damlayan sularla ıslak bir yol çizerekGülsüm'ü yataklarına bıraktı. Koluna tutunan güçsüz el ilefazla uzaklaşamamıştı. "Konuş benimle!" Karısınıninatçı sesi kulağına çalındığında en azından üstündekişoku atlattığı için sevindi.

Gençkadın ifadesiz tutmayı yeğlediği yüzüne karşın dolu dolu olanyeşil gözleriyle tam karşısındaydı. Sesi ne kadar güçlüçıksa da her ikisi de altından gelen titrekliği, çaresiz vekimsesizliği duyuyordu. "Konuş benimle." diyeyineledi genç kadın, kırılma noktasına geldiğinin bilinciyle."Bu yüzden mi evlendin benimle? Sana çocuk doğurayım,amcanları susturabil, canın çektiğinde de..." Kocasınınkolundaki eli, parmak boğumları beyazlaşana dek sıktı kavradığıuzvu. Geç kalınmış bir konuşma olduğunu her ikisi de biliyordu,yara çoktan gangrene dönmüştü.

"Bizimçocuklarımız olacak, Melik! Biz onlar için bile bir şeyyapmadık henüz! Ben bu eve neden geldim, söylesene. Senin içinkonumum ne ki sen kolunda kadının biriyle evimize gelebiliyorsun? Okadın gözlerimin önünde oğlumuza, sana dokunabiliyor. Bu cüretinerden buluyor?" Sızlayan parmaklarını gevşettiğinde güçsüzeli kucağına düştü.

ISIRIK SERİSİ ||YANLIŞ|| (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin